&1&

10K 421 147
                                    




  Yine bir iğrenç güne uyandım. Diğer insanlar gibi her gün enerjik kalkamıyorum ya da okul sevincini tadamıyorum gerçi kimse tadamıyor ama... Genellikle evden çıkmak istemiyorum hadi ama sizde benim yerimde olsanız sizde evden dışarı adımınızı atmak  istemezsiniz.  ama okula gitmek zorundayım ve orda onların işkencelerine maruz kalmak zorundayım bu bizim okulda gelenek haline geldi güzeller, çirkinleri, zenginler, fakirleri ezerler bu ne kadar salakça bir düşünce olsa da yapacak bir şeyimiz yok onlara kimse karşı gelemez. Genellikle karşı gelenleri okulda bir saniye tutmazlar . Neyse bu gereksiz ve saçma  düşüncelerden  çıkalım.

Her zaman olduğu gibi çift kişilik 'tek kişiliğe sığamıyorum ' sıcak ve yumuşak yatağımdan ne kadar istemesem de çıktım. odamın içindeki banyoma girip kısa bir duştan sonra geri odama girdim ve her zamanki kombinim olan siyah kazakla siyah pantolonumu giyip ayağıma da  belki bana saçımdan ve gözlerimden başka renk katacak beyaz nikelerimi giyip,aşağı kata kahvaltı yapmak için indim. her zamanki gibi 12 kişilik masada sadece tek kişilik kahvaltı duruyodu tek kahvaltı yaptığım için hiç duraksamadan masaya geçtim tabiri caizse ayı gibi yemeye başladım bazen yiyipte kilo almayanları çok kıskanıyorum bende onlar gibi olmak isterdim ama sadece isterdim çünkü olamayacağımı biliyorum benim kilo vermem demek afrikadaki su oranı % 90  artması demek  evet kendimi düşük görüyorum, evet kendimden tiksiniyorum, bazen keşke olmasaydım diye düşünüyorum neden mi onların benim  ve  benim gibileri ezip ses çıkaramadığımdan, herkesin haklarını yemelerinden, bizleri küçük görmelerinden kızıyorum kendime. Niye mi kendime kızıyorum, bütün bunları hem bana uyguladıkları hem de çevreme uyguladıkları halde ses çıkaramadığımdan kendimden utanıyorum. 

 galiba biraz fazla düşüncelerimin derinlerine indim çünkü evimizin çalışanı Hayriye teyzenin bana seslendiğini duyamadım

kafamı hızlıca sağa,sola salladım ve düşüncelerimden uzaklaştım

"Efendim Hayriye teyze"

"Kızım hadi kahvaltını ettiysen okula geç kalma"

Hayriye teyzeyi kafamla onaylayıp bardağımdaki son yudumluk portakal suyunu mideme gönderdim ve hızlıca merdivenleri tırmanmaya başladım odama girip hemen çalışma masamın karşısındaki sandalyeden çantamı alıp aşağı ne kadar bu kilolara uçarcasınına inmek mümkünse öyle indim hemen mutfağa inip Hayriye teyzeyi arkası dönük iş yaparken görüp oyalamamak için hızlıca  yanağını öpüp evin dış kapıya adeta uçarcasına gittim arkamda kahkaha atan ve" dur deli kız dur "diyen Hayriye teyzenin sesiyle.

İnsanları mutlu etmek bana daha fazla mutluluk veriyordu. En azından yaşama sevinci veriyordu benim gibilere.

                                                       &&&&&

    yarım saatlik yolu adeta uçarcasına gittim şimdi siz neden arabayla yada servisle gitmiyor diyorsunuz çünkü öyle olması gerekiyor sonunda okulun dev kapısıyla göz göze geldim ne kadar girmek istemesemde okula ilk sağa adımı attım neden sağa diye soruyosanız alışkanlık olmuş

okula girdiğimde tüm bakışlar nerdeyse bana dönmüştü her zamanki gibi alayla ve tiksintiyle bakıyorlardı. Neden böyle olduğunu anlamayan yoktur her halde, okulun bir numaralı eziği geldi okula sonuçta, onları eğlendiren, onlara hizmet eden birisiyim. Kafamı yere eğip hızlıca okulun o göz kamaştıran 5 katlı binaya girdim

Sınıfıma gidebilmek için yukarı kata tırmandım 11/A yazınını görünce içeri girdim dışardaki gibi bakışların yarısı alayla bakıyordu ve bu beni ne kadar üzüyo bilemezsiniz. Sınıfın en arka sırasına doğru yürüdüm orada kimse oturmazdı çünkü orda nerdeyse herkez biliyordu benim oturduğumu neden mi çünkü o herkezi eşşek şakalarıyla rezil eden cansu benide herkeze rezil etmişti gerçi hala ediyor ama umursamamaya çalışıyorum. İnsan bir müddet sonunda alışıyor. Aynı benim gibi.

Sınıfın kapısı açılıp içeri matematik öğretmeni girdi galiba beni bu okul da olduğum gibi seven tek kişi. Diğer hocalar da görüyorlar bize yaptıkları muameleyi ama umursamıyorlar. Onların umurlarında olan tek şey para, para ve para. Gülay abla yani matematik öğretmenimiz benim ona abla dememi istiyor beni kendi çapında okuldaki şakalardan kurtarmaya çalışıyor

sınıfın ortasına geçip ellerini iki kere birbirine vurdu bu onun dilinde herkes yerine geçsin ve sussun demekti herkez daha doğrusu popülerler hariç herkes susmuş  hocaya bakıyordu.

"Evet arkadaşlar bugün yeni bir öğrenci gelicek kendisi benim kızım olur." diyince nerdeyse bütün erkekler kız lafını duyunca suspus oldu ve sınıfta büyük bir uğultu oluşmustu.

"Güzel mi acaba"

"Güzelse benimdir lan"  gibi benzeri uğultular oluşmuştu

kendi kendime başımı sağa sola sallayıp "abazalar" diye mırıldandım.

Sınıfın kapısı iki kere tıklatılıp hocadan gir sesini duyunca, kapı gıcırdayarak açılmıştı. Anında gireni gören erkekler suspus olmuşlardı. Erkekler ona ağzı sulu ve açık bakarken kızlar kıskanç dolu bakışlarla bakıyordu. Açık konuşmak gerekirse çok güzel ve mankeni andıran vücudu vardı. 

680 Kelime

EZİKWhere stories live. Discover now