Meydan okuma

6.3K 286 44
                                    


Evet, yine güzel eğlenceli bir güne başlıyorduk..

Eğlenceli diyordum çünkü hamile olduğumu öğrendiğimden beri Yiğit ile uğraşmak gerçekten zevkti.

Günler geçtikçe, içimde büyüyen ufaklık, hem bize heyecan hem de mutluluk katıyordu.
Bu hafta tam iki aylık olmuştu küçük meleğim.

İçimde büyüdüğünü bilmek kadar başka bişey mutlu etmiyordu beni.
Benimle büyüyordu adeta. Benimle nefes alıyor, benimle hissediyordu.

Anne olmanın kavramını şimdi daha iyi anlıyordum. Gerçekten özel birşeydi.
Ne kadar duygusal düşündürse de insanı güçlendiren bir histi.

Hergün yaptığım gibi bugün de uyandıktan sonra giyinip yine aynanın karşısına geçtim.
Karnımda bir farklılık var mı diye bakıyordum ama farklılık tabi ki yoktu. Çünkü bebeğim hala çok küçüktü.
Yine de onu hissetmek güzeldi.

Aynanın karşısından uzaklaşıp, yatağın üzerindeki telefonumu elime aldım. Odadan çıkıp aşağıya inmek için merdivenlere yöneldim.

Herkes aşağıda oturmuş, sohbet ediyorlardı, seslerini duyuyordum. Tabi Yiğit hariç.

Yiğit, bu sabah erken çıkmıştı. Bir süprizi olduğunu söylemişti. Açıkçası merak ediyordum süprizini.

Yine güzel bir şeyle karşıma çıkacaktı emindim. Çünkü o Yiğit Kozan'dı. Çünkü o benim kocamdı.
Yine kendi kendi motive edip yürümeye devam ettim.

Gülümseyerek aşağıya inip kızların yanına oturdum.

Sohbetlerine katılırken, sehpanın üzerindeki çerezlerden elime alıp ağzıma attım.

"Sizce Yiğit'in süprizi ne?" diye ortaya bir soru atmıştı Egemen.
Hiçbirimiz bilmiyorduk ama fikir yürütüyorduk işte.

"Bebekle ilgili olabilir bence." demişti kardeşim. Almina da ona katıldığında, doğru olabilirdi.

Meraklarımızı ortadan kaldıracak kişi Yiğit'ti. Sonunda kapının açıldığını duyduğumuzda herkes başını oraya çevirirken ben ayağa kalkıp bakmıştım.

Gördüklerim karşısında şaşkınlıkla kalmıştım. Kendimi toplayarak Yiğit'in yanındaki kıza gözlerimi açarak baktım.

Kız mı dedim ben?!

Hem de Yiğit'in yanında?!

Benim Yiğit'imin?!

Şaşkınlığımı üzerimden attığımda başımı yana eğip bize doğru yaklaşan kızı incelemeye başladım.

Ayağındaki on beş santim topuklu, uzun bacakları, kıçını kapatmayan eteği, üzerindeki incecik bluzu ve açık sarı saçları.. 'bu ne be' demişti iç sesim dayanamayarak. Bence çok haklıydı iç sesim. Gerçekten bu ne diye bağırmak istiyordum.

Herkes susmuş öylece beklerken, sonunda Yiğit, karşıma gelip gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.

"Güzelim, seni Yeliz hanımla tanıştırayım." dediğinde kaşlarımı çatıp dikkatle kıza bakıyordum.

"Sebep?" dedim bir anda. Ağzımdan birden çıkmıştı bu kelime. Biraz kaba kalmıştı ama şuan incelik düşünecekte değildim.

Mafyanın EsiriKde žijí příběhy. Začni objevovat