26. bölüm

3.6K 167 81
                                    

Ayrıldığımızda utancimdan yüzüne bakmadan gitmeye teşebbüs ettim. Ama kolumu tutan Kayahan'ın eli buna engel oldu. Kolumu çekmeye çalışınca bir eliyle de yüzümü tutup kendine çevirdi. Gözlerim yerdeydi..

"Mekselina.." dediğinde hafifçe mırıldandım. Bu kez daha ciddi bir seste tekrarladı.

"Mekselina"

"Efendim" dedim sakince. Oda aynı sakinlikteydi.

"Benden mi utanıyorsun ?" Dediginde gözlerimi tam gözlerine odakladım. Oda hiç ayırmadan bana bakıyordu.

"Bi zahmet.. normal bir şey yapmış gibi konuşma."

"Nasıl konuşmiyim pardon?" Dedikten sonra eliyle saçını düzeltip güldü. Ve devam etti.

"Biz evliyiz Mek. Artık karıkocayız. Birlikteyiz. Sen istersen en fazla 2 sene "

"Ben istersemde ne demek?" Dedigimde kollarimi bırakmıştı çoktan. Tezgaha yaslandı ve sorumu cevapladı.

"Evet. Sen istersen. Yani ayrılmak istersen. 2 sene sonra paşa paşa ayrılırız." Dediginde bir anlığına onsuzluğu düşündüm. Benimle uğraşan biri olmayacak.. mutfağa geldiğimde yarı çıplak kahvaltı hazırlarken bana gülümseyen biri olmayacak. Bu düsünceler canımı acıttı ve bunu yüzüme yansıttım.

"Ya istemezsem?" Dedigimde yere bakan kayahan anında gözlerini bana odakladı. Gözlerinde bir mutluluk vardı.

"O zaman sonsuza kadar birlikte oluruz.." derken tezgahtan ayrılıp dibimde bitti. Öne düşen bir tutam saçımı kulağımın arkasına koydu.

"İstemiyorum." Dedim. Elimde olmadan ağzımdan kaçıvermişti kelime. Dediğimle şok olan Kayahan ki bunu yüz ifadesinden anladım.  Konuştu

"Sonsuza kadar.."

"Sonsuza kadar.."

Dediğimle bana sıkıca sarılan kayahanın kulaklarıma fısıldadığı şeyle gülümsedim.

"Sen haklıydın.. Sana başından beri aşıktım."

"Biliyorum ki !" dediğimde Kayahan gülerek benden uzaklaştı.

"Tamam hadi üzerini giyin yoksa bunu karsimda yapmam gerekecek " derken gayet ciddiydi. Hemen mutfaktan çıkıp odamıza gittim. Dolabı açıp ağzına kadar dolu olan raflara baktım.

Öff hicbir seyim yok ya..

Üzerime zor günler için hazırladığım kombinimi geçirip saçlarımı bol bir şekilde ördüm. Makyajımı bitirip ayakkabılarımı giyindim. Aynanın karsisinda 4-5 dakika oynaşıp odadan çıktım.

Kayahan kapıda gözlerini kapatmış hapşırmayı bekliyordu. Koşup parmagimi burnuna tuttum. Film ve dizilerde böyle yapinca hapşırma duruyordu. Ama bu yöntem öküzlerde geçersizdi galiba.. Kayahan beni itip hapsirdi. Ama bir hapsirdiki bir an burnu koptu sandım. Neyseki bende veya evde en iyiside Kayahanın burnunda hasar yoktu.

"Salak mısın kızım sen? Niye tam hapsiracakken önüme geciyorsun. De bana öp diye ben öperim zaten. Hani bu kadar mı sabırsızsın." dedikten sonra saçlarını düzeltip bana Piç smile bakışını attı.

"Havuç mu şeker mi?"

"Ne alaka simdi?"

"Az önce at gibi kişnedinya ondan sordum. Neyse hadi çıkalım. "

"Off laf bana girmese iyi thug life ama bana girdi işte olmadı. Neyse hadi aynen. "

🚘🚘🚘🚘🚘

Pet shopun önüne geldiğimizde yüzümü ekşittim. Kayahan elini omzuma atıp konuştu.

"Noldu niye yüzün düştü küçük hanim?"

Görevimiz: EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin