Yaşlı Adam

1K 68 37
                                    

😍😍😍KEYİFLİ OKUMALAR😍😍😍

"Senin bana hükmedebileceğini düşündüren nedir acaba?" dedim huysuzca.

Dudakları yukarı kıvrılırken gözleri gözlerimi buldu. Beni kolayca etkilemesi sinirlerimi bozuyordu. Ve ona bu kadar kolay yenilmem de...

Bir süre gözlerime baktı ve omuz silkip başka yöne çevirdi gözlerini. Bir önceki gün yaptığımız konuşma daha doğrusu verdiği emirler doğrultusunda sadece onun yanında oturabilirdim. Ve ben Jack'in yanında oturmaya o kadar kararlıydım ki emin adımlarla ilerliyordum Jack'in sırasına. Fakat Liam beni kolumdan çekip sıraya oturtunca ve kalkmak istediğimde ise elimi bırakmayınca yine ona yenilmiştim.

"Huysuzun tekisin sen." diye söylenerek kollarımı birbirine bağladım. O ise bu halime kahkaha atarak cevap verdi. Jessica dahil tüm gözler bize dönünce resmen yerime sinmiştim.

"Buradan kalkamayacağını ikimizde biliyoruz Melez."

"Bana Melez demeyi kes!" Aslında bu kelimeye o kadar alışmıştım ki söylediğim şey tamamen inattan ibaretti. Gözlerini tekrar bana çevirdi ve "Bu imkansız Melez." dedi. Ardından dersin başlamasıyla dikkatimi derse vermeye çalıştım ama üzerimdeki yoğunluk öylesine ağırdı ki yapabildiğim tek şey kitabı karalamak olmuştu.

Dersin bitmesiyle kitabımı alıp herkesten önce sınıftan çıkmak için harekete geçtim. O sırada Stiles'in  sesiyle gözlerimi kapıya çevirdim.

"Stiles?" dedim sorarcasına ve yanına gidip saçlarını karıştırdım.

"Dolunay!" Uyarı dolu sesi kıkırdamama neden olurken o elini omzuma atıp beni sınıftan çıkardı. Neden geldiğini bilmiyordum ama gergin olduğu her halinden belliydi.

"Neler oluyor?" diye sordum sabırsızca. Bu onun oflamasına neden olurken elinden kurtulup kollarımı birbirine doladım.

"Hadi Dolunay, gitmemiz gerekiyor-"

"Neler olduğunu anlatmazsan gelmem." diyerek konuşmasına izin vermedim.

"Off! Tek kelimeyle inatçısın Dolunay!" diye söylendiğinde "Yani?" diye sordum. Çantamı elimden aldı ve ilerlemeye başladı. Tabi tuttuğu elim yüzünden bende arkasından sürükleniyordum. Aslında istersem elinden kurtulabilirdim. Ama onu kırmak istemiyordum.

Çantamı arka koltuğa fırlatıp jipini çalıştırdı. Bu sırada ben hala ona neler olduğunu soruyordum. Jip asfaltla buluşurken Stiles'in telefonu çaldı.

"Buldunuz mu?" diye sordu telefonu açar açmaz. Karşı tarafın "Dolunay biliyor mu?" demesiyle gözlerini bana çevirip ardından yola bakmaya başladı.

"Hayır-" dediği sırada telefonu elinden alıp "Neyi biliyor muyum Scott?" diye sordum öfkeli bir sesle. Duyacağım şeyden o kadar korkuyordum ki...

"Söyleyeceğim ama-"

"Söyle o zaman!" diye tısladım resmen. Scott derin bir nefes alırken Stiles direksiyonu daha fazla sıkıp hızını arttırdı. İkisinin de böyle davranması korkumu kamçılarken aklıma gelen şeyle donup kaldım.

"Babam? Scott babama ne oldu?" diye sordum korkunun titremesine neden olduğu sesimle. Onu kaybedemezdim.

"Baban Deaucalion'un elinde." dedi hızlıca. Kalbim tüm hızıyla atarken telefon elimden kaydı. Gözlerimi Stiles'e çevirdim.

Sıktığım dişlerimin arasından "Babamı nerede tutuyorlar?" dedim. Stiles'in gözleri gözlerimle buluştuktan hemen sonra kocaman olurken bunu umursamadım.

"Dolunay, sakin olmalı-"

"Babam nerede dedim?" diye bağırdığımda bilmediğini söyledi. Ani bir hareketle frene basmasını sağladım ve arabayı durdurdum. O daha ne olduğunu anlamadan ensesinden tuttuğum gibi başını direksiyona vurdum.

DOLUNAYIN YÜKSELİŞİ #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin