on yedinci bölüm

4.8K 234 56
                                    

Mirhan'ın alnına silah dayadığı kardeşiydi, onun kılına zarar gelirse Sergen kendi elleriyle sıkardı kendi kafasına.

"Bırak kardeşimi."

"Sen Evin'i bıraktığın an bırakacağım." dedi gülerek Mirhan, onu ne köşeye sıkıştırır bulmuşlardı.

"Tamam bırakacağım." dedi Sergen, hoş bırakmayacağım dese ne olurdu mecburdu. Sergen Evin'i Mirhan ise Sergen'in kardeşi Dilan'ı bırakırken Evin anın şokuyla tekrar gözyaşlarına boğulmuştu, ama bu sefer gözyaşlarını akıtabileceği bir göğüs vardı. Serhat, hiç düşünmeden hiç beklemeden kolları arasına alırken Evin'i, Evin kendini işte şimdi güvende hissediyordu.

Serhat onu kucaklayıp arabaya götürürken Sergen'in yaralı bakışları Evin'in umrunda dahi olmamıştı. Serhat kendi arabasına binerken arka koltuğa oturmuş Evin'i doya doya görmeyi kendine hak bilmişti.

"Bak her şey geçti güzelim sakin ol." dedi Evin'in önüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken.

"Neden daha erken gelmedin?" dedi Evin ama asıl demek istediği Derya'nın yanında mıydın bunca zaman onun için mi gelmedindi.

"Sen gittiğinden beri seni arıyoruz Evin, kardeşi anca söyledi yerini." dediğinde Evin duyduğu cümlelere sevinse de anın şokunu atlatamamıştı, hıçkırıkları artarken Serhat'a bir dakika düşünmeden sığınmıştı. Uzun yıllar sonra onun kokusunun hala bu denli güzel olması Evin'in gözyaşlarının artmasından başka bir işe yaramamıştı. Ona bu kadar uzak kalmak Evin'e hiç ama hiç iyi gelmemişti.
Serhat'ta aynı şeyi düşünüyordu kokusu nasıl hala bu kadar güzel olabiliyordu başını döndürmeye yetecek kadar...

"Ben artık yanındayım." dedi Serhat, gerçekten hep yanında olacak gibi.

"Değilsin." dedi Evin kafasını iki yana sallarken, gideceğini biliyordu.

"Birazdan tekrar gideceksin her şey bittiğinde sende gideceksin." dedi Evin kendine itiraf ederek.

"Gitmeyeceğim sana söz veriyorum bir daha seni bırakmayacağım."

"Gitmek zorundasın." dedi Evin yüzüne dokunarak, bunu yapmayı günlerdir istiyordu belki de yıllardır.

"Değilim. Ben hiçbir şey için zorunda değilim Evin. Sana söz veriyorum seni bir daha bırakmak gibi bir hata yapmayacağım."

"Gerçekten mi?" dedi gözleri ışıl ışıl olurken Evin, Serhat ise onu kendine çekerken kafasını sallamıştı.

Evin o an inanmayı seçti, birlikte olurlarsa her şeyi atlatabileceklerini düşündü.Sergeni hesaba katmayarak.

*

Her şey eskiye dönmeye başlamıştı Asmin kardeşini gördüğü an dünyanın en mutlu insanı olmuştu. Bir süre özlem gidermişler, bu zaman içerisinde de Asmin kardeşini
pamuklara sarmıştı. Şimdi ise gece olmuş istemeye istemeye de olsa kardeşlerini yalnız bırakıp odasına gelmişti. Üzerini değiştirirken aynadaki yansımasına gözü takılmıştı. Karnı artık davul gibiydi, az kalmıştı bebeğinin gelmesine Asmin'in ona kavuşmasına.

Üzerini giyip yatağa yatarken Mirhan'ın yokluğuna alışmaya başladığını fark etti
ve bu onun için güzel olsa da evlilikleri için güzel değildi.

Tam o sırada her zaman yaptığı şeyi yaptı Mirhan, her şey bitmeye yakınken kendini tekrar belli etti.

Asmin yatağa girerken Mirhan da ona ayak uydurmuştu, Asmin'in işte şimdi bütün uykusu kaçmıştı. İkisi de yatakta tavana dönük uzanıyorlardı şimdi, araları ne iyiydi ne kötüydü sadece belirsizdi. Ve bu kötü olmasından da kötüydü. Çünkü Asmin bir kere vazgeçerse, Mirhan bir kere giderse ne Asmin dönebilirdi ne Mirhan.

YARIM KALAN (KUMA)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt