"Pekâlâ Hocam, siz nasıl isterseniz." Hızla yerime geçtim ve yeniden uyumaya dönmek için kafamı sıraya koydum.

Yanımda hareketlilik hissettiğimde gözlerimi devirdim ve kimin geldiğine bakmak için kafamı kaldırdım. Poyraz dişlerini göstererek sırıtıyordu. Açıkçası gelmesine şaşırmıştım ama umrumda değildi.

"Ne var?" dedim umursamazca. Şuan tek istediğim şey uyumaktı!

"Ne oldu Ceren? Beni görünce şaşırdın mı yoksa? E tabii haklısın benim gibi bir yakışıklıyı görünce şaşırmış olmalısın." Egosunun Poyraz'ı olabilir miydi?

"Hayır aptal, yanıma senin gibi egosu beyin yaşını geçmiş birisi geldiği için biraz şaşırmış olmam normal, affedeceksin artık."

Kaşlarını çattı, ardından düzeltti. "Bana aşıksın değil mi? Hep bu yüzden bu soğuk hallerin." Kahkaha atmamak için alt dudağımı ısırdım. Çok mu komikti?

"Sana aşık olmak mı? Hangi fıkra bu?" Bozulmuş gibi olsa da hızla toparladı. Tam bir şey söyleyecekken karşı sıradan gelen sesle oraya baktım.

"Kızım mal mısın? Yanına Poyraz Bulut oturdu senin, daha ne istiyorsun? Ama bak, sende çirkin şansı var bence," dediğinde güldüm. Bana çirkin demişti. Çok güzel olduğumu elbette iddia etmiyordum ama yine de kendime özgü bir güzelliğim olduğunu biliyordum. Kendime, kendim haricinde birisi çirkin dediğinde sinirleniyordum.

"Benimle kızımlı konuşma, bu bir. Poyraz Bulut beni ilgilendirmez, bu iki. Ben çirkin değilim, bu üç!"

Gözlerini alaylı alaylı kıstığında tek gözümü kapattım ve ona baktım.

"Kedi yetişemediği ete mundar dermiş diye bir söz vardır, sende de o mantık yer edinmiş galiba?" Poyraz kahkaha attığında omzuna vurdum.

"O kadar güçlü müsün?" dediğimde kaşlarını kaldırdı. "Anlayamadım?" Gözlerimi devirdim, anlasa şaşırırdım büyük ihtimal.

"Herkes sana biniyor da, diyorum ki o kadar güçlü müsün? Taşıyabiliyor musun?"

Bu defa Poyraz yine kahkaha attığında sırıttım. Kız birkaç dakika dediğim şeyleri idrak edemediğinde sırıtmam genişledi.

"Adın ne senin?" Diye sorduğumda az önce dediğim şeyi unuttu.

"Alev," dediğinde gülümsedim.

"Hiç memnun olmadım Alevciğim, şimdi dön önüne," diyerek sırıtmaya devam ettim. Dönmediğinde kaşlarımı çattım.

"Dönsene lan!" dediğimde anında önüne döndü. Memnuniyetle sırıttım.

"Ceren?" Arkama dönüp Irmağa baktım. Bana sırıtarak bakıyordu.

"Söyle?"

"Çıkışta gidelim mi?" diye sorduğunda bir süre düşündüm. Canım hiç gitmek istemiyordu.

"Belki başka zaman Irmağım," diyerek önüme döndüm.

Poyrazın rahatsız edici bakışlarını üzerimde hissettiğimde gözlerimi devirdim. Ona döndüğümde gerçekten beni izlediğini gördüm.

Karanlığın YalnızlığıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora