on üçüncü bölüm

4.7K 231 33
                                    

Kardeşim karşımda gözleri yaşlı otururken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ama sinirden deliye dönmek üzere olduğumun farkındaydım.
Zozan anne oturduğu yerden ayaklanırken bende eski yerime oturup kimseye çaktırmadan, Evin'in elini destek olmak istediğimi belli ederek sıkı sıkıya tuttum.

"Şimdi güçlü durman lazım." dediğimde sadece kafasını sallamakla yetindi, belli ki o da böyle bir şeyi tahmin etmiyordu.

Korktuğum başına gelmişti Evin, Serhat'ı hala unutamamıştı. Şimdi bu karşımızda duran kızla beraber ise beraber olma ihtimalleri artık ihtimal dahi değildi. Bir aşkta iki kişi birden gidemiyordu maalesef, biri gitse biri kalıyordu ve belli ki giden çoktan gitmiş kalan ise hala aynı yerdeydi.

Zozan anne kızgın gözlerle oğlunun karşısına dikilirken yapılan saygısızlığa kızgın olduğunu daha fazla belli edemezdi. Hiç habersiz çıkan bir kızı Zozan anne her şeyden önce kendine saygısızlık olarak görmüştü demek ki.

"Bu ne demek oluyor Serhat?" dediğinde sesi sinirliydi.

"Anne anlatacaktım, bende bilmiyordum bugün geleceğini." dediğinde Serhat'ta kıza kızgın bakmıştı.

"Geleceğini biliyordun ama." dedim hiç çekinmeden, Mirhan bana bakıp yarım ağız gülümserken tekrar kardeşine döndü.

"Doğru söylüyor Asmin, en azından bize bahsetseydin de böyle çat kapı olmasaydı." dedi kızda gözünü gezdirdikten sonra.

Kız ise yüzündeki gülümsemeyi bir an bile silmeden ona konuşulmuyormuş gibi elini Mirhan'a uzattı.

"Merhaba, ben Derya." dedi hiç çekinmeden, sıkılmadan.

Bu insanlar ilk defa gördüğü insanlardı en azından numaradanda olsa bir çekingenlik gösterebilirdi, sıcak kanlılık güzel bir şey olsada bu ortama uygun değildi.
Serhat'ın sevgiliside olsa kocamın elini fazla uzun tutması kıskançlığımı kabartmıştı sanki başka bir kadınla paylaşan ben değilmişim gibi.

Mirhan bana döndüğünde yüzümden anlamış olacak ki elini bir an beklemeden çekti, yüzünde tekrar o aşık olduğum gülümsemesi belirdi ama çok uzun sürmedi kıza döndüğünde yüz ifadesi ciddiydi. Kafa sallamakla yetindi.

"Mirhan." dedi kısa kesmek için.

"Anne bu benim... Kız arkadaşım Derya, Derya annem." dedi Serhat, bu çocukta acıma yoktu sanırım. Bunların sülalesinde genetik olduğunu düşünüyordum, Mirhan'a kızgınlığım kendi içimde geçsede Mirhan da böyle bir insandı. Düşüncesizlerdi, bencillerdi ve hepsi birbirinin kopyasıydı.

"Hoş geldin kızım." dedi nazik olmaya çalışırken Zozan anne, hoşnut değildi bu durumdan belliydi.

"Bir kız arkadaşın olduğunu bilmiyorduk oğlum, keşke bizede söyleseydin." diye eklemeyide ihmal etmedi.

"Fırsatım olmadı." dedi artık sinirli olduğu her halinden belli olan Serhat.

Adını yeni öğrendiğim tanımadan dahi nefret ettiğim Derya ise hiç beklemeden Zozan annenin elini öperken bu kadar sırnaşık olması gerçekten canımı sıkmaya başlamıştı.

"Merhaba efendim Derya ben, acele oldu biliyorum ama Serhat'ın bir suçu yok ona sürpriz yapmak istedim sadece." dedi samimiyetten uzak olduğu ise her halinden belliydi.

YARIM KALAN (KUMA)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant