37.Bölüm/2

4.1K 367 15
                                    

söz verdiğim gibi hikayenin 2.kısmı da geldi :) iyi okumalar 

  "Sorarlarsa, ne iş yaptın bu dünyada? Diye rahatça verebilirim yanıtını:

Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum ve hiç birine çarpmadan geçtim aralarından."
Hakan Günday  

İlyas'ı uzun bir süre sonunda ilk defa gören Ezgi'nin yüzünde derin bir rahatlama vardı. İlyas ise Ezgi'ye şimdiye kadar göstermediği yüzünü gösteriyordu.Hızlı adımlarla adamın yanına geldi adamın kolundan tuttu balkona doğru götürdü

"senin işin şimdilik bitti."

Balkon kapısının yanında duran yangın merdivenlerini göstererek

"buradan aşağı iniyorsun aşağıda bir araba var birkaç saat orada takıldıktan sonra seni tekrar buraya çağıracağım paranı iş bittiğinde alacaksın"

"tamam abi"

"ve hareketlerine dikkat etsen iyi olur delikanlı"

"anlamadım abi"

"sen gayet iyi anladın koçum"

"abi rol icabı hani öyle konuşmuştuk ya"

"sen yine de dikkatli ol"

Balkon kapısını kapatarak perdeyi çekti İlyas, şimdi ikisi odada baş başaydı aralarındaki gerilim neredeyse elle tutulacak türdendendi. Bir an sonra ikiside nasıl olduğunu anlamadan hırsla birbirlerini öpmeye başladılar dudaklarının arasından fısıldayan İlyas

"sadece benim ol istiyorum" tekrar Ezgi'yi öpmeye devam etti

"seni her şeyden herkesten korumak istiyorum" Ezgi'nin üzerindeki deri ceketi telaşlı acemi bir genç gibi çıkarmaya çalışan İlyas'a

"seni çok özledim"

Ezgi'yi yavaşça yatağa iten İlyas

"oyun bile olsa barda olanlara bir daha tahammül edemem"

Ezgi İlyas'ı kendisine çekti

"katlanmak zorundayız Cemre için buna mecburuz"

İkiside duşlarını almış yeniden yatağa uzanmış sigaralarını içerken Ezgi ilyas'ın göğsünden başını kaldırdı yatakta doğruldu

"benim için ne kadar özel olduğunu yokluğunda anladım sana o kadar alışmışım ki yanımda olmana kokuna, tahtaları oyarken seni izlemeyi bile özlemişim. iyiki bizden vazgeçmedin kızımda bende çok şanslıyız"

Ezgi'nin bacağını okşayan İlyas

"bazen bir silah alıp evi basmayı ve senide kızımı da o cehennemden çekip almayı düşünüyorum orada o herifle olmanıza tahammülüm yok"

"şşş sakın her şey istediğimiz gibi gidiyor babam kıvama gelmek üzere Cemre'yi vermeye razı olacak gibi bebeğimin canı acımadan o evden çıkarmak istiyorum"

"sırf o yüzden sabrediyorum ya"

Bir saat sonra tuttukları adamı yukarı çağırmışlardı çocuk İlyas'ın tehditlerinden korkmuş gibi duruyordu o yüzden Ezgi'ye mesafeliydi. İlyas onların gidişini izlerken yeniden kıskançlığını baskılamaya, öfkesini dindirmeye çalışıyordu. şu an tek dertleri güvenli bir şekilde Cemre'yi evden çıkarmaktı. bu yüzden tahammül etmek zorundaydı. Ezgi'ye pek çok alternatif kaçış planı sunmuştu ama Ezgi hepsini reddetmişti. kafasındaki planı uygulamakta kararlıydı.

Babasından başka türlü kurtulamayacağını biliyordu ya kafasındaki planı uygulayacak bu adamdan sonsuza kadar kurtulacak yada hep bir gün onları bulacağının endişesiyle hayatı zehir olacaktı.

Eve vardığında sabah beş olmuştu kendini yatağa attı ve anında derin uykuya daldı.

Sabah herkes sofrada otururken Cihan

"Ezgi bu akşam benimle bir koktyle gelmeni istiyorum Dilşat gelemeyecek bana eşlik eder misin?"

"tabiî ki baba zevkle"

Akşam son derece gösterişli straplez siyah bir elbise giymiş saçlarını topuz yaptırmış hafif bir makyajla yüzünü renklendirmişti. Topuklu ayakkabılarını giyerken babası içeri girdi gülerek babasını karşıladı

"seni çok bekletmedim umarım baba"

"olur mu kızım çok güzel görünüyorsun"

"dün akşam kimleydin yeni birimi var yoksa"

"benim için yeni birileri hep var baba" gülmüştü

"iyi biri mi peki"

"hadi baba bunu seninle konuşmayacağımı biliyorsun"

"sadece seni düşünüyorum biliyorsun"

"ben iyiyim baba" elini tuttu

"sayende çok iyiyim baba güvendeyim"

Cemre'nin ağlaması duyulduğuda Ezgi

"lanet bebek bütün özel anlarımızı mahvetmekte üstüne yok keşke içime hiç düşmeseydi keşke onu aldırsaydım"

"bu kadar mı nefret ediyorsun ondan"

"elbette baba o kızı görmeye tahammülüm yok"

"pekala onu göndereceğim"

İlgisiz görünmeye çalışarak

"şu babası olacak adamın çok ilgili olduğunu söylemişti Arif isterse ona veririz yada birine evlatlık"

"sen bilirsin baba yeterki hayatımızdan uzak tut onu"

Saatine bakan Cihan "hadi geç kalıyoruz"

"tamam sen in baba ben çantamı alıp geleceğim"

Babası odadan çıktığında Ezgi gözyaşlarını bıraktı

"özür dilerim bebeğim annen seni hep istedi çok yakında kavuşacağız"

Ezgi ağlamaktan akan makyajını hızlıca toparlayıp çantasını eline alarak aşağı indi

Bir yardım derneğinin yemeğine gittiklerinde tanınmış insanların sohbetlerine tahammül etmek zorunda kalmıştı ama büyük müjdeyi babası ona vermişti. kızını kurtaracaktı Cemre güvende olduktan sonra onun için gerisi tufandı.

İlyas her günü yeni bir haber alma umuduyla geçiriyordu içinde biriken öfke onun için her günün güçlükle geçmesine neden oluyordu.

Telefonu çalınca Ezgi yada Eşref'in olabileceğini düşünerek heyecanlandı ama tanımadığı bir numaranın aradığını görünce açmaktan vazgeçti. Telefonunu susmasının ardından mesaj sesini duydu telefonu isteksizce açtı aynı numara mesaj atmıştı

"ben Cihan Kara acil seninle görüşmem gerekiyor"

İlyas merakla telefona geri döndü

"ne istiyorsun?"

"ben Cihan Ezgi'nin babası"

"kim olduğunu çok iyi biliyorum ne istiyorsunuz?"

"Antalya'da mısın?"

"evet Antalya'dayım"

"o zaman atla ilk uçağa gel cuma namazı sonrası seni holdingte bekleyeceğim"

Telefonu kapattığında İlyas şaşkınlıkla telefonu kapattı Cemre'yi yakında kurtaracaklarından bahsetmişti Ezgi ama bu kadar hızlı olabileceğini düşünmemişti.

Ateşin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin