«Kod Adı: Bordo»

◽ "Özgür Fikirler Uygulamaya Geçtiği Zaman, Türk Milleti Yükselecektir!"

Keyifli okumalar..

Bu bölüm, komutanımız Şehit Altuğ Verdi için yazılmış. Ona ithaf edilmiştir..

"Türk çocuğu!
Her işte olduğu gibi,
Havacılıkta da,
En yüksek düzeyde,
'Gökte' seni bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın..
Bundan, gerçek dostlarımız sevinecek,
Türk ulusu mutlu olacaktır.."

/Başbuğ Gazi  Mareşal Mustafa Kemal Atatürk

◽"Özgür Fikirler Uygulamaya Geçtiği Zaman, Türk Milleti Yükselecektir! "◽

Üsteğmen Deniz DOĞANAY'ın gelmesinin üzerinden henüz bir gün geçmişti ki eğitimler için düğmeye basılmıştı. Ankarada hareketlilik başlamış mevsim başlar başlamaz turizim alanlarında sivil koruma sayıları arttırılmış, yeni dönem neferler için eğitimler son hızla devam ediyordu.

Tim ise eğitim için karargahın önünde tek sıra halinde durmuş Binbaşı Metin Şafak'ı bekliyorlardı. Sırayla Ömer(Köse), Deniz(Iska), Ahmet(Faryalı), Ali(Kara), Emre (Camgöz), Sedat(Suskun), Demir(Arap), fettah(sultan), Feyza(Kartal), Ege(Şahin), Soner(Watson), Sadettin(Cüre). Hepsi eğitime hazır ve nazırdı.

Odasından çıkan Binbaşı, ağır ve güçlü adımlarla eğitim alanına ilerlemeye başlamıştı.

"Beni inandırın. Ölmeyeceğinize beni inandırın çocuklar. Çünkü bu son şansım. Erol'un intikamını alabilmek için verilen son şans."

Öyle sıkıntıyla doluydu ki. Kafasının içinde mücadele eden düşüncelerinde birbirine yenilen çok fikir vardı. Elleriyle bu çocukları ölüme itiyordu. Yapmak zorundaydı. Vazgeçişler olmasa.. Sağ kalmayacağını bildiği çok şey vardı çünkü.

Büyük bir ciddiyetle eğitim alanına girdiğinde Yüzbaşı Ömer köse selamlama prosedürünü gerçekleştirmiş ve yerine dönmüştü. Binbaşı ise bir süre sessizce beklemiş daha sonra timin tam önünde durup tek tek hepsine bakmaya başlamıştı.

"Size vaad edebileceğim hiç bir şey yok."

Yüzünde tek bir mimiği oynamıyordu Binbaşı'nın. Mikro ifade eğitimi bunun için alınmıştı.

"Vaad etmemi ister miydiniz peki? Güzel bir araba, güzel bir kadın.. Çocuklarınızla geçirebileceğiniz güzel yıllar? Söyle Ali.. Sana Onur ile geçireceğin güzel yıllar vaad edeyim mi? İster misin?"

Ali sadece karşıya bakıyordu dimdik. Hareket dahi etmiyordu.

" Ya sen Yüzbaşı? Sana güzel bir kadınla güzel yıllar vaad ediyim ister misin? "

Binbaşı soğuk bakışlarını her birinde gezdirdi. Ve birden, yanında olsanız yerinizden irkileceğiniz bir sesle konuşmaya başladı. Hayır. Bağırmıyor. Bu ses tonu yanlızca hakimiyetin sesidir.

"Kulağa hoş geliyor değil mi! Vakti zamanında komutanım da aynı sözleri kullandı bana. Aynı şeyleri söyledi. Ben inandım! Ama hayat pempe panjurlarınızla çevirdiğiniz o minik kutudan ibaret değil! Çünkü ben de 24 silah arkadaşımı kendi ellerimle toprağa verdikten sonra ancak anladım gerçekleri! "

" Ali! "

Ali bir adım öne çıkıp selam verdi.

"Emredin komutanım!"

Ali'nin yanına gidip yan tarafında durdu Binbaşı.

"Sana oğlunla yaşayacağın hiç bir yılın sözünü vermiyorum. Sen oğlun yıllarca yaşasın diye öleceksin. Oğlunun ilk sevdiği kızda yanında olur musun? Hayır. İlk okula gittiğinde yanında olacak mısın? Hayır. Oğlun mezun olacak. Oğlun evlenecek. Belki oğlun senin yüzünden ölecek Ali! Olmaz diyebilir misin?! Belki seni ziyarete gelecekler buraya, sonra arabaları bir mayına basacak. Ölecekler. Olmaz diyebilir misin Ali?! Söyle! "