DOLUNAYIN YÜKSELİŞİ #Wattys2017

Hale İntikamı

😍😍😍KEYİFLİ OKUMALAR 😍😍😍

MALIA

"Senden izin aldıklarını da kim söyledi?" diyerek karşımdaki aptalı taklit ettim. Bu onu öfkelendirirken etrafımızı saran diğer kurt adamların bize yaklaşmasına da neden olmuştu.

"Durun!" diyerek onları durdurdu Liam. Ve ardından babası olmasına rağmen nefret ettiği adama baktı öfkeyle.

"Önce a-annem." dedi kırgınlığını haykıran fısıltısıyla ve ardından ekledi.

"Sonra masum olan insanlar, Derek, Malia, ben ve şimdi de Aria mı? Senin neyin var böyle? Neden kendinden başka herkese böylesine düşmansın?" diye bağırdı. Ama babasının tek yaptığı "Bla bla bla." diyerek Liam'ı sinir etmekti.

"Hale ailesi bir hiç. Onları öldürmeye çalıştım ama sebebi sadece güç değildi. Önceleri şu aptal melezden kurtulmak istedim. Ama sonra hamile olduğunu öğrenince uzak durdum." dedi dik bakışları ve birkaç mil öteden hissedilen nefretiyle.

"Çünkü onların fahişe kızları-"

"Aria hakkında doğru konuş Deaucalion!" dedim sıktığım dişlerimin arasından. Aynı anda Liam da uyarmıştı babasını. O ise bizi umursamadan devam etti.

"Kızları ile benim aptal oğlum birbirine bağlıydı. Herkes onun annesini içten parçalamasını dolunaya bağladı. Ama asıl sebep Liam'ın o sıralarda yakınlarda olmasıydı."

Kocaman gözlerle Liam'a döndüm. O ise çatık kaşlarla babasına bakıyordu. Nasıl yani? Kızım- Hayır bu çok saçmaydı!

"Ben tek başıma burdayım. Ve kaçmıyorum. Ama onu bırak gitsin." dedi bana bakmamaya özen göstererek.

"Ne? Saçmalık! Tabiki seni yalnız bırakmayacağım Liam!"

"Tanrım, sadakat kokulu bir ortam." diyerek kahkaha atan Deaucalion'ı umursamadan saldırı pozisyonuna geçtim. Liam da gitmeyeceğimi bildiği için o da yanımdaki yerini aldı.

"Siz kadınlar hep inatçı olmak zorunda mısınız?" diye söylenen Liam'a cevap verme gereği duymadım. Deaucalion'un işaretiyle birkaçı bize doğru gelmeye başladı. Bundan canlı çıkar mıydık bilmiyorum ama Liam'a olan can borcumu ödemenin başka bir yolu yok gibiydi.

Liam çevik hareketlerle ona saldıran kişiyi öldürürken bende koluma batırılan sivri bir şeyle ne olduğuna baktım. Henüz küçük bir kurttu ama gözlerindeki nefret ile bakması boynunu çevirip kırmama neden olmuştu. Sanırım buradaki kurt adamların hepsi Deaucalion'un etkisi altındaydı. Ve aslında ne olduğunu bile bilmiyorlardı.

"Malia!" Kendimden geçmiş bir halde kavgaya devam ederken Derek'in sesini duydum. Ve endişeli ses bize hızla yaklaşıyordu. Deaucalion Derek'in sesini duyunca arabasına yaslanıp sinsice sırıttı.

Küçüklerin bitmesiyle arkada bekleyen daha güçlü betaların yaklaşmasıyla Deaucalion'un stratejik planını anlamıştım. Zira küçükler sadece basamaktı ve onlar bitene kadar biz tüm enerjimizi harcayacak, betalara gelince teslim olacaktık. Ama bu yapacağım son şey bile olamazdı.

Bir omega daha hayata veda ederken biri beni kolumdan çekti ve güçlü bir şekilde savurdu. Yerde sürüklenip sonunda durabildiğimde bir çift ayakkabı çarptı gözüme. Başımı kaldırıp kim olduğuna bakmama gerek yoktu çünkü bu Deaucalion'dan başkası değildi.

"Malia!" Derek ve Liam'ın bana doğru koşturduğunu görünce Deaucalion Derek'e yaklaşmamasını yoksa beni öldüreceğini söyledi. Derek benim işaretimle başını olumlu anlamda sallayıp geri çekildi.