Görevimiz: Evlilik

16. bölüm

Kapınin önünde durmuş Kayahanı bekliyordum. Gerizekalı anahtarları arabada benden istemiş şimdide arabada unutmuştu. Asansör geldiğinde Kayahan göründü.

"Beyninizide alsaydın beyfendi!" Diye çıkışınca elini ağzıma bastirarak brni susturdu.

"Canım benim. Eve daha bismillah şimdi giriyoruz. Mutlu girelim mutlu bitsin ama dimi?!" Diye söylenen kayahana olumlu anlamlda başımı salladım.  Kapıyı açtığında eve girdim.

Eşyaları vardı. Mükemmeldi. Çogunluk krem rengi ve bejdi. Bavullarimı girişte bırakıp evi gezmeye çıktım.  Oturma odasında L koltuk vardı. Siyahtı. Beyaz yastikları çok fazlaydı. Karşısında bir TV ünitesi ve TV vardı. Ortada sehba ve  basit ama şık bir halıda vardı.

Oradan cıkıp mutfağa girdim. Baya büyük bir mutfaktı. Ortada ek bir tezgahta vardı. Tavanda basit bir avizede ortama guzellik katmıştı. Dolaplar kirli beyazdı. Mutfağın sürgülü kapısından çıkıp holden yürüdüm.

Banyo yavru agzıydı. Klozetin rengide aynıydı ve şirindi. Havluluk ve lavabo krem rengiydi. Bir jakuzide en köşedeydi. Yine ordan çıkıp yan odaya girdim.

Yatak odasında kocaman bir dolap vardı. Karşısında da bir yatak. Çift kişilik yatagın uzerine basit ama canli renklerde bir pike serilmişti. Yatağın yanlarinda komidinler vardı. Dolap gibi onlarda okyanus mavisiydi. Makyaj masası onların aksine krem rengiydi.

Girişe geri döndüğümde kapıda Kayahan yoktu. Ama bavulu buradaydı. Ben bavulların yaninda dururken arkamda duydugum fisıltıyla sıçradım.

"Efendimisss" diyen Kayahani itip kaşlarımı çattım.

"Salak mısınız?" Dedigimde gülüp arkamdaki bavulları aldı.

"En az sizin kadar. Neyse hadi gelde şu eşyaları yerleştirelim. " dediğinde arkasından gidip yatak odasına girdim. Yere çöküp bavulu açtım. Bavuldan pijamalarımı çıkarıp yatağın üzerine koydum. Bavuldaki eşyaları dolaba yerleştirip bavulu kenara koydum.  Arkamı döndüğümde üzerinde bir şey olmayan bir Kayahan beni karşıladı.
Hızla elimle gözümü kapatıp arkamı döndüm.

"Napıyosun ya! Giyinsene üzerini! Ben senin cıbıllığını görmek zorunda mıyım?!" Diye bağırdığımda kayahanın kahkahası kulaklarımı doldurdu.

Gözlerim kapalı arkamı döndüm. Kapıya doğru ellerimle duvar arayarak gitmeye calıştım. Elim yumuşak bir zemine değdiğinde ellerimle ne olduğunu anlamaya çalıştım. Her yerine dokunup aşağıya indim. Yavasca aşagıya inerken elimi tutan bir el beni durdurdu. Gözlerimi reflexle açıp elimi tutan elin sahibine, Kayahan'a baktım.

Az önce tuttuğum şeyin ne olduğu ancak kafama idrak ederken Kayahanın yüzüne baktım. Utanıyordum, ama belli etmicektim. Çünkü kırbaç ben.

"Birazdaha ilerleseydin dokunduğun yer pek iyi bi yer olmayacaktı. " diyip sırıtan kayahana sinirli sinirli baktım.

" o zaman sende dokunduğum anda kenara cekilseydin. Niye durdun?"

"Belki hoşuma gitti sanane." Diyip sırıtmasına devam eden Kayahanın elinden kolumu kurtardım.

Işaret barmağımı kapiya dogrultup konuştum.

"Dışarı çık. Üzerimi değiştireceğim."

"Kaladabilirim sorun yok benim için " diyince karnına attığım yumrukla yerde acılar içinde kıvrand- şaka lan saka oynamadı yerinden kalas.

"Salaklaşma Kayahan. Çık ya hadi" dediğimde Kayahan alttan eşofmanını alıp odadan çıktı. Kapıyı kilitleyip pijamalarımı giydim. Saçlarımı tepeden toplayıp çıkardığim kıyafetleri dolaba koydum.