15

815 55 73
                                    

Hellöö
berre2000 al sana bölüm hqhdhs

Aaliyah'la uzun sohbetimizin ardından Shawn dağınık saçlarla yanımıza gelirken Aaliyah,
"Saat 12 yönünde bir cisim yaklaşıyor. Bütün birimler dikkate!" Dedi. Dediği şeyle gülerken Shawn' a dönüp,
"Ben gidiyorum o zaman." Dedim. Hemen ayaklanıp,
"Hayır hayır ben bırakırım seni hem stüdyoya gitmem lazım." Dedi gülümseyerek. Sonra ikimizde aynı anda ayağa kalktık.

Bayan Mendes yanımıza gelip,
"Gidiyor musunuz çocuklar? E yemeğe kalsaydınız." Dedi. Tatlı olmasını umduğum bir gülümseme yollayarak,
"Çok naziksiniz, teşekkür ederim ama annemler beni bekliyordur." Dedim. Dedim demesine ama ölümüne sallıyordum. Bizim Junior Fox 1,5 aylık olmuştu ve evde babamla annem cinsiyet tartışmasını şimdiden yapıyordu. Ayrıca Hailey'le olduğumu sanıyorlardı sanırım.

Sonunda arabaya bindiğimizde alnımda ter varmışta siliyormuşum gibi yapıp "Whoa!" Dedim.
"Bugün de bitti. Tamam bugün ölmediysem artık ölümsüzüm. Beni bekle Damon aşkım." Dedim.

O sırada Shawn bana bakıyordu.
"Ne "Damon aşkım"ı be?" Dedi.
"Ya Damon şu taş gibi, -
dur taş değil -az kalır çünkü- o kaya gibi olan vampir varya, o." Dedim.
Bana bakmadan sürmeye devam etti. Sıkılıp,
"Shawn." Diye mırıldandım. Cevap vermedi. Bir kaç kere daha mırıldandığımda ve cevap vermediğinde tüm vücudumu ona döndürdüm.
"Ya yuh ama ya! Dizi karakterini mi kıskanıyorsun?" Dedim. Yine cevap yoktu.

Kolunu okşayıp,
"Ay tamam sen daha yakışıklısın. Damon kimmiş?" Dedim ve kafamı sağa çevirip "Özür dilerim vampirlerin vampiri." Diyip yüzümü buruşturdum. Shawn hala konuşmuyordu ama gülmemek için -en azından bence- dudaklarını ısırıyordu.

"Harry Styles'la şu yakışıklılık konusunda yarışsan... Ee çok az, küçücük, miniminnacık, bir farkla Harry alırdı." Dedim. Sonra boka battığımı anlayıp,
"Ya şaka maka Tanrıça gibi çocuksun be! Şu kaşa göze bak."

Eve geldiğimi anlayıp, arabadan indim ve Shawn'a döndüm
"Hala barışmadıysak diye şaapıyorum ona göre." Dedim ve ona orta parmağımı kaldırdım. Kahkaha atıp arabadan indi ve yanıma geldi.
"Şaka yapıyorum." Deyip beni kendine çevirdi. Hemen önünde olduğum için ve beni çevirdiği için burunlarımız çarpıştı.

Gülümseyerek,
"Bence bu bir işaret." Dedi ve dudakları dudaklarımı örttü.
"Yarın görüşürüz." Dedi bende içeri girdim.

Anne ve babamın yanına gittiğimde yan yana oturmuş televizyon izliyorlardı. Babam,Eğilip,
"Hanimiş benim kızım." Diyordu.
"Ah merhaba baba." Dedim. Babam beni yeni görmüştü sanırım. Bana dönüp,
"Hoşgeldin tatlım." Dedi. Ama yok artık! Annem babama dönüp,
"Bir tane de erkek olsun ama ya!" Dedi ve ağlamaya başladı?

Hormonlar, hormonlar, hormonlar...

Babam annemi sakinleştirmek için,
"Hayatım daha cinsiyetini öğrenmedik. Tamam sakin ol." Dedi. Bende cevaben,
"GAY OLSUN HEPİMİZ RAHATLAYALIM!" dedim. Sonra şirince gülümseyip pizza sipariş etmek için magneti elime aldım.

"Pizza isteyen var mı?" Diye sordum numarayı tuşladıktan sonra. Annem başını sallayınca, tamam anlamında gözümü kapatıp açtım.
"Merhaba, 2 büyük boy pizza ikisinde de biber olmasın lütfen." Dedim ve adresi verdim. Pizza gelene kadar koltuğa oturdum. Gelmesini beklerken anneme dönüp,
"Matthew'i çağırabilir miyim?" Dedim. Pizza deyince gelirdi kesin aç.
Annem bana dönüp şaşkınca,
"A-ama Shawn'a noldu?" Dediğine gülüp,
"Hayır ya Matt benim okuldan arkadaşım." Dedim. Hailey'i de çağırmak istiyordum ama şimdi Jack'le birliktedir diye rahatsız etmedim.

NICE TO MEET YOU|| SHAWN MENDESNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ