Veda...

9.6K 464 77
                                    

Zaman durmuş muydu?

Yoksa bana mı öyle geliyordu?

Sahneye çıkan siyahlar içindeki adama dikkatle baktım.

Siyah pantolon, siyah gölek ve siyah ceket...

Bıraktığı kirli sakalı ve dağınık saçları..

Bu, bu benim tüm kalbimle aşık olduğum adamdı.

Yiğit'ti bu.

Sahnedeki kadına yaklaşıp, dudaklarına bir öpücük kondurduğunda gözlerim dolmuştu.

Olduğum yere sabitlenmiştim. Kımıldamadan karşımda duran Yiğit'i izliyordum. Nefes bile aldığımdan emin değildim.

Yiğit, mikrofonu alıp dudaklarına yaklaştırıp konuşmaya başlamıştı. Kısa bir teşekkürden sonra pastası gelmişti.

Pastasındaki mumları üfleyip karşısındaki kıza sarılmıştı.

Bunu daha fazla izlemeye kalbim dayanmıyordu. Burada acıdan ölebilirdim.

Masanın üzerine bıraktığım çantaya uzanıp elime aldım. Ayaz'a bakmadan arkamı döndüğümde elimden tutup beni durdurmuştu.

"Gitme, Nefes. " dediğinde zorlada olsa yutkundum.

Arkamı dönmeden konustum.

" Bırak. Lütfen. " dedim. Herbir kelimenin üzerine bastırarak söylemiştim.

" Hayır." diye itiraz ettiğinde cevap verecekken onun sesini duymuştum.

Yiğit'in...

"Ooo, kimler gelmiş doğum günüme. " neşeli sesini duymamla gözümde zor tuttuğum bir damla yaş firar etmişti.

Elimin tersiyle silerek onlara doğru döndüm.

Beyaz elbiseli kızla sarmaş dolaş karşımda gülücük saçarak dikiliyordu.

Gözlerimi masanın üstündeki içki dolu bardaklara sabitledim. Onlara bakmaktan daha iyidir ne de olsa...

"Mutlu yıllar... " dediginde Ayaz'a baktım. Kısa bir bakıştı bu.

Öldürmek istediği adamın doğum gününü kutlamıştı.

Kendime bir kez daha lanet ettim.

Ben nasıl bir cehennemin içine düşmüştüm böyle.

" Bu arada tanıştırmaya unuttum sizi." diyen Yiğit'e kaydı gözlerim.

Önce bana bakıp ardından gözlerini yanındaki kıza çevirdi. Ve sözlerine ekledi.

"Bu, Nefes. Ayaz'ın sevgilisi. " diye beni gösterdiğinde gözlerim tekrar dolmuştu.

Ben herşey şaka mı diye düşünürken, Yiğit yanındaki kıza beni, Ayaz'ın sevgilisi olarak tanıştırıyordu.

Bu gece  beni defalarca öldürmüştü Yiğit. Daha fazla canımı yapamazdı herhalde.

" Ve bu da... " diye devam edecekken gözleri önce bulmuştu. Birkaç saniye bekledikten sonra konuşacakken bende elime önümde duran su dolu bardağa uzandım.

Dudaklarıma doğru bardağı götürdüğümde duyduklarımla kulaklarım uğuldamıştı.

" Benim sevgilim Buket. "

Elimdeki bardak yavaşça parmaklarımın arasından kayarken ben Yiğit'in o boğucu mavi gözlerine hapsolmuştum.

Bardağın kırılma sesiyle gözlerimi Yiğit'ten çekip paramparça olan bardağa baktım.

Mafyanın EsiriWhere stories live. Discover now