~ Berna 💜 ~

760 81 32
                                    


Selamünaleyküm kahkaha dolu grubumuza bekliyorum hepinizi. 😚

Katılamak isteyen arkadaşlarım habibetugba kardeşime mesaj atabilirsiniz. 😊

Multimedya 〰 Berna ve Deniz 💦

"Ulan özlemişim ha! Kaç yıl oldu la?! " dedim hafif sitemle kendi kendime.

"En son altı ay önce geldin ya salak mısın kızım sen?" Dedi sol tarafımdan gelen genç bir kadın sesi. Hızla soluma döndüğümde onu görmeyi hiç ama hiç beklemiyordum.

Şu an yan tarafta Adana'daki en yakın arkadaşım Berna vardı. Küçükken tabi baya küçükken babam anlatırdı çok oynardınız diye. Zaten daha üç yaşına yeni girdiğimde İzmir'e gelmişiz babamın işi yüzünden. Babam öğretmendi.

Zaten annemle de Adana'ya tayini çıkınca burada tanışmışlar. Tayin süresi dolmadığı herhangi bir şehre de tayin isteyememişler. Dayımın diğer evinde yaklaşık 3 sene boyunca burada yaşamışlar. Ben de yeni 3 yaşıma girince İzmir'e tayinini istemiş babam çıkınca da İzmir'e yerleşmişiz.

"Oğlum senin burada ne işin var?" Dedim sevinçle o sırada arkadan gelen korna sesiyle yeşil yandığını yeni fark ettim. Hızla arkadaki araçtan bağıran adama seslendim.

"Tamam lan gidiyoruz bekle!" Dedim sinirle açık olan camdan elimi uzatarak. Hızla arabayı sağ tarafa doğru sürmeye başladım. Beni takip eden Berna benden önce davranıp öndeki park yerine aracını park etti. Ben de biraz daha ileride boş olan park yerine arabamı park ettim. Yanıma doğru gelen Berna'yı görünce hızlı bir şekilde ona doğru koşup sıkı sıkı sarıldık.

"Yaa mavişim benim nasıl da özlemişim. " dedi hala sıkı sıkı sarılı bir şekildeyken.

"Ben de çok özledim be!" Dedim ve onu kendimden uzaklaştırıp yanaklarını öptüm.

"Hadi gel şuradaki kafeye gidelim. " dedi ve koluma girip beni ileride tabelası görünen kafeye doğru götürdü /sürükledi.

"Tamam dur Berna'm geliyorum. " dediğimde beni biraz daha rahat bıraktı. Karşıdan karşıya geçtikten büyük çok fazla gösterişli olmayan bir kapıdan girdik. İleride cam kenarının önünde olan iki kişilik masaya oturduk. Pastane tarzı küçük bir işletmeydi burası. Tatlı ve şirin bir yer olduğu da kesindi. Berna koyu kahve saçlarını savurup sözlerine başladı.

"Ee maviş ne yapıyorsun? Buralarda ne işin vardı? Bi de neden senin telefonun hep kapalı? Seni her gün aradım resmen ya hiç açık değildi! " dedi kızgın şekilde bakmaya çalışarak.

"Elhamdülillah işte sen ne yapıyorsun? Nasılsın? Ben de işte bizim vakıf var ya onun kermesi var da onun için geldik işte abimler, ikizler bir de bizim kızlar falan yani. " dedim ve ardından ileriden bize doğru gelen garsonu bekledim konuşmak için.

"Hoş geldiniz efendim. Ne istersiniz?" Dedi kibar bir şekilde. Tam ağzımı açmış sipariş vercekken Berna benden önce davranıp bi'nevi başlayamadığım lafımı kesti. 😂

"Siz arkadaşıma demli bir çay bana da limonata getirin lütfen. " dedi ve ardından bana döndü. Elindeki deftere hızlı hızlı verdiğimiz siparişleri yazan garson yanımızdan hızla ayrıldı.

"Neyse ne diyorduk? Telefonun neden hep kapalıydı?!" Dedi sitemle.

"Ya kuzum ben hattımı değiştirdim de tüm numaralar gitti ben de. Sonra abim sınav için komple telefonumuzu aldı. " dedim buruk bir tebessüm ederek.

Sindirella'nın Pembe Kramponu -DÜZENLEMEDE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin