«Kod Adı: Bordo»

◽ "Operasyon/Kandar 2/2!"◽

Keyifli okumalar..

Bu bölüm Şehit Ersin Özyurt'a ve değerli Nişanlısı Fatma Ablaya ithaf edilmiştir.

"Her evresi ile düşünülmüş, hazırlanmış, yöneltilmiş ve zaferle sonuçlandırılandırılmış olan bu harekat, Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek güç ve kahramanlığını tarihte bir daha belirleyen çok büyük bir eserdir.

Bu eser, Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz anıtıdır. Bu eseri yaratan bir ulusun çocuğu, bir ordunun başkomutanı olduğum için sonsuza kadar mutlu ve bahtiyarım. "

Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk..
İzmir'in kurtuluş konuşması.

◽" Operasyon/Kandar 2/2! "◽️

Ömer kapıyı açtığında karşısındaki manzara içler acısıydı.

Odada kapının karşısındaki duvara ellerinden çakılmış bir adam onun tam önünde diz üstü yere çokmüş boynu kesik bir kadın. Odanın diğer tarafında küçük bebek elleri iple bağlanarak kangren olmaya yüz tutmuş ve duydukları ses de bu küçük çocuktan geliyordu.

Yüzbaşı Ömer hemen çocuğun yanına koştu, bileğine bağlanmış ipleri çözdü daha sonra ellerini ovalamaya başladı. Bebek taş çatlasa 2 yaşındaydı ve bu kadar dayanması bile bir mucizeydi.

"Sultan hemen Watson'a haber ver hazır olsun."

Fettah hızla başını sallayıp telsizi açmıştı. Üsteğmen Deniz de Ömer'in yanındaydı.

"Komutanım ellerine su dökelim sonrada biraz içiririz."

"Haklısın."

Üsteğmen hemen yanındaki suyu bebeğin morarmaya başlamış eline döküp nazikçe ovalamaya başladı. Bebek çok soğuktu ve üzerinde yırtılmış elbiseden başka bir şey yoktu.

"Komutanım bebek çok soğuk bir şeyler giydirelim."

Kendi kıyafetine davranmıştı ki Yüzbaşı onu durdurdu.

"Ben veririm."

Hemen kucağındaki minik bebeği Deniz'e verip üzerindeki hucum yeleğini çıkarttı. Altındaki tişörtü de çıkartıp Ömer hucum yeleğini tekrar giydi. Tişörtünü bebeğe giydirdirmişlerdi hemen.

"Hastaneye gitmesi gerek komutanım."

Yüzbaşı kafa sallayıp diğer adama bakan Arap'a seslendi.

"Arap durumları ne burdan hemen çıkmamız lazım."

"Kadın ölü komutanım ama adamda çok az nabız var."

Deniz, Arap'ın yanına gelip duvara çivilenmiş adamın nabzını kontrol etti gerçektende nabzı az da olsa vardı. Ve o an hiç beklemedikleri bir şey oldu. Duvara asılı adamdan birkaç anlamsız ses çıktı. Üsteğmen hemeb daha iyi duyabilmek için eğildi. Adam Arapça konuşuyordu. Deniz Arapça biliyordu ve adamın dedikleri kan dondurucu şeylerdi.

"Öldürün artık diyor Komutanım. Beni kurtarmayın. Bu acıyla zaten yaşayamam ama oğlum Seyit'i onu kurtarın diyor Komutanım."

"Olmaz öyle şey onu da alıp çıkacağız buradan."

Ömer yüzbaşı arapça tekrarladı sözlerini.

"Olmaz.."

Sessizce kabullendi Yüzbaşı.