bu ara çok yoğunum kusura bakmayın . Bir sonraki bölüm de biraz gecikebilir . Umarım beğenirsiniz:D
Galiba kafayı yiyECEĞİM .O yazıdan sonra koşarak eve gittim ve yazıyı çıkarmaya çalıştım fakat en kötüsü yazının kan ve birkaç bilmediğim zerzavatlarla dolu olmasıydı. Yani en azından ben öyle düşünüyorum . İnşallah içinde dışkı ya da daha iğrenç olabilecek şeyler yoktur.
Akşam üzeri babamı olabildiğince nemrut bir suratla karşılamıştım ve antrenmana gitmeliydim . Zaten öleceğimi düşünürken ne diye kendimi savunmayı öğrenmeliydim ki . Katil çok kurnazdı evime kadar girip koluma iğrenç bir maddeyle bir şeyler yazmıştı ve benim ruhum duymamıştı.Acı aslında hep oradaydı,beni içine doğru çekiyor, hissedilmeyi talep ediyordu.
Antrenmanda babam kendimi geliştirdiğimi söyledi . Kolum da yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştı.
Eve geldim odama girdiğimde çantam devrildi ve düşen"Sinem 'e tehtid" dosyasını gördüm. Hiçbir işime yaramazdı ama yine de baktım . Dikkatimi maktulun ayakucundaki şiir çekti
Karanlığın içindeki elmasım
Alamaz kimse onu
Biri cürret ederse
Zamanın aktığı yerde
Sonsuz uyku bekler onu
Zamanın aktığı yer... katil bana veya Sinem e YER Mİ VERMİŞTİ?
Kim cürret ederse
cürret eden bendim galiba elması da cinayetleri .
Zamanın aktığı yerde beklerim onu
. Bu mısradan hiçbir şey anlamadım .
Sonsuz uyku bekler onu
İşte en hoşuma gitmeyen mısra buydu. Hemen telefona sarıldım Sinem 'i ardım .telefon 2 kere çaldı ve sonra
- Alo?
- Benim ,Su .
- AAA Merhaba canım nasılsın?
Ne kadar da salak bir kadındı bu ya . Gözlerimni devirdim ve konuşmaya devam ettim.
- Hiç iyi değilim
- Ne oldu?
- Şu şiir canımı sıkıyor bulışalım mı?
- Kusura bakma ya buluşamam arkadaşlarla randevum var .
Hangi gerizekalı ölüm tehdidi aldıktan sonra bu kadar rahat olabilirdi . Sinirim bozuldu ve telefonu yüzüne kapattım.
Sinirlenmiştim ve farkına varmadan ağlıyordum. Emre ye de ayıp etmiştim hani. OFFF.
- KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM!
hEMEN Kalkıp Emre yi aradım . Ondan özür diledim ve ona şiiri okudum
- Oha diye bağırdı
- Ne oldu?
-Zamanın aktığı yeri galiba biliyorum.
- neresi ?
- Eğer söylediğim doğruysa bizi orada bekliyor .
- Gidemem
-Kendinle uğraşmakla o kadar meşgulsün ki ne kadar emsalsiz olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
- TAMAM
- o zaman geliyorum
-peki peki
Telefon kapandı. Belki de son kez görmüş olacağım babama uzun uzun sarıldım o gece .Onu çok sevdiğimi onlarca kez tekrarladım. Yarın ya karanlıktan çıkışı bulacaktım ya da dirdiğim sonsuz tünelin hiç olmayan kapısına doğru düşekcektim.
Kendimi aptal gibi hissediyordum.Emre korkularımla yüzleşmemi söylemişti.Zaten yüz yüzeydik.
Emre yi beklerken hayatın tadını çıkarmaya devam ettim ama bir sürr sponra sıkıldım,Emre hala gelmemişti aradım .3 kere aradım ama cevap veren olmadı. Saate baktım20.30du hala gelmemişti .
Annesini aradım cevap vermedi.Kafayı yiyecektim.
21.30 hala cevap yok 22.45hala yok.
Acaba katil Emre yi avladı mı ? Endişeliyim. Artık yatmaya karar verdim ama uyutamadım .İşte tam o sırada babamın sesini duydum.
-Önce onu bu fikre alıştırmalıyız
-.........
-Oğlan şimdilik sende kalsın.
. -...........
-Tamam elmasın bende güvende.
...............
-Seni seviyorum.
İşte bu konuşmadan birçok şey ortaya çıkıyordu babam katildi Emre elindeydi ve beni öldürmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Çukuru
HorrorAnnesi ölmüş bir kız. Gizemli işler çeviren ve sadist cinayetler işleyen birisi .Neden böyle cinayetler işliyor ? amacı bir mesaj vermek mi yoksa öldürmek mi? En kötünün içindeki iyilik ortaya çıkıyor.