6. Kurşun 🔫

4.2K 308 184
                                    

Meyda: Evdeki MinHo *-*

Girdiğin evin salonuna şöyle bir bakıp koltuklardan birine oturdun. Şu an detaylı olarak inceleyecek durumda hissetmiyordun kendini.

Kulakların uğulduyor ve miden bulanıyordu. Ellerini yüzüne kapatıp şöyle bir sıvazladın ve derin bir nefes aldın.

"Bebeğim al hadi." MinHo elindeki bir bardak suyu sana uzattı ve içmeni bekledi. Suyu içip bardağı masanın üzerine bıraktın ve arkana yaslandın.

"Güzelim." Onew önünde diz çöküp ellerini tuttuğunda ilkilerek ona baktın ve ani bir hareketle ellerini onun ellerinden çektin.

"Kabul edilebilir bir açıklaman var mı?" Sert bir ses tonu ile konuştuğunda Onew yutkundu ve kafasını aşağı eğdi.

"Söylememem senin için daha sağlıklıydı. Şu an bunu açıklayamam fakat anlayacağın zaman gelecek. Sadece yapmak zorunda olduğumu bil."

Hüngür hüngür ağlamasan da çeşmelerin açılmıştı. Rahatsız olarak gözlerini sildin.

"Key biliyor mu?" Soruyu sorduğun anda kırmızı saçlı arkadaşın içeri girmişti bile. "Biliyor." Kendi sorunu kendin yanıtlamıştın.

"Isteyerek yaptığımız bir şey değildi." Key yanına oturup elini tuttu ve üzgün gözler ile sana baktı. "Mecbur kaldık. Söylemeyi çok istedik ama yapamazdık."

"Niye yapamazdınız? Çete işini bilip sizi ihbar edeceğimi falan mı düşündünüz? Hangi lanet sebep yüzünden söylemediniz?!" Ellerin saçlarına gittiğinde Onew ellerini sıkıca kavradı ve dizlerinin üzerine indirdi.

"Söyleyebilseydik söylerdik! Ama bir süre daha öğrenmemen lazım! Bizim için de çok zor." Burnunu çekip ellerini Onew'in ellerinden ayırdın. MinHo elini senin omzuna koyup seni kendine yasladı.

"Hepimizin her şey için mantıklı bir açıklaması var emin ol." Kafanı sallayıp ellerini üzerindeki pantolona sildin. Avuç içlerin çok terlemişti.

"Ay çekil önümden dedim be!" En son salon girişinde gördüğün korumalardan biri içeri doğru yığılınca salonda olan bir kaç kişi yerinde irkilmişti. Sen ise zaten kimin geldiğini biliyordun.

"Be be ğim!" RiJin salona girdiğinde oturduğun yerden kalkıp ona sıkıca sarıldın.

"RiJin-ah." Evet tekrar hüngür hüngür ağlama moduna girmiştin. Çok fazla korkmuştun ve hala o korkuyu üzerinden atmış hissetmiyordun.

"Yüreğim ağzıma geldi. Iyi misin? Bir yerine bir şey yaptılar mı?" Endişe ile geri çekilip seni şöyle bir gözü ile süzdü.

"Sadece..." sen cümleye başlayıp gerisini getirmediğin zaman kaşlarını çatıp sana baktı.

"Sadece ne?"

"Tokat attı." RiJin önce kaşlarını çattı daha sonra ise gözleri kocaman büyüdü ve suratı kızardı.

"Nerede o pezevenk?!" Arkadaşın neredeyse evin içinde kükrediği zaman salonda bulunan bir kaç kişi yerinde sıçramıştı Key ise her zaman ki gibi sağ kulağını kontrol etti.

"Bağırmaz mısın lütfen?" Key konuştuğu zaman RiJin elini beline koydu.

"Sen benimle iletişime geçme bir süre yoksa bağırarak kulağını falan kanatırım." Arkadaşın gözlerini kısarak konuştuğu zaman boğazını temizledin bu onun dikkatini çekmeni sağlamıştı.

"Bana anlatacağın şey buydu değil mi?" Tek kaşını kaldırıp konuştuğun zaman RiJin kafasını salladı. "Ne zaman öğrendin peki?"

"Çok olmadı canım. 1 hafta falan oldu galiba." Kafanı salladığında RiJin bir şey hatırlamış gibi kaşlarını kaldırdı ve tekrar konuştu.

Kurşun (Choi MinHo OC)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ