<14>

1.4K 136 89
                                    

"Ellerime diken battı ama senin için değer Edward!"Ben...sadece ne yapacağımı bilemez şekilde ona bakmaya devam ettim,bu o kadar farklı ve özel hissettiriyordu ki kalbim acıyor ardından acıyan her bir yerinde çiçekler açıyordu.Ben ne onu,nede onun benim için yaptığı şeyleri hak ediyordum.Bu dünya Louis'i hak edecek kadar güzel bir yer değildi,o buraya ait olamayacak kadar temiz ve saftı.

Dünyaları önüne sermek diye bir deyim vardır ya,ben onun önüne dünyaları sersem bile bu güzelliğin karşısında bir şey ifade etmezdi.Gerildiğimden dolayı ellerimin üstündeki damarlar kendilerini daha çok belli ederlerken bana uzattığı gülleri alıp kendimi yere attım.Gülleri elimde paramparça etmek istermiş gibi sıkarken çığlık atarak dünyaya karşı bütün nefretimi kusmak ister gibi ağlamaya başladım.

"E-Edward!"Önümde eğilip minik parmaklarını yüzümün her yerinde dolaştırdı."N-neden ağlıyorsun,beğenmedin mi onları!?"Gülleri elimden zorlukla alıp yere bırakırken kollarını bana uzattığında ondan önce davranıp sımsıkı sardım bedenini.Elimi ıslanmış saç diplerine götürüp okşadım,kokusunu içime çektim,elimi kalbinin üstüne koyup hiç durmaması için dua ettim."Ç-çok beğendim Louis,ç-çok güzeller"

Avucumun içine ellerini hapsedip kanayan her bir noktayı öptüm,her öptüğümde canımdan can gidiyordu,nasıl canı yanmıştır bu güzelliğin,nasıl gözleri dolmuştur her bir diken battığında!?

"Acıyor mu çok?"

"Hayır Edward!Sen öpünce geçti!"Burnunu parmaklarımın arasına sıkıştırıp sıktım ve özlediğim kıkırtısını duydum.Elini dizlerimin üstüne koyarak yükseldi ve önce saçlarım sonra alnımı öptü."Seni telaşlandırdığım için özür dilerim"Baş parmağını kaşımın üstüne koyarak kirpiklerime doğru üfledi."Göz yaşların kurusun akmasınlar bir daha!"

"Akmazlar,söz veriyorum"Bacaklarından tutup onu kucağıma çektim ve ayağa kalktım,o yerdeki gülleri işaret ettiğinde onlarıda aldım ve banyoya doğru ilerledim.Banyoya girmeden önce gülleri yatağın üstüne bıraktım ve dolaptan bir cımbız aldıktan sonra onu klozetin üstüne oturttum.Parmaklarını gerip avucunu iyice açarken ona sakin olmasını söyledim.Karşımda bir başkası duruyor olsaydı bir saniye bile tereddüt etmeden cımbızı derisinden içeri sokardım ama Louis benim için başkası değildi!

"Kendini kasma tamam mı tatlım,diken çok ileri gitmemiş zaten onu çekip alacağım"Cımbızı soktuğumda aynı anda elime düşen ıslaklıkla ona giren dikenin canlı bir şeye dönüşüp beni öldürmesini diledim,onun canının yanmasını kaldıramıyordum!Diken cımbızın ucuna geldiğinde yavaş bir şekilde ilerletip dışarı çıkardım ve cımbızı yere attığım gibi avucunun içine uzun öpücükler bıraktım.

Yara bandı yapıştırıp yapıştırmayacağımı sorduğunda buna gerek olmadığını bunun yerine öpücüklerimin daha iyi geleceğini söyleyip onu yatağa taşıdım."Edward salona gitme,benimle uyu"Bunu söylemese bile gitmeyip yanında kalacaktım zaten ama bunu onunda istiyor olması gözlerimden parlak bir ışığın yayılmasına neden olmuştu.Yatakta hafif yana kayıp bana yer açarken üstündeki pijamanın çamurlu olduğunu hatırladım ve doğrulmasına yardım edip üstünü çıkartıp kendi çıkardığım tişörtü giydirdim,tişörtün yetersiz kalacağını düşündüğümde dolaptan rastgele bir hırkaya uzandım ve giymesine yardımcı oldum.Tanrım o kadar minikti ki içinde kaybolmuştu resmen.

Pijamasını kirli sepetine atıp yatağa geri döndüğümde çoktan gözlerini kapamış kollarını kendi etrafına sarmıştı,rahatsız etmemeye çalışarak kollarını kendinden ayırdım ve kendi belimin etrafına sardım,dudağının hafif yukarı kıvrılıp mırıltılar çıkarmasıyla numara yaptığını anladım ama bozuntuya vermeden burnumu yumuşak saçların arasına daldırdım.

Not A Revenge Story  (Larry Stylinson)Where stories live. Discover now