Ateşin Kızı

4.bölüm

Okuyan,yorum yapan ve beğenen tüm dostlara teşekkürler :)

"Hadi ömrüm, geriye doğru tara kendini

ilerde bir şey yok, gördün yüzünü rüzgâra dön

 yeniden iyileşen sen değilsin, zaman" BİRHAN KESKİN

Genç adam notalara daha dikkatli baktı

 "hangi şarkı bu peki?

Ezgi yavaş hareketlerle şortunu giydi 

 "bu şarkıyı bilen ilk adamı hayatıma alacağıma o yüzden kimseye ipucu yok"

"hayatına sevgili olarak girmek gibi bir niyetim yok ben içerdeyim beş dakikan var"

Genç kadın yüzünde inceden bir gülümsemeyle küçük valizine göz attı.Toplantılar için seçtiği iki kıyafeti de elbise kılıfına yerleştirdi.Valizi küçük el çantasını ve gamboçları alarak hole ilerledi.

Fırata dönerek "bir zahmet sahte asistanına yardımcı olursun değil mi küçük Karlıdağ?"

Sahte bir jestle Ezgi'nin valizini alan Fırat "hadi hadi çok geç kaldık uçak bizi bekliyor"

Ezgi Atina'ya gitmeyi beklerken Mikanos'a inmişlerdi. Fırat'ı eski bir İstanbul'lu olan Dimitri karşılamıştı.Bütün çocukluğu İstanbul'da geçmişti,daha ilkokulun son senesine başlayacağı yıl 5-6 Eylül olayları patlak vermiş ve bütün çocukluğunu geride bırakarak ailesiyle beraber buraya göç etmek zorunda kalmıştı.Uzun süre okula adapte olamamış ve sonunda okulu annesinin yalvarmalarına rağmen bırakmıştı.

Kendi deyimiyle bir baltaya sap olamayan Dimitri tanıdıklarının referansıyla bahçıvan olmuştu.Uzun yıllar balıkçılık ve bahçıvanlık yapmaya başladı yıllar sonra Fırat tatil için buraya geldiğinde yöreyi çok beğenince bir ev almaya karar verdi.O yokken evi çekip çevirecek birini aradığı sırada Dimitri'yle karşılaştı ve böylece en güvendiği sırdaşıyla yolları kesişmiş oldu.Biri yıllar önce kaybettiği evin özlemini dindirmiş diğeri de aradığı sırdaşını bulmuştu.

Dimitri Ezgi'nin elindeki çantaya yönelerek kırık Türkçesiyle

"hoş geldiniz hanımefendi" Fırat'a dönerek "hoş geldin oğlum"

"hoş bulduk Dimitri arkadaşım Ezgi,Ezgi buda benim evin emektarı Dimitri "

İkisi de birbirine tebessüm etti Ezgi'yi süzen Dimitri "çok güzel bir kızcağız maşallah" mahçup olan Ezgi hiçbir şey söyleyememişti çoktandır böyle gözleri güzel sıcacık bakan biriyle karşılaşmamıştı elini Dimitri'nin omzuna atan Fırat 

"hemende yanlış anladın Dimitri, benim asistanım Ezgi " arkasına bakan Dimitri Ezgi'ye göz kırptı "ayıp olur beyim bizim zamanımızda İstanbul'da bir hanımefendiye her zaman öncelik verilirdi.Şimdi İstanbul'lu beylerin adeti değişmiş" 

Ezgi gülümsedi "ah nerede Dimitri o eski İstanbul'lu beylerden biri bulsam bir daha bırakmayacağım" gülümsedi.

O sırada Dimitri ve Fırat yavaşlamış Ezgi'nin kendilerine yetişmesini beklemişlerdi.

Fırat "Dimitricim İstanbul'lu hanımefendilerde 1950'de kaldı.şimdi hepsi birer cadaloza dönüştü."

"dönüşene değil dönüştürene bakacaksın Dimitri"

Dimitri'nin emektar arabası görünce Fırat "abi sana kaç defa dedim şu arabayı bırak sana yeni bir araba alalım bu araba elinde kalıyor"

Üstü açık uçuk mavi 1970 model Wolswagen arabayı görünce Ezgi ufak bir sevinç çığlığı attı