Behice Anne!

3.2K 95 10
                                    

Gözlerimi açtığımda, hemen yanımda oturur vaziyette uyuyan Kerem’e baktım uyurken bile ne kadar ciddiydi. Yerimde doğrulup Kerem’i uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım, ses çıkarmamaya dikkat ederek parmak uçlarımla kıyafet dolabıma doğru yürüdüm… Rastgele gri taytımı ve gri tişörtümü elime aldım. Kapıyı açmak için kolunu tuttuğumda, Kerem’in uykulu sesini duymamla olduğum yerde, gözlerini ovuşturan Kerem’e döndüm.

O çarpık gülümseyişi yerleştirmişti hemen suratına…

Kerem: “Kollarımın arasından kalktığına göre, korkun geçmiş.” Gülümsemesi daha da çok yayılmıştı.

Zeynep: “Senin kollarında falan uyumadım ben. Şimdi kalk çık odamdan üzerimi değiştireceğim.”

 Ayağa kalktığında gözlerim yapılı vücudunda ki kaslara takılı kaldı, Kerem üzerini ne zaman çıkarmıştı ki? Doğru… Kerem tişörtüyle yatmazdı…

Kerem: Gözlerini alamıyorsun, çok mu özledin?

Zeynep: Kapıyı göstererek, “çık Kerem hadi.”

Kerem: “Özlemişsin belli, dokunmak ister misin?” yanıma daha çok yaklaştı.

Zeynep: Sinirli bir ifade takınarak kaşlarımı kaldırıp Kerem’e baktım. “Keeremm!”

Kerem: Tamam güzelim, tamam.

 Kerem odadan çıkınca hemen üzerime dolaptan aldığım kıyafetlerimi giyip, saçımı tepeden gelişi güzel dağınık bir topuz yaptım, telefonumu ve kulaklığımı da alıp hızlı adımlarla merdivenlerden indim

 Merdivenin son basamağını da indiğimde Kerem okuduğu gazeteden başını kaldırıp baştan aşağıya süzdü ve sandalyeden kalkıp yanıma geldi. Askıdan pembe montumu alıp giydiğimde anlamaz gözlerle bana bakıyordu.

Zeynep: Başımı sallayarak Kerem’e baktım. “Ne oldu Kerem? Ne var?

Kerem: Üzerime bakmaya devam ederek sordu. “Bir yere mi gidiyorsun?”

Zeynep: Sabahları koştuğumu biliyorsun değil mi?

Kerem: “Üzerine bir şey giyseydin…” Üzerimi işaret ederek, gözlerini bir an benden ayırmıyordu.

Zeynep: Sanki üzerimde bir şey olup olmadığını bilmiyormuşum gibi üzerime baktım. “Çıplak mıyım?”

Kerem: Zeynep bu… I-ı… Şey…

Zeynep: “Ney Kerem?” Konuşma uzadıkça sinirleniyordum.

Kerem: Kalçanı… I-ı… Hatlarını çok belli ediyor…

Zeynep: Çıktım Kerem ben!

Kerem: “Dur bekle bende geleceğim seninle.” Askıdan montunu alıp bir çırpıda giyiverdi.

Zeynep: Biriyle koşmadığımı biliyorsun.

Hiç Kerem’e bakmadan ceketimle uyumlu olan pembe spor ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum…

Kerem: Benimle koşuyordun ama.

Zeynep: Koşuyor-dum, koşuyor-duk… Yani geçmiş zaman.

Kerem:  Şimdi ki zamanda birimi oldum yani?

 Kerem’e baktığımda cevap bekliyordu… Başımı iki yana salladım ve kapıyı açtım. Kapıyı açmamla şaşırıp kalmam bir oldu.

Behice Anne!

 İlk kapıda öylece bana bakan Behice anneye daha sonra da en az benim kadar şaşkın olan Kerem’e baktım… Daha sonra da Melis ile Barış neredeler diye kapıdan dışarıya…

 Behice anne buradaysa… Melis ile Barış? Onlar nerde? Keremle şaşkın bir şekilde birbirimize bakıp kaldık…

Aşık OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin