ikinci bölüm

13.5K 456 20
                                    

"Asmin." diye bağıran ses uykuya daldığım yerden sıçramama neden oldu.
Kapı izinsiz açılırken üzerimdeki eteği yeni düzeltmeye fırsat bulmuştum.
Kapı hızla kapanıp kilitlendiğinde olanlara hiçbir anlam verememiştim.

"Baran'la ne gibi bir ilgin var?" diyen ses beni tam beynimden vurmuştu.

"Mirhan." dememe fırsat vermeden iki el boğazıma yapışmıştı. Bu duyguyu ilk defa hissediyordum, içimdeki acizlik gün yüzüne çıkmış yaşadığım şeyin şokuyla bir tepki verememiştim.

"Söyle lan bana." dediğinde morardığına emin olduğum boynumdan ellerini çekti nefesimi düzeltmeye çalışırken gözyaşlarım istemsiz akıyordu.

"Naptın?" dediğimde kendime yeni gelmiştim. Ne demek istediğimi, ne sormak istediğimi gayet iyi anlamıştı. Bize bunu neden yapmıştı? Canımı nasıl bu denli acıtabilmişti? Ve benim duygularıma nasıl zarar verebilmişti?

"Konuş." dediğinde odaya ilk girdiğindeki sinirli yüz ifadesi hâlâ oradaydı. Pişmanlıkta gözlerinin içinde.

"Ne duydun?"

"Ne duymam gerekiyor lan? İkimizinde bu odadan sapasağlam çıkmasını istiyorsan anlat. Anlat ki Asmin içimin yangını dursun." Hiç kıyamadım ona, eline bir taş gelse benimde canım acırdı. Şimdi nasıl benden şüpheye düşmüş karısının namusuna dil uzatmıştı?

"Baran, Kuzenim Mustafa'nın yakın bir arkadaşıydı bir kere yüreğindeki beni dile getirdi sonra bende ona yüreğimdeki seni dile getirdim. Bir daha ne gözümün içine baktı ne bana bir şey söyledi. Sonra seninle evlendim en az iki yıldır görmediğim bir insana bu öfken nedir Mirhan?" dediğimde tek bir yalan söylememiştim, Baran'ın bakışlarının hep farkındaydım, ama sevememiştim belki Mirhan'ı hiç görmesem şuan onun yanındaydım. Ama ben Mirhan'ı sevmiştim işte. Bana bu acıları hak gören yakıştıran adamı.

Gözlerime baktı, pişmanlık şimdi daha net okunuyordu gözlerinden. Acı acı gülmemin sebebide buydu.

"Sen benim içimin yangınını nasıl söndüreceksin Mirhan?" dediğimde gözlerime bakmak dışında bir şey yapmadı.
Az önce tam karşımdaki aynadan gördüğüm morluğa elimi bastırıp tam karşısına geçtim.

"Bu iz geçer, ama buradaki parmak izlerin o yüzündeki ifade benim ne aklımdan ne kalbimden silinmez."dediğimde neye sinirlendiğini merak ediyordum ama sormayacaktım.
Yanıma gelip elini boynuma uzattığında bende bir adım geri çekildim.

"Dokunamazsın bana Mirhan, eğer bana dokunursan bir daha yüzümü bile göremezsin ona göre ver kararını." dediğimde durdu.

"Asmin delirdim tamam mı? O adam öyle konuşunca ne yapacağımı bilemedim." şimdi acıdan değil sinirden gülmüştüm.

"Ben senin karınım Mirhan, senin bana yaşattığın her acıya göğüs gerip, ellerimle seni başka kadının yatağına gönderen ben ve benden şüpheye düşen sen!Öyle mi Mirhan? Ben senin için abimi karşıma almışken senin bana bu yaptığın hak mı?" dediğimde sabah ki aramızdaki soğukluğun üzerine aklı karışmıştı emindim.

"Şimdi bunları yüzüme vuracaksın öyle mi? Ben mi istedim lan Gülşen'i, senin aşık olduğum kokunun üzerimden uçması iki dakika sürüyor o odaya girdiğimde, gözüme bir saniye uyku girmiyor sabahı zor ediyorum biliyor musun? bilmiyorsun bir senin duyguların mı var sanıyorsun? Bir sen mi yandın bana? Bende yandım Asmin. Sen farkında olmasanda bende yandım. Sen kendi acından başka bir şey görmüyorsun."

"Sen beni anlayabileceğini sanıyor musun Mirhan? Benim sana üzüldüğümü göremeyecek kadar bencil olan sensin işte.
Sen o kadının yanından gelip hiçbir şey anlatmadan bana sarıldığında bir gün sadece bir gün seni ittim mi? geri çevirdim mi? o kadının tenine sinmiş kokusunu benim üzerime bulaştırdığında sesimi çıkardım mı?" durdum, çünkü boğazım acıyordu bağırışım fısıltıya dönüştü çünkü kalbim sızlıyordu.

YARIM KALAN (KUMA)Where stories live. Discover now