Anlaşma...

3.6K 86 10
                                    

 Zeynep, Aksel ile yaptığı anlaşmayı hatırladı. Yaptığı doğru muydu? Kendisi bile emin olamıyordu…

Geçmiş Zaman “sabah”

Aksel: Sabah sabah rüyanda mı gördün? Diyerek açtı telefonu…

Zeynep: Sinirlerimi bozma da sahile gel.

Aksel: Hemen mi?

Zeynep: 5 dakikaya çıkarım evden, geldiğimde sahilde ol işte. Aksel’e karşı bu kadar net konuşmasına kendisi de baya şaşırmıştı…

 Aksel’den cevap beklemeden kapattım telefonu, yeterince sinir olduğum sesini duymuştum zaten… Eşofman takımlarımı giyip indim merdivenlerden, pembe koşu ayakkabılarımı ve pembe montumu da giyip kapıyı sessizce açıp çıktım…

Beni gördüğünde arabadan inen Aksel’in yanına yaklaştım.

Aksel: Beni buraya çağırmanın, Kerem’in dönmesiyle bir ilgisi olabilir mi?

Zeynep: Seni ilgilendirmiyor… Çok konuşma da teklifini kabul ediyorum…

Aksel: Teklif? Kaşlarını kaldırmış şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu.

Zeynep: Hani şu üzerime iddiaya girdiğin, yemek teklifi?

Aksel: İddi… -

Zeynep: Evet biliyorum… Hani beni yemeğe çıkarmak istediğin teklif? Hani benimle yemeğe çıktığında elde edeceğin lüks spor araba? Arabaydı değil mi?

 “ Her neyse git arabanı al. Git Zeynep ile yemeğe çıktık de… Ama ben ne istersem o olacak. Karşılığında… Iı. Gel dediğimde geleceksin, yakınımda olacaksın. Ben istediğim an oyun bitecek?

Aksel: Biraz şaşırmış birazda memnun olmuş gibi bir hali vardı. “ Nasıl istersen…”

Gülüşü her ne kadar sinirimi bozsa da Kerem’inde canının benim kadar yanmasını istiyordum…

Geçmiş son…

-

Barış: Kerem tamam otur bir şuraya.

Kerem: Delircem Barış, kaç saat oldu nerde Zeynep?

Barış: Gelir şimdi sen sakinleş bi. Kerem’i sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu ama ne mümkün.

 Sakinleşmesi gerekirken elini cam sehpaya geçirdi Kerem, sehpa paramparça olmuştu…

Barış: Kerem ne yaptın ya… Dur…

-

Aksel: Zeynep neden yüzünü asıyorsun? Ne oldu?

 Cevap vermek yerine dışarıyı seyretmeyi tercih ettim.

Aksel: Hayır. Kerem benim yanımda mutsuzsun sanacak… gülüşü suratından hiç eksilmiyordu.

Zeynep: Mutsuzum zaten! Ani ve sert bir cevap vermiştim.

Aksel: Ker… -

Zeynep: Sus…

 Hiçbir şey demeden arabadan inip, anahtarlarımla kapıyı açtığımda Kerem, Barış ve Can program seyrediyorlardı. Melis ile Yağmur görünmediklerine göre büyük ihtimal hala alışverişten dönmemişlerdi.

Zeynep: Napıyorsunuz?

Barış: Can sıkıntısı işte öyle program falan seyrediyoruz…

 Bir an Kerem’in eline kaydı gözlerim… Ne yapmıştı eline… Canı çok yandı mı acaba? Başımı elinden kaldırdığımda göz göze geldik hemen gözlerimi kaçırıp odama çıktım, üzerime değiştirip yatağıma uzandım…

-

Kerem: Zeynep’ten hiç ses çıkmıyor. Nerde bu kız?

Barış: Gözlerini televizyondan ayırmadan cevap verdi… “ Odasındadır nerde olacak Kerem?” Kızı biraz görmesen hemen gözlerin aramaya başlıyor sen 1 sene boyunca ne yaptın?

Gözlerini devirdi ve cevap vermeden arkasına yaslandı…

Can: “Odaya Aksel’ almış olmasın böyle sessiz sessiz.” Gülmüştü sonunda ama gülüşü bile kurtaramayacaktı.  Can’ın söylediğinden sonra olduğu yerden bir hışımla kalktı Kerem.

Kerem: Ne diyorsun, Can sen geri zekalı mısın?

 Kerem’in öldürücü bakışlarından sonra ayağa kalktı Can.

Can: Sadece şaka yaptım. “ ben yağmuru arayayım bi.” Diyerek mutfağa yöneldi.

Barış: Bence de Can sen Yağmuru ara. Gülmemek için kendini zor tutuyordu.

 Sonunda ısrarla çalan telefonunu fark etti Yağmur…

Yağmur: Efendim Can?

Can: napıyorsunuz canım?

Yağmur: Dolaşıyoruz öyle. Bir şey mi oldu?

Can: Yok bir şey olmadı merak ettim. Ne zaman gelceksiniz?

Yağmur: Çıkarız birazdan. Zeynep geldi mi?

Can: Geldi canım.

Yağmur: Tamam gelince görüşürüz canım…

Can: Görüşürüz…

Aşık OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin