bölüm 7

2.2K 95 1
                                    

düzenlendi!

1 hafta sonra

1 hafta boyunca her şey normaldi. Elbette tek bir şey hariç... Geçen hafta pazar günü kızlar bir şeyler konuşuyorlardı ben de yanlarındaydım. Sonra Pelin benim bacağımdaki kesik izini gördü. Bu onu üzdü ve hafifçe ağlamaya başladı. Benim yüzümdendi. Dayanamadım ve  hep yaptığım gibi 1 hafta oradan kayboldum. Ve şu an ise eve gidiyorum. Bugün pazartesi ve saat gece 04.20. 

Eve geldim, bazı yerlerimden kan akıyordu. Kızlar seslere uyanıp geldiler ve halimi gördükten sonra hemen pansuman yapmaya götürdüler. Okul kıyafetlerimi giydim ve okula gittim.

Sınıfa girdiğimde Poyrazların zaten gelmiş olduğunu gördüm. Sırama ilerledim ama yerime geçemiyordum. Bekledim, bekledim. En sonunda Poyraz bana baktı. 

"Niye oturmuyorsun Ceren?" 

Gözlerimi devirdim ve, "Kalksan da otursam keşke Poyraz!" dedim. Yeni anlamış gibi kafasını salladı ve sırayı geriye gitti. 

"Geç," diyerek bana baktı. Önünden geçmemi mi bekliyordu? Yapacak başka bir şeyim olmadığı için önünden geçtim ve oturdum. Ona döndüğümde bana bakarak sırıttığını fark ettim. Neye sırıtıyordu bu aptal?

"Niye sırıtıyorsun, yanak kasların mı yırtıldı?" diye sordum gözlerimi yine devirerek. 

"Önümden geçerken bana güzel bir görüntü sunduğun için teşekkürler," dedi. Derin bir nefes aldım sinirlenmemek için. 

Ama elbette başarılı olamadım. 

"Sen aptal mısın? Nasıl böyle aptalca bir şeyi yapabilirsin? Seni ab-" derken beni durdurdu. Ellerini ağzıma koymuştu. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Gözlerime bakıyordu direkt. Bu beni rahatsız ederken elini yavaşça çekti ve gözlerini de kaçırdı. İçimden hakaret ederek önüme döndüm. 

Teneffüs zili çaldığında sıradan kalktım ve kantine ilerlemeye başladım. O sırada birisi kolumdan tuttu ve beni durdurdu. Tutan kişiye döndüğümde saçlarının boya olduğu çok belli olan sarı saçlı kızı gördüm. 

Kaşlarımı kaldırdığımda, "Seni Poyraz'ın yanında görmeyeyim!" dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ne saçmalıyordu bu? Ben mi Poyraz'ın yanından ayrılmıyordum sanki? 

"Poyraz'ı ne yapayım ben? Benim yanımdan ayrılmayan o. Tasmasını sıkı tutsaydın da her an yanımda olmasaydı," diyerek sırıttım. Sonra, "Bana bulaşma, kötü şeyler olmasını istemem cici kız," diyerek kolumu kendime çektim ve bahçeye çıktım. Kantin hevesimde kaybolmuştu. 

Bahçeye çıktığımda yeniden kolumdan tuttu sertçe. Ani hareketi yüzünden birçok kişi bize dönmüştü. Derin bir nefes aldım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Delirirsem iyi şeyler olmazdı. O sırada duyduğum sesle sesin geldiği yöne döndüm. Kız yanındaki arkadaşına, "Ebru yeni kızı mahvedecek galiba, yazık kıza," diyordu. Bana acıyor muydu o? 

Ben kıza bakarken Ebru elini saçıma uzattı. Reflekslerim kuvvetliydi, bu yüzden ani bir hareketle elini tuttum ve kolunu tutarak ters çevirdim. Şu anda bana sırtı yaslıydı. Diz kapağının arkasına yere düşmesini sağlayacak şekilde vurdum. Dizlerinin üzerine düştüğünde kolunu sıkı sıkı tuttum. Canının acıdığına emindim. Etrafa göz gezdirdiğimde herkesin şaşkınca bana baktığını gördüm. Hiçbir şey yapmamıştım ki neydi bu şaşkınlık? 

"Bana ters bir hareket yapmaman için uyarmıştım seni cici kız. Ama sen asla akıllanmıyorsun ve aynı zamanda arkamda bana yaklaşan aptal arkadaşın da öyle," dediğim an onu bıraktım sertçe ve arkama döndüm. Kız üstüme atlayacakken kenara çekildim ve Ebrunun üzerine düştü. Gülmeme engel olamadım. İkisi düşüşün etkisiyle çığlık atmıştı. Karşılarında kimin olduğunu bilmiyordu. Onaylamaz bakışlarla kafamı salladım ve sınıfa ilerledim. Sınıfa girdikten sonra sırama ilerledim ve çantamı almak için kollarımı uzattım. 

"Dışarıdan gelen çığlıklar ile bir alakan yoktur umarım cadı. Nedense sen yapmışsın gibi hissediyorum," dedi Poyraz. Ona döndüm ve baktım. 

"Senin gereksiz sürtüklerinden birisi bana bulaştı. Aklınca beni alt etmeye çalıştı ama izin vermedim elbette. Ufak bir uyarıda bulundum sadece," diyerek omzumu silktim. 

"Adı ne kızın?" 

"Ebru."

"O kızla bir alakam yok bana takıntılı sadece," dediğinde, "Bana ne?" diye karşılık verdim ve umursamaz bakışlarla karşılık verdim. Gözlerini kollarıma götürdü.

"Yeni fark ettim, kollarına ne oldu? Kötü görünüyor." 

"He zamanki şeyler kızlardan birisi benim yüzümden ağladı her zaman yaptığım şeyi yaptım. Önemsiz. Zaten bir daha tekrarlanmayacak. Yani öyle umuyorum. Neyse, görüşürüz," diyerek çantamı aldım ve okuldan çıktım. Bu yaptığım doğru değildi ama kimin umurundaydı? Eve gitmek istiyordum. 

Karanlığın YalnızlığıWhere stories live. Discover now