23 🌸 tavus kuşunun renkleri kayboluyor 桜

En başından başla
                                    

Ve o gelmeden de hiçbir zaman tam anlamıyla iyi olamayacaktım.

Mart 2013

"Rae Yun neyli pasta sever? Hangi renkten hoşlanıyor? En sevdiği meyve hangisi?"

Elimdeki arşiv dosyaları yeterince ağır değilmiş gibi bir de yanımdan ayrılmayan saman beyin Myung Soo'nun -evet adı artık saman beyindi- bir süredir hoşlandığı ama itiraf edemediği yakın arkadaşım hakkındaki sorularını dinliyordum. Az önceki Felsefe dersi beyin hücrelerimi zaten yok etmişti, üstüne bir de bu saman beynin sorduğu gereksiz soruları dinlemek iğrençti.

"Ya gıcık kız! Bir kere de cevap versen ölür müs-"

"Kendin sorsana!" diye, hışımla olduğum yerde durup kollarımdaki ağırlığı kavrarken kaşlarımı kaldırarak onu azarladım. "Birazcık adam olsaydın cesaret edip kendin sorardın. Neyle uğraştığımı görmüyor musun?"

Önce etrafımızdaki tek tük insanlara bakıp, ardından aramızdaki mesafeyi kapattı ve sesini alçaltarak "Megafon getireyim de Rae Yun da dahil tüm okula duyur ha?" diye homurdandı.

Omuzlarımı silkmeye çalışarak "Bana ne." dedim. "Bak bakayım beni ilgilendiriyor mu?"

"Hepiniz aynısınız." diye tısladı yamulmuş kravatını düzeltirken. Benim umursamadığımı ve yürümeye devam ettiğimi görünce tekrardan bana yetişerek hüzünle, "Yah Sujin-ah, karşılığında ne istersen yaparım. Sadece bana yardımcı ol. Doğum günü yaklaşıyor!" diye yalvardı.

Rae Yun'un doğum günü...anneminkiyle aynı gündü. Geçtiğimiz iki senede telefonun ardından doğum gününü kutlamak çok kolaydı fakat şimdi yüz yüzeyken bunu nasıl becereceğimi bilmiyordum. "Hislerini ifade edemezken ona pasta mı alacaksın?" diye sordum alaycı bir gülüşle. "Çok komiksin saman beyin."

Tekrar gitmek için yeltendiğimde iyice güçsüzleşen kolumu tutarak beni durdurdu ve bir çırpıda arşiv dosyalarını kollarımın arasından alıp beni tarifsiz bir huzura erdirdi. "Bir haftalığına kölen olurum. Planlarım var Sujin!"

Ah, bu çocuk anlamıyordu.

Rae Yun yazdan beri başka birine platonikti. Jimin ile seçmelere gidip elenen ve yalnızca benim gördüğümü fark ettiğim bir nefretle dolu saplantılı bir çocuğa hem de!

Rae Yun'a bunu defalarca anlatsam da hiçbir zaman bunu ona konduramıyordu. Kuzenine kin besleyeceğine inanmıyor, her şeye rağmen o çocuğu tüm dans çalışmalarında yakından takip edip, birbirinden farklı kaynaklardan hakkında haber topluyordu. Kendisine de aynı şekilde bakan bir Myung Soo olduğunu bilseydi eğer, ki bunu şimdiye anlaması lazımdı, ne yapardı bilmiyordum.

"Öğretmenler odasına." diye belirtip gözlerimle dosyaları işaret ederken gözleri ışıl ışıldı. "Karamel krokanlı pasta, turuncu ve şeftali."

Pastaneden çıkar çıkmaz derime kadar nüfuz eden Nisan ayının ilk soğuğunu kabanıma daha çok sarılarak bastırmaya çalıştım. Okulun olduğu sokağa geçip adımlarımı hızlandırdım ve birkaç dakika sonra demir kapıya ulaşıp çoktan geç kaldığım dersin sınıfına doğru ilerledim. İçeri girer girmez ısıyı hisseden bedenim coşkuyla gevşerken tahminlerim doğru çıktı ve Tarih dersinin hocası bana yan bir bakış atarak oturmamı istedi.

Birkaç ders Myung Soo'nun beni rahatsız edişi ve planını anlatmak isteyişiyle geçerken sonunda öğle molasına girdiğimizde ortalık sakinleşmişti. Rae Yun'a doğum günü sürprizini Min Soo teyzeyle akşama birlikte yapacak olduğumuzdan, yemekhanede yemek yedikten sonra çamlıkta yürümeye ve biraz sohbet etmeye karar vermiştik. Konumuz her zamanki gibi Jimin'di.

cherry blossom | pjm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin