&12&

5.5K 226 24
                                    



İYİ OKUMALAR

Güne her zaman ki gibi gözüme giren güneş ışınlarıyla açmadım çünkü bu sefer güneş ışınları yerine Berilin döktüğü su tanecikleri vardı yüzümde. Beril yere yatarak kahkahalarla gülerken bende yeni uyanmanın verdiği uyku mahmurluğunu üzerimden atmaya çalışıyordum.

Ha ha ha  çok komik, bunu neden yaptığını açıklaman için 10 saniyen var. Beril hala gülerken ben geri sayıma başlamıştım bile.

9 Hala kahkaha

8 Kendini durdurmaya çalışması

7 Gözündeki yaşları silmesi

6 Ayağı kalkması

5 Tekrar yüzüme bakarak yeniden kahkahalarla gülmesi

Sabrımın taştığını hissederek yanımdaki komodine her zaman yanımda şişeyle bulundurduğum ama hiç içmediğim suyun kapağını açarak içinde tek damla bile kalmayacak şekilde Berilin üzerine boşalttım. Şimdi ben kahkahalarla gülerken o somurtuyordu. Kendini toparlayarak,

Ben buraya neden gelmiştim elleriyle havalı bir şekilde saçlarını karıştırdı. Ha Sibel abla kahvaltıya çağırıyor aksi halde gelmezsen senin tabağını da ben yerim, ve kötü kadın gülüşünü yaparak odadan koşarcasına çıktı.

Berilin kahvaltımı yeme riskini göze alarak duşa girdim. Kendimi suyun sıcaklığına bırakarak bugüne kadar hiç yapmadığım bir şeyi yaparak düşünmeye başladım.

Ben neden böyleydim?

Sırf okulda burslu diye bilinmemden mi? yoksa dış görünüşümün iğrenç olmasından dolayımı böyle hor görünüyordum. 

Bence her ikisinden de böyleydim, ama böyle olmakta istemiyordum ki. Kim isterdi Bedeni olamadığı için sınırlı kıyafetle yetinmeyi, kim isterdi hiç arkadaşı olmamasını ve en önemlisi kim isterdi okulda adı çıktı diye ezik diye anılmayı. Kimse istemezdi.

Sinirle kafamı duvara vurup, başımın dönmesini umursamadan dolaptaki şampuanın hepsini kafama döktüm. Bende bakımlı olacaktım artık ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım. Nedensizin ağlamaya başladım. Kendimi durdurmak istesem bile durduramıyordum. Parmak uçlarım buruşuncaya kadar suda kaldım, yeterli olduğuna kanaat getirerek yavaşça banyodan çıktım. Uyuşuk uyuşuk kıyafetlerimi giydim, saçlarımın tekrar kıyafetimi ıslatmasını umursamadan odamdan çıktım, Konuşma seslerinin salondan geldiğini düşünerek adımlarımı oraya yönelttim. Odaya girince beni ilk gören Beril olmuştu, kötü bir şey olmuş gibi

Güneş diye bağırmıştı. Yorgun ve titrek bir sesle

Efendim diye cevapladım.

Bu halin ne senin?

Ne varmış halim de diyerek boydan boya asılı duran aynanın önüne geçtim. Kendimi görünce ne yok demem daha mantıklı gibi geldi bir an.

Sapsarı saçlarım kuş yuvasına dönmüştü, Zaten morarmış olan göz altım daha da morarmış mavilerim daha da ortaya çıkmıştı. Yüzümü işgal eden sivilceler kızarmış her an patlayacaklarmış gibi duruyordu, dudaklarım olması gerekenden daha çok kızarmıştı. Birden göz yaşlarımın akmasıyla herkes bir an şoka girdi. Annem hemen yanıma gelerek,

Kuzum niye ağlıyorsun söyle annem diyerek durmaksızın akan gözyaşlarımı silmeye çalışıyordu. ince parmaklarıyla

Anne ben böyle olmak istemiyorum, aynaya bakarken artık kendimden tiksinmek istemiyorum, yoldan geçen herkesin bana acıyarak ve alayla bakmasını istemiyorum, her gün ölmek için dua etmek istemiyorum. diyerek hızlanan gözyaşlarımla yere çöktüm, artık hıçkırarak ağlıyordum. Annem bir şey diyemiyordu, sadece bana katılarak hıçkırarak ağlıyordu.

EZİKWhere stories live. Discover now