8. Kurşun🔫

3.5K 263 136
                                    

Elindeki biten kahve kupalarını çalkalayıp makinaya yerleştirdikten sonra ellerini kuruladın.

Gece sohbet ettiğiniz için geç uyumuştunuz. MinHo ile havadan sudan sohbet etmiştiniz. Genelde çete olaylarını anlatmıştı fakat o kadar heyecanlı olaylar vardı ki aksiyon filmi gibiydi hayatı.

Arkanı döndüğünde mutfak girişine yaslanmış bir şekilde sana bakan MinHo'yu görmen irkilmene sebep olmuştu. Gözlerini devirip elini kalbine koyduğunda onun kıkırdadığını duymuştun.

"Bugün dersin yoktu değil mi?" MinHo yanına gelip kolunu senin omzuna doladı ve beraber salona gittiniz. Dün akşam gerçekleşen öpücük olayından sonra ikinizde birbirinize karşı hissettiklerinizi inkar etmemiştiniz. Eh itiraf etmek senin için biraz zordu fakat bir şekilde halletmiştin işte.

"Yok ama sabah RiJin aradı. Onunla ve Yifan ile buluşacağım." Koltuğa oturup arkana yaslanırken konuştun. Bu sırada MinHo'nun kolu hala omzundaydı. Dudaklarını büzüp iç çekti.

"Bende bugün birlikte vakit geçiririz diye düşünmüştüm." Gülümseyip ona baktın. Sürekli senin yanında olmak istiyor gibi bir hali vardı ve bu ister istemez senin hoşuna gidiyordu.

"Onlar ile görüştükten sonra seni ararım olmaz mı?" Kaşlarını kaldırıp konuştuğunda MinHo kafasını salladı ve burnunun ucuna öpücük kondurdu.

"Tabii ki sevgilim nasıl isterse."

***
"Kos koca adam oldun ama hala kendine yemek yapamıyor musun yani?" RiJin 'Pes' dercesine bi surat ifadesi ile abisine bakarak konuştuğunda sen gülmemek için dudağını ısırıyordun.

Çin'in ve bütün Asya'nın karşısında titrediği Wu Yifan kız kardeşinden azar işitiyordu.

"Bu zamana kadar hizmetçiler ile büyüdüm ben! Ayrıca ne işim var benim mutfakta?!" Yifan sinirli bir ses tonu ile konuşsa da kardeşine asla kızamayacağını biliyordun.

"Şu an ki işin yüzünden evde hizmetçi olması tehlikeliyse gireceksin mutfağa! Adam gibi yemek yemediğin için bir deri bir kemik kalmışsın!" Yifan kafasını gökyüzüne kaldırıp bıkkın bir nefes aldıktan sonra sana döndü.

"Bunun kapatma düğmesi neredeydi güzelim?" Aldığın soru kahkaha atmaya başladın.

Hava sıcak olduğu için Han Nehri'nin kenarında bir kafeye gelmiştiniz. Güzel bir esinti vardı. Etrafınızdaki insanlar çevrenizdeki korumlar sebebi ile size garip garip bakıyordu fakat tabii ki de umrunuzda değildi.

"Sen nasılsın?" Yifan kollarını masaya yaslarken sana hitaben konuştu.

"Halimi hatrımı mı soruyorsun yoksa şu son zamanlarda yaşadıklarımı falan mı?" Sevimli bir şekilde gülümsediğinde Yifan burnunu sıkıştırıp hafiften gülümsedi.

"RiJin öyle bir anlattı ki şu son zamanlarda yaşadıklarını senden iyi biliyor bile olabilirim." Ikiniz de senin yan tarafındaki kıza döndüğünüzde o oralı bile olmayarak düz bir ifade ile size baktı.

"Ne var be?" RiJin tek kaşını kaldırıp çemkirdiğinde sen kıkırdarken Yifan gözlerini devirdi.

"Peşinde olan adamın neden seninle uğraştığını biliyor musun peki?" Uzun adam ciddi bir ses tonu ile konuştuğunda kafanı olumsuz anlamda sağa sola salladın.

"Bilmiyorum ama MinHo ile aralarında daha önce baya ciddi olaylar geçmiş. Sanırım tekrar onun canını yakmak istediği için bana bulaşıyor." Yifan düşünceli bir şekilde elini çenesine yasladı. Gerçekten şu an onun Kore'de olması büyük bir gürültü yaratmıştı. Özellikle de Choi MinHo ile iş birliği yapacağı duyulunca müttefik olmayan çete liderleri büyük bir telaşa kapılmıştı.

Kurşun (Choi MinHo OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin