19

680 55 48
                                    

Eheh hay
İyi okumalaring
Vote ve yorumları eksik etmeyin gayz kalp

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Evet, hayatın bana götüyle güldüğünü biliyordum ama bu kadarı fazlaydı.
Üzerinde bir gömlek altında da bacaklarını saran siyah bir pantolon vardı. Muhtemelen şu saçma ama kuvvetli olan altıncı hissinden dolayı ona baktığımı anlayınca gözlerimiz buluştu.

Hemen ayağa kalktım ve farklı bir yere geçmek için hızlı adımlarla yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini sesinden anlamıştım.
"Alice! Bekle! Konuşmama izin ver!" Dedi iyice yaklaşınca. Birden arkamı döndüm.
"Ne konuşacaksın ha? Bana nasıl ihanet ettiğini mi? Senin için önemsiz olduğumu mu? Aa bir de dur, Camila'yla nasıl mutlu olduğunuzu mu?!" Sinirlenmiştim. Ve sinirlenince başım döner veya ağlardım. Vücudum ikinci seçeneği seçmiş gibi görünüyordu.

Shawn, derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Bak, yemin ederim. Onunla aramızda hiçbir şey yok. Saçında iplik vardı!" Dedi. Ardından sona doğru buruk bir ses tonuyla devam etti,
"Sana yemin ederim. Seni seviyorum. Evet, olanlar olmamalıydı ama hepsi yanlış anlaşılmadan ibaret. Özür dilerim."
Ben hala gözümdeki yaşları silmeye çalışırken birden beni kendine çekip sarıldı.

Kafamı göğsüne yaslamış ağlarken birden çekildim ve,
"Bu kadar klişe olmamalıydı! Gerizekalı!" Diyip yüzüne sert bir tokat yapıştırdım. Ardından ekledim,
"İçimde kalmasın diye. Göt kafalı!" Diyip dersim başlayana kadar okuldaki kafeteryaya gittim.

-
Dersimin başlamasına neredeyse bir saat kalmıştı. Oturmuş kahvemi içerken yanıma Matt geldi. Dersi bittiğinde gelmesi için mesajlaşmıştık. Matt geldiği gibi heyecanla konuşmaya başladı.
"Shawn gelmiş. Gördün mü? Buraya gelmeden önce onunla konuştum. Ve bence söyledikleri doğru. Hepsi Camila'nın yılanlığı." Dedi. İşte Matt'in en sevdiğim özelliği buydu. Aynı kişileri seviyor, aynı kişilerden nefret ediyorduk. Sonra fısıldayarak,
"Altı masa arkanda sana bakıyor." Dedi. Kaşlarımı çatarak arkama baktım. Sırıtarak el salladı. Kaşlarımı daha çok çattım ve sinirli bir şekilde onun masasına gittim.

"Senin burada ne işin var? Güzel, tatlı, eğlenceli, çekici ve yetenekli kadınlarla şarkı yazıp shiplenmen gerekmiyor mu senin?!" Dedim. Gülümseyerek,
"Zaten biriyleyim ama şarkı yazmamıza gerek yok bence." Dedi ve gülümsemesini mümkünmüş gibi daha çok genişletti. Sanırım bana iltifat etmişti. Bir dakika!

Ov. Şit.

Ardından,
"Seninle barışmadan hiçbir yere gitmiyorum. Birkaç ay boşum. Senden başka işim yok güzelim." Dedi. Sinirli bir şekilde,
"Sindin bişki işim yik gizilim." Diye taklit ettim. Buruk bir gülümsemeyle,
"Taklit edişini bile özlemişim." Dedi. Cevap vermezken ayağa kalktı ve,
"Baştan başlayalım." Dedi anlamaz bakışlarla ona bakarken,
"Ben Shawn Mendes." Dedi. Gülümserken
"Bu sefer aynı hatayı yapmayacağım... Biliyorum." Dedim.
"Demek biliyorsun ha." Dedi.
"Bende Alice Fox." Dedim. Gülmekten neredeyse dişleri gözükecekti, Shawn'ın.
"Tanıştığıma memnun oldum." Dedi. Fısıltıyla karşılık verdim.
"Bende."

BOOOM qbsbehs
Ben sonunu çok beğendim valla şsğwgsw

Bazı arkadaşlar ismi lazim değil tekboynuzluhipopotam  hikayemin adıyla dalga geçiyodu aha da bu bölüm diyor ve susuyorum

Ha bu arada Shawn ı çok az buçuk daha büyümüş hayal edin
Çünkü hikayenin başında baya küçük olduğunu söylemiştim
Hatta ve hatta şimdiki tipini bile hayal edebilirsiniz çünku artık üniversiteli ergenler ajdbs

YİNE bu arada Shawn daha sürüncek spoi veriyim dedim hhqbdba
Kızın gülümsediğine bakmayın benim gibi dengesiz o da
Karmalara inanmıyorum ama acı çekcek pezevenk
Bak sinirlendim hqhahs

Ayrıca Camila severim neden kötü karakter yaptım bilmiyom şqhsxs

OY VE YORUMLARI EKSIK ETMEYIN
(prim kasan yazar itemi. Neyse siz yine verin ama şhhzaj)

EDWARD CHRISTOPER MÜKEMMEL SHEERAN DİNLİYORUM KIMSE NEFES ALMASIN

NICE TO MEET YOU|| SHAWN MENDESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin