Sindirella'nın Pembe Kramponu -DÜZENLEMEDE-

~Park Olayı ~

Muhabbet amaçlı bir grubumuz var. Bu arada kore fanları dolu 😅. Hepinizi bekliyorum😊

BÖLÜM ITHAFI➡ sumeyyecoruhlu

Mina'yı arayacağım sırada telefonumdan gelen sesle hemen oraya çevirdim kafamı. Birisi arıyordu. Hemen aldığım telefonumun ekranındaki ismi görünce tebessüm ettim. 📞

MİNA' RE KILIKLI 😂

ARIYOR... Kim miydi? Tabi ki de Mina. Ama beni kesecekti. Hızlıca açtım.

"Selamünaleyküm hayırsız. " dedi baya kızgın bir sesle.

"Aleykümselam vee Kalp kalbe karşı derler. Sen de üzüldün mü? Ay bile çeker gider. Beni hiç düşündün müü?" Bu şarkıyı mırıldandım. Ama o da durmadı tabi.

"Telefonun başında çaresiz bekliyorum. Bekliyorum ama çalmayacak biliyorum. " diye başladığında gülmekten yarılıyordum. Tamam ya yeter artık.

"He gülüm anladık sesin güzel de neden aramadın beni çok kırıldım sana yaaa 😢" dedi gülüşünü sevdiğim.

"Ya aşkım valla arayacaktım ama heyecandan sonuçlara bakamadık." dedim.

"Neresi çıktı peki?" Diye sordu heyecanla.

"Benim gibi mükemmel bir insanı(!) ÖZEL İSTANBUL SOYLU ÜNİVERSİTESİİİ kabul etmiş. " dedim egomu tavan yaparak.

"C-ciddi misin??Ayyy ben de oradayım."

"Sonra Yadel de. Yusuf ,Mustafa ve Muhammed de oraya geliyor." Daha önce de dediğim gibi Muhammed Mina'ya tutulmuştu. Mina onu öyle görmüyor işte. Hep kardeş gibi gördü. Ama son zamanlarda bi değişti sanki. Muhammed'e bakarken daha bi güzel bakıyor.

"Yaa bunu kutlayalım o zaman. " dedi heye

"Tamam akşam Hüseyin amcadan izin al bizde kal. "

"Sorayım haber veriyim sana. "

"Tamam gülüm."

"Hadi Allah'a emanet ol. Görüşürüz."

"Sen de Allah'a emanet. İyi bak kendine ha"

Eee bu işi de hallettime göre yemek yemeliyim. Öyle açım anlatamam. 😂😂.

"Abiğğğğ hadi dışarı çıkalım ya o kadar hazırlandım. " dedim bağırarak. Evin içinde dört döndüğümü saymazsak tabi.

"Tamam. Çıkalım şu iki beyin fakirine de söyle şimdi hiç onlarla daha doğrusu Mustafa'yla uğraşamam. Muhammed yine Mina'yı mı ne düşünüyor? Telefondan resimlerine bakıyor. " dediğinde kafamı çevirip Muhammed'e baktım. Derin bir iç çekip bakıyordu resimlere. Çok seviyordu onu. Ama Mina ve O nasıl olurdu bilemem ki. Benden de güzel görümce olurdu ha.

Yadel de Yusuf'a aşıktı ama Yusuf bi aralar(yani o daha ergenken) Derya'ya tutulmuştu sözde. Yadel bunu duyduğunda çok üzülmüştü ya. Ben de sinirle Yusuf'a kızdığım için gidip ona 'Yadel sana aşıktı be. Onu sevsen ne olurdu?' diye sitem etmiştim. Ama meğersem onlar iddia uğruna öyle yapmışlar. Ama Yadel hala bunu bilmiyor. Yusuf da çok üzülmüştü böyle olmasına. Ama her neyse ya işte geriye bir tek Mustafa kalıyor o da hiç kimseye aşık falan değil. Hatta o kızlardan da pek hoşlanmaz. Ama yakışıklı baya. Zaten bir kız ona baktı mı bana bakıp sevgili numarası yapardı. O da öyle bir değişik işte. Sevinçten yerimde duramadığım için şalım bozulmuştu. Aynada hemen düzelttikten sonra Mustafa'nın odasına doğru gittim. Kapıyı aniden açtım. Gördüğüm manzara karşısında şurada ölesim geldi çünkü böyle bir kuzene sahiptim. Gördüğüm manzarayı merak ettiğinizin farkındayım. Peki ne mi? Mustafa bir ayağını yatağın bir ucuna diğerini ise çalışma masasının klavye bölmesine ellerini halıya dayatarak önündeki çiçekle konuşuyordu. Hayır bu çocuk kime çekti böyle ya?