36. Bölüm

353 20 4
                                    

Ben:
"Ne?!"

Roku:
"Duydun!"

Ben:
"Açıkla!"

Roku:
"Biliyorsun buralarda insan kanı bulmak zor. Hayvan kanı içe içe ciğerim çürüdü. İnsan kanı lazım. Kendimi tutacağım. O yüzden ölmeyeceksin."

Ben:
"İlk olarak arkadaşımı göster!"

Gaara'nın yakasından tutarak havaya kaldırdı. Gaara çırpınıyordu ama sanki tüm gücü tükenmiş gibiydi. Onu sert bir şekilde yere attığında ağzımdan istemsiz bir çığlık koptu.

Yere attığında Gaara hareket etmeyi kesti. Büyük bir şokla konuşmaya başladım.

Ben:
"Ö-öldü m-mü?"

Roku:
"Kalp atışları yavaş her an ölebilir. Bu sana bağlı."

Ben:
"Al beni!"

Bir anda arkamda belirdi ve vampir dişlerini damarıma geçirdi. Küçük bir çığlık attım ama acı azalmıştı.

Git gide acı azalmaya yerini zevl doldurmaya başlamıştı. O boynumda ne kadar fazla durursa ayakta durmam o kadar zorlaşıyordu.

Ayaklarım beni taşımayıp yere düştüğümde zorlukla konuşmaya başladım.

Ben:
"Dur! Yeter! Öleceğim."

Zorlukla dişlerini damarımdan çekti. Bitik bir haldeydim.

Roku:
"Hiç böyle bir kan içmemiştim. Kendimi 10 kat daha güçlü hissediyorum. Asıl nesin sen?"

Ben:
"G-gaara..."

Zorlukla ayağa kalktım ve Gaara'nın olduğu yere gittim. Kalan son çakra gücüme onu iyileştirmeye başladım.

Roku:
"Dur! Kanında kesinlikle büyü tadı aldım. Kesinlikle büyü vardı ama bu çakra..."

Roku:
"Sen..."

Büyük bir şokla bana bakıyordu. Gaara'nın yüzüne kan gelmeye başlamıştı. Kalp atışları normalleşmişti.

O sırada başka yakışıklı çocuk geldi ve yam tepeden bana bakmaya başladı.

Roku bir anda diğer gelen çocuğun önünde durarak çocukla bizi ayırdı ve çocuğun karnına tekme attı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Roku bir anda diğer gelen çocuğun önünde durarak çocukla bizi ayırdı ve çocuğun karnına tekme attı.

Çocuk uçarak kayaya yapıştı ama ayağa kalktı. Yavaş adımlarla yürüyerek tekrardan geldi.

Sadece ağzının kenarı kanamıştı! O kadar bitkindim ki ayağa kalkamıyordum.

Çocuk:
"Beni yenemezsin Roku. Saf kan değilsin."

Roku:
"Ayato uzak dur kızdan... O benim."

Yavaşca ayağa kalktım ve Gaara'yı sırtıma aldım.

Onlardan uzaklaşmak amacı ile yürümeye başladım. Ama Ayato tam önüme geçip beni kucağına aldı.

Gaara ise tekrar yere düşmüştü.
Ayato'ya büyü topumdan bir tane gönderim ve beni yere attı.

Ayato:
"Seni sürtük!"

Roku:
"Bu taraftan kaçalım..."

Gaara'yı sırtıma aldığım gibi Roku'nun elini tuttum. Gaara'yı Roku sırtına aldı ve daha önce görmediğim siyah kanatlarını çıkardı. Kanatları ile beni arasına aldı ve bir anda yere düştük...

~~~~~~~~

Gözlerimi açtığımda tavan vardı. Hızlıca ayağa kalktım ve başım döndü. Hemen yanımdaki masaya tutundum.

İçerki odadan Roku geldi.

Roku:
"Dinlenmelisin."

Ben:
"Gaara nerede?"

İçeriden Gaara da geldiğinde derin bir nefes aldım.

Roku:
"Sen gücünün son zerresine kadar onu iyileştirdiğin için 3 saatr gözlerini açtı ama sen 1 gündür uyuyorsun."

Ben:
"Ne 1 gün mü?! Gaara bizim cadıyı bulmamız lazım."

Roku:
"O cadıya giderseniz canlı çıkamazsınız."

Ben:
"Bu kadar iyi nereden biliyorsun? Belki iyi biri?"

Tişörtünü bir hamlede çıkardı ve sırtındaki yanım izlerini gösterdi.

İstemsiz olarak elim yanık yerlere gitti. Her dokunduğum yerdeki yanık lekesini iyileştiriyordum.

Tüm hepsini iyileştirince Roku bana uzaylıymışım gibi bakmaya başladı.

Ben:
"Boşver."

Gaara'nın uzattığı sırt çantamı alıp, dışarı çıkıyordum ki bir el bileğimi tuttu.

Roku:
"Bende geliyorum!"

Kötü AşkWhere stories live. Discover now