BİTİŞ B&Z

5.7K 244 25
                                    

Kim getirmişti biz bu hale?

Babam mı, abim mi, Azat mı?

Yoksa susup izleyenler, sessiz kalanlar mı?

Kaç kere yapmayın demedim mi?
"Ne olur yapma baba?"
"İnsan evladına bunu yapar mı?"
"Abi, ben senin kardeşinim. Bir şey söyle ne olur."

"Kıymayın bana."

Gelinliğimdeki kanı çıkarmak için çabalayan annemdi içimdeki yara.

Yüzündeki morluğu değilde ağzımdaki kanı silen ablamdı canımı yakan.

Bir söz için satılırken niye kimsenin sesi çıkmamıştı? Avuçlarımın içindeki tutunma gücümü alırken niye herkesin yüzü gülüyordu?

O adam bedenime zorla sahip olurken neden kimse elimi tutup çıkarmıyordu beni o odadan?

Belki de tek suçlu sensin Zeynep.

Sessiz kalıp bu kadar güçsüz olduğun için sana yapılanlara sessiz kaldığın için tek suçlu sensin.

Üzerimdeki elbisenin açıkta bıraktığı yerler gülümsetmişti beni.
El izi miydi o yoksa diş mi?
Kaç kere kendini kaybedip sıkmıştı kolumu, kaç kere karşılık vermiyorum diye etimi almıştı dişlerinin arasına?

Saymamıştım, o bana bunları yaparken hiç sesimi çıkarmamıştım.

Sızlar mıydı babamın "Zeynep öldü." derlerse kalbi?

Bir dua eder miydi arkamdan abim?

Botan bir kerede olsa mezarıma gelip bir çiçek diker miydi?
Benim temiz olduğuma inanır mıydı? Asmin her şeyi anlatır mıydı abisine?

Azat yaptıklarını düşünür müydü? Bir kadında bıraktığı izlerin, onu ölüme sürükleyişinin farkına varır mıydı? Vazgeçer miydi Esmaya da böyle davranmaktan?

Belki benim gidişim herkesin hayatına bir noktada dokunurdu.

Babamın kalbi sızlardı, abim bir dua etmiş olurdu, Azat kadınlara artık böyle davranmazdı.

Çok mu az bağırmıştım acaba babamdan dayak yerken?

İnandıramamış mıydım onları istemediğime?

Peki ya Botan, Botan ağlar mıydı? Tüm gerçekleri bilse beni affeder miydi? Ederdi.
O adamdı, erkekliğinin arkasına sığınıp gücü yetmeyen insanlara el kaldırmazdı, kimsenin bedenine zorla sahip olmazdı, o bir baba olsa kızının tek bir saç teline dokunmazdı oğluna bir tokat atmazdı.

Sahi o bir baba olsa dünya daha iyi bir yer olmaz mıydı?

Açık bıraktığım saçlarıma uzun süre sonra ilk defa rüzgar değiyordu.

Özgürlük güzel şeydi, rüzgarı saçlarında hissetmek, elbisenin üzerinde uçuşması güzeldi.
Güneşe gülümseyerek bakmak bir tek Botan'ın yanındayken iyi hissettiriyordu, şimdi ise özgür.

İçimdeki sevinç garip değil miydi?
Değildi, ben ölü ruhumu özgürlüğe kavuşturuyordum sadece.

Konakta kimsenin olmayışı gülümsememe neden olmuştu.

Herkes sevdiğim adamın düğünündeyken ben yalnızlığımla buradaydım.

Nasıl olmuştu acaba? Siyah takım elbise her zaman yakışırdı ona, ama eminim şimdi daha farklıydı.
Damatlığının hakkını verdiğini görmeden bile tahmin edebilirdim.

YARIM KALAN (KUMA)Where stories live. Discover now