12 🌸 hayalim olur musun? 桜

Comenzar desde el principio
                                    

"Ben tembel değilim, sadece Matematikten hoşlanmıyorum."

"Tabi tabi." diye alayla geveledi Jimin. Tam şu saniyelerde elindeki fincanı alıp kafasından aşağı boşaltmamak için zor tutuyordum kendimi. "Liseye girerken de sadece hoşlandığın derslerden seni sorumlu tutuyorlar zaten."

"Keşke öyle olsaydı." diye mırıldandım keyifsizce. "Söylesene, bir hayalinin olması nasıl bir duygu? Uzun zamandır hissetmediğim için unuttum sanırım."

Süt eklenmesine rağmen hala ağır olan kahvenin kokusu burnuma iliştiğinde bu acı şeyi nasıl sevebildiğine hayret ettim. Belki de ağzında bıraktığı o mayhoş tattan hoşlanıyordu bilemezdim tabii. Sadece tatlısı varken kendine acı çektirmesi tuhafıma gidiyordu.

Fincanın ağız kısmında parmağıyla oval desenler çizerken gözlerini benimkilerle buluşturup iç ısıtan bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına. "Güzel bir duygu. Yaşamanın bir anlamı olduğuna inanıyor ve elinden geleni yapmak istiyorsun."

Kafamı yavaşça sallayarak onu anladığımı belirtirken arkamızdaki kapının açılıp içeriye bir müşterinin girmesiyle dışarıdaki yağmur sesi ve toprağın hasret kokusu ruhumu güzel bir aceleyle doldurdu. Bir anda tüm kaslarımın gevşediğini hissederken ben de onun gibi gülümsedim.

"Hayalim olmasına ihtiyacım var Jimin. Yaşamak için bir nedene ihtiyacım var."

"O halde kalbinin en sevdiği şeyi düşle ve ona en yakın olabileceğin yeri hedefle. Ne seni mutlu ediyorsa, hayalin o'dur Su-ah."

Beni sen mutlu ediyorsun. Sen ve varlığın. O halde hayalimin sen olmasına izin verir misin Jimin?

"Öyle yapacağım. Senin gibi."

Annem ve benim seçimlerimizle oluşan playlistten, yağmurlu günlere adadığım Shame'in melodisi Ciaran'ın sesinden mekanı doldurduğunda sebepsizce ağlamak istedim. Hayalimin gitme ihtimali olan birine bağlı olduğunu ilk kez o anda hissetmiştim ve bunu önemsemedim. Endişe duymam gerek miydi, bilemedim. Kalbim çoktan kararını vermişti, engelleyemedim.

Geldiğinden beri ikimizin de el sürmediği cheesecakeden bir parça alıp ekşi, tuzlu ve tatlının mükemmel birlikteliğini damağımda hissettiğimde onunla benim ilişkimin de böyle olup olmadığını merak ettim. Karakterlerimiz benzeşmiyordu, ilgi alanlarımız biraz farklıydı, hayata bakış açılarımızın uzaktan yakından alakası yoktu, ama birlikte uyumlu muyduk?

Elma ağacının gölgesinde sırt sırta verip birlikte aynı yazarın farklı kitaplarını değişmeli okuduğum bu çocuğun seçimi benim hayalimin başlangıcı olabilir miydi? Acı ve tatlı birleşir miydi ki...



2010 yılının sonlarına doğru iki önemli şey gerçekleşti. Park Jimin aylarca didindiği, emek verdiği alıştırmaları sayesinde Busan Sanat Okulu'na birincilikle girip ortaokuldan mezun oldu. Hayallerine doğru gittiği bu yolda koca bir adım atarak kendinden bekleneni alasıyla gerçekleştirerek ailesini gururlandırdı. Bense, onun sayesinde ne istediğime, hayalimin ne olduğuna karar verdim. Belki de yetenek keşfiydi bu, bilemiyordum.

Onunla aynı liseye gitmek istiyordum artık. Onsuz geçireceğim iki yılın acısını lise hayatının küçük bir bölümüne dahil olarak telafi etmek istiyordum. Bu nedenle ilgimi çekecek alanları araştırdım ve bunun sonucunda müzikle ilgilenmeye karar verdim. Elim sebebiyle müzik aletlerine girişemediğimden ve ne yazık ki vokalden de güçlü olmadığımdan zor da olsa yarım bıraktığım fizik tedaviye tekrar başladım. Kendim bile azmime ve ilerleyişime şaşırıyordum. O zamanlar cayıp önemsemediğim egzersizleri şimdi dişimi sıkarak yapıyor, yeni hayalimin eteklerine on parmak yapışıyordum.

Birkaç ay sonra yüzde doksan iyileşmiş bir şekilde piyano kursuna başladım. Matematik yerine zevk aldığım şeyi yapmak her gün daha da mutlu biri haline gelmemi sağlıyordu ve Jimin'in de desteğiyle bulutların üzerinde hissediyordum. En büyük şaşkınlığı ve minnetiyse babamın benim için kenara ayırdığı parayla piyano almasıyla yaşamıştım. Şimdi salona kurulu parlak siyah piyanodan kurs boyunca öğrendiğim melodileri çalarken o liseye girebilmek için başlayan hayal serüvenimin gerçek isteğimi bulmamla sonuçlandığını daha iyi anlıyordum.

Onun bahanesiyle kimliğime kavuşmuştum sanki. Birlikte olmayı düşlediğim kişi sayesinde hayalimdeki Sujin ile böyle tanıştım. Ruhumu piyano tuşlarına dökmenin verdiği hislerle onun sayesinde buluştum. İleride çoğu notanın hayatın bize cephe alışından kaynaklı çıkacağını bilmeden, korkusuzca öğrendim, tekrardan hayal kurmayı.

 İleride çoğu notanın hayatın bize cephe alışından kaynaklı çıkacağını bilmeden, korkusuzca öğrendim, tekrardan hayal kurmayı

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
cherry blossom | pjm Donde viven las historias. Descúbrelo ahora