◽ "Kahramanlar İçin İdealdir!" ◽

En başından başla
                                    

Bu yüzden izinler sadece ankara ve istanbulla sınırlı olduğu için Deniz üsteğmenin annesi hastaneden çıkalı bir ay olmasına rağmen onları evlerine davet etmişti. Ve şimdi Tim de İstanbula gidiyordu.

"Ali abi."

Ali Deniz'e sıcacık bakışlarını yollarken cevapladı onu.

"Efendim küçüğüm."

"Annem Onur'u da istiyor. Sen esin yengeyi de alsan ya."

Ali gülümsedi.

"Benim canıma minnet be kızım. Oğlum burnumda tütüyor."

Deniz sohbet ederken annesine bahsetmişti Onur'dan. Annesi bebeklere bayılırdı. O yüzden tabi duyar duymaz çalışmıştı. Ali de fırsattan istifade Esini aradı.

"Ali..."

Ah o özlem kırıntıları yok muydu...

"Güzelim!"

"Ali'm seni çok özledim!"

"Bende güzelim bende!"

"Ne zaman geliceksin Ali!"

"Bu aralar zor be güzelim. Göreve gideceğiz birazdan. Sesini duymak için aradım."

Timdekiler şaşkınca Ali'ye döndü. Ali ise timin şakşkın bakıiları karşısında gülmek istemişti ama tabiki yapmadı.

"Görev mi?"

Ama duyduğu ağlamaklı ses ile bir an yaptığı şeyde kararsız kaldı.

"Esin'im, sakın ağlama güzelim!"

"Ağlamıyorum ki Ali'm, onuda nerden çıkardın."

"Beni kandırma güzelim. Gözlerin dolmuştur kendini sıkıyorsundur eminim."

"Yok dedim Asker bozuntusu!"

Ali'nin dudaklarına derin bir gülümseme yerleşti.

"Döndük mü geri asker bozuntusuna? Özlemişim be!"

Kulağına gelen gülme sesiyle içinin eridiğini hissetti Ali.

"Ali dikkat et olur mu? Çok dikkat et. Bak Onur yanımda senin sesini duyduğu için öylece etrafa bakıyor. Onu düşün ve dikkat et. Olur mu?"

Ali derince bir iç çekti. Birazdan görecek olmasına rağmen özlem çok lanet bir duyguydu.

"Oğlumu öp benim yerime bol bol. Dikkat edeceğim güzelim. Hadi sen kendine dikkat et."

"Tamam Ali'm."

Telefonu kapatınca kendisine hala garip garip bakan Faryalı'ya döndü.

"Ne var Faryalı? Niye öyle bakıyosun?"

Tek Faryalı değil diğerleri de bakıyordu.

"Ali abi biz birazdan göreve mi gideceğiz?"

Ali gülümseyip her şeyi açıkladı.

"Esin'e ufak bir şaka yaptım sadece. Birazdan yanına gideceğim, süpriz olsun istiyorum."

Sonunda eve geldiklerinde tim Ali hariç arabadan inmişti. Ev şehir dışında eski tip şirin bir köşktü. Büyük bir bahçesi vardı.
Tim içeri girerken Ali arabayı bahçeden çıkarmıştı. 2 araba geldikleri için rahahttı. Yolda giderken bir çiçekçiden büyük bir demetle zambak aldı. Esin çok severdi zambakları. Kısa sürede Evine geldiğinde hemen üçüncü kata çıktı. Aldığı çicekleri yüzünü saklayacak şekilde tutup zili çaldı.

"Kim o ?!"

"Çiçekci hanımefendi!"

Bunun eğitimini almıştı. Sesini istediği gibi kullanabiliyordu. Kapı açılır açılmaz oyununa devam etti.

«Kod Adı: Bordo» Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin