~Aleda Kırk Dördüncü Bölüm ~

4.9K 328 57
                                    

⚔️⚔️⚔️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⚔️⚔️⚔️

Hançerimi hızla ağzına isabet ederken yere düştü. Hemen yaklaşıp baktım, ejderha aşkına! Bu da neydi böyle? Nasıl bir şeydi? Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Austyn'i döndüm.

"İyi misin?"

"İyiyim, sorun yok. Onu krallığı götürmemiz lazım."

"Daha önce böyle bir şey görmemiştim, açıkçası deney üzerinden mi yapılmış yoksa doğuştan mı böyle merak ediyorum."

Birden tekrar canlanınca hızla kılıcımı çıkarıp kalbine sapladım. Gözleri kapanınca çömelip dışarı da kalan diline baktım. Fazlasıyla uzun, fazlasıyla dişleri ve kocaman ağzı vardı. Göğsünden çıkan kemikleri saymıyordum bile. Ayağı kalkıp kılıcımı göğsünden çıkardım. Hepsi kan olmuştu, yerdeki su birikintisine hükmedip kılıcın üzerine boşalttım. Kılıçtaki kan giderken keskin yeri kabzaya yerleştirip belime koydum. Birkaç dakika sonra diğerleri gelince yerdeki yaratığa şaşkınlıkla baktılar.

"Aman tanrım! Bu da ne böyle?"

"Bilmiyoruz, daha önce görmedim böyle bir şey. Yaratıklar kitabında da olduğunu sanmıyorum." diye açıklama yaparken Austyn onu onayladım.

Yaratıklar kitabında olduğunu ben de sanmıyordum. Çok değişik bir şeydi. Tarif edemediğim bir biçimdeydi. Kokusu inanılmaz iğrençti. Burnum sızlamıştı, hızla burnumu kapatırken kanının yeşil olduğunu fark ettim. Ya da kan değildi. Tekrar yere çömelip elimi yeşil şeye dokundurup baktım. Parmaklarımı birbirine sürttüm. Yapışkan bir şeydi, yapış yapıştı. Elimi hızla duvara sürtüp temizlemeye çalıştım, John bana su uzatırken hemen elime döktüm. Kesinlikle iğrençti.

"Krallığa götürelim, baksınlar bakalım nedir bu."

"Hepimizin dönmesine gerke yok. John, Felix yaratıkla beraber element krallığına gidin. Bununla bizzat ilgilenin. Bir şey olduğu zaman da haber verin."

Felix ve John beni onaylarken hızla bir kapı açtım. Prens yaratığı kapıya doğru itince içeri çekildi. Felix ve John da geçince kapıyı kapattım.

" Tekrar ayrılalım. Bu sefer karşımıza bir değil daha fazla çıkabilirler. " dedi Austyn.

" Dikkat edin, aniden yok olabiliyorlar."

Lucky ve Cerelia yanımızdan ayrılırken sokakta ilerlemeye başladık. Elim hala yapış yapışken huylanıyordum. Çıtırtı sesi gelince hızla arkama döndüm. Bir kere daha gelmişti. Austyn ile sırt sırta verirken etrafımıza baktık.

" Tamam, ayrılalım. "

" Hayır Aleda, hiçbir yere ayrılmıyorsun!"

Bir adım atıp sağıma baktım. Karşıma birkaç tane çıkarken hızla kılıcımı çıkarıp üzerime gelen yaratığa sapladım. Hepsini yere devirirken arkama baktım. Bir tanesi Austyn 'e gidiyordu. Hemen hançerimi çıkarıp tam kafasına isabet ettim. Anında yere düşerken Austyn ile göz göze geldik.

A L E D A ~Hükümdar~Where stories live. Discover now