21. Bölüm

586 45 36
                                    


Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan ile bakışmıyordum. Revirdeydim.
1 hafta... Çoook uzun geçecekti.
Sasuke gelmeden hemen revirden sıvışıp, 1 hafta boyunca saklanmalıydım.

Ayağa kalktığımda ise kapının açılma sesini duydum. Saklanamazdım. Çok geç idi.

Veeee karşımda sinsice sırıtan bir Sasuke...
Sasuke:
"Demek iyileşmişsin... Hatta ayaklanmışsın."
Ben:
"Evet, ben de tam gidiyordum."

Kapıya doğru yürümeye başladığımda Sasuke gitmeyeyim diye tişörtümden tuttu.
Sasuke:
"Bu gece saat tam 12'den itabaren emrim altındasın. Uyumasan iyi olur."
Ben:
"Neden uyumayacakmışım ki?"
Sasuke:
"Gece görürsün."

Tam kapı kolunu tuttuğum anda;
Sasuke:
"Ha bu arada... Ne şanslısın ya! Yarın sabah okul gezisi var ve tahmin et. Ne kadar sürecek?"
Ben:
"1 hafta?"
Sasuke:
"Bingo! 1 haftalığına ormana gideceğiz. Survivor gibi olacak. Başınızda ben, Hak ve tanımadığın bir bayan öğretmen olacak. Ben kontrol için geleceğim. Hak en alt sınıfın öğretmeni olduğu için ve tanımadığın öğretmen ise en ist sınıfın öğretmeni olduğu için gelecek."
Ben:
"Yani sadece iki sınıf mı olacak?"
Sasuke:
"Evet. Bu her sene olur. Tek bir problem var."
Ben:
"Nedir o?"
Sasuke:
"Survivor gibi olacak... Çadırları okul getirecek ve her öğrenciye sınırlı sayıda ok ve bir tane yay verilecek. Kamp alanına nehir 1 kilometre uzaklıkta nehirde balıklar var. Ayrıca şanslı isen geyik bile vurabilirsin. Bir kural var. Suyunu ve yiyeceğini kimse ile paylaşmak yok!"
Ben:
"Neden ki? Çok saçma..."
Sasuke:
"Saçma değil. Zayıf olanlar aç kalacak. Açlıktan dolayı güçlenecekler. Avlanmayı ve doğada yaşamayı öğrenecekler. Ayrıca herkes yiyecek içecek getiremez ve sadece bir sırt çantası eşya getirecekseniz. İçine istersen yastık, yorgan yoksa göğüsüne sardığın sargıdan mı koyarsın bilmem."

Refleks olarak hemen ellerimi göğüsüme koydum.
Ben:
"Sapık!"
Sasuke:
"Senin olmayan göğüslerine bakacak değilim."
Ben:
"Hey!"
Sasuke:
"Her neyse... Anlayacağın sadece bir sırt çantası ve bil bakalım başka ne kurallar var?"
Ben:
"Büyü yapmak yasak."
Sasuke:
"Eh bir zahmet. Bir de o çadırlarda en alt sınıftakiler en üst sınıftaki biri ile kalmak zorunda..."
Ben:
"Bunu nasıl belirleyeceğiz? Çadırlar kaç kişilik olacak?"
Sasuke:
"Çadırlar beş kişilik olacak. Herkes geldiğinde 9 bardak shot çekecekler. Herkesin kafası bir milyon olduğu için oda arkadaşları şans eseri gelecek. İsteyen değiştirebilir. Tabi herkes ayakta durmakta zorlanacak. Öğretmenler içmeyecek. 9 çadır var. Her çadırda 5 kişi kalacak ama 1 çadır öğretmenler ve benim için..."
Ben:
"Peki sarhoş olduğumuzda uygunsuz bir şey yaparsak?"
Sasuke:
"Hiç sarhoş olmadın dimi?"
Ben:
"Evet."
Sasuke:
"Git hadi."

Hemen kapıyı açtım. Koşarak yurda geldim. Kuroku kulağına müzik takmış, yatıyordu.
Ben:
"Kuroku!"
Bağırmanın verdiği etki ile yerinden sıçradı. Onun bu haline gülüp, hemen sırt çantamı çıkarttım.
Ben:
"Bil bakalım ne oldu?"
Kuroku:
"Ormana gidiyorsun."
Ben:
"Sen nasıl bildin?"
Kuroku:
"Bu her sene aynı zamanda olur. 2 hafta sonra biz gideceğiz."
Ben:
"Çantama ne almalıyım?"
Kuroku:
"Kumaş al."
Ben:
"Kumaş mı niye ki?"

Bunu söylerken yatağıma çıkmış, bağdaş kurmuş, tüm ciddiyetim ile Kuroku'ya bakıyordum.
Kuroku:
"Nehir var. Nehire gece yarısı ördekler gelir. Neden gece yarısı olduğunu bilmiyorum ama tam o vakitte gelirler. Bir tane ördek avlayabilirsen, hem yersin hem de tüylerinden yastık ve yorgan yaparsın. Hem kumaş fazla yer kaplamaz."
Ben:
"Kuroku bu dahice..."
Kuroku:
"Tabiki de çok zekiyim. Of lanet olsun!"

Hemen kalem kağıt çıkardım ve kağıda yazmaya başladım.
●Kumaş
●İğne, iplik

Ben:
"Başka ne koymalıyım?"
Kuroku:
"Size sınırlı sayıda ok verecekler. O oklar illa ki bitecek ki doğru hatırlıyorsam beş tane veriyorlar. İki günde biter çünkü siz hayvan avlarkeb o oklar kırılır. O yüzden bıçak al."
Ben:
"Ama savaş aleti veya onun gibi bir şey almak yasak."
Kuroku:
"Hmm..."
Ben:
"Ateş!"
Kuroku:
"Ateş?"
Ben:
"Her halde eti çiğ yemeyeceğim dimi? Ateş yapmak için kibrit..."
Kuroku:
"Onu büyü ile yapabilirsin."
Ben:
"Büyü kullanmak yasak."
Kuroku:
"Off tabi ya nasıl unuttum?!"

Kötü AşkWhere stories live. Discover now