Bölüm 20.Sevdiğim Adam

Začít od začátku
                                    

Elif için aşkın tanımı; Yiğit.

...

Uyumadan önce bu sefer Özgür'ü bahane etmeyen Yiğit aramıştı kadını.

"Efendim."

"Uyandırmadım değil mi?"

"Hayır uyuyamadım."

"Neden?"

Bir anda ne diyeceğini bilemeyen Elif, kısa bir süre sessiz kalmıştı. Ta ki duyduğu sese kadar.

"Ben de uyuyamadım."

"Neden diye sormayayım o zaman." Derken Elif'in sesinde tatlı bir tını vardı.

"Bildiğin şeyleri sormamalısın kızıl cadı."

"Kızıl cadı oldum yine bakıyorum da."

"Hep öyleydin."

"Sende çatık kaşsın o zaman."

İkisi de birbirlerinin sesini duysun yeterdi. Konuştukları konunun bir önemi yoktu o anlarda.

"Elif..."

"Yiğit..."

İsimlerini varlıklarında emin olmak adına fısıldamışlardı telefona. Kadın gözlerini kapatıp içine çekmişti duyduğu sesi. Adam ise derin bir nefes alıp kadının kokusunu hatırlamaya çalışmıştı.

"Yarın yemek yer miyiz?"

"Olur, belki de Özgür'ü de alır onunla vakit geçiririz."

Oğlunu düşünen kadına hayran olan adam, yüzünde gülümsemeyle konuşmuştu.

"O zaman ilk onunla vakit geçiririz. Sonra baş başa bir akşam yemeği yeriz."

Aklına gelenle konuşan kadın;

"Bu sefer de mi hesabı sen ödeyeceksin."

"Mimar Elif'i davet etmiyorum. Güzel bir bayanı akşam yemeğine davet ediyorum. Tabi ki ben ödeyeceğim."

Duydukları ile heyecanlanan kadının eli, istemsizce kalbine gitmişti.

"O zaman ben de bu sefer itiraz etmeyeceğim."

"Başka bir şansın yok zaten."

"Uyuyalım mı artık."

"Uyuyalım Elif."

...

Ertesi sabah üç kadında gözünü açtığı anda akıllarını kurcalayan adamları düşündü.

Defne, Demir'i

Elif, Yiğit'i

Yasemin, Oğuz'u...

Babasını kalp krizinden kaybeden Yasemin, o günden sonra sadece annesi için yaşamaya başlamıştı. Okulunu dondurmuş, işlerde annesinin yanında olmuştu. Çok severek okuduğu okuluna geri dönmek bu aralar onu sevindiren tek şeydi.

Karşına aniden çıkan bu adamla ne düşüneceğini şaşırmış bir haldeydi.

O gün yemekten sonra, ne olduğunu anlayamadan numarasını adama vermişti.

Ve üç gündür gerekli gereksiz konuşup duruyorlardı. Mesajlarında bile yüzünü güldürüyordu hiç tanımadığı bu adam.

Ve bu gün ikisi görüşeceklerdi. Dün akşam yaptıkları telefon konuşması aklına gelince, yine yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Kıvırcık yarın benim mekâna gelsene."

"Nerden çıktı bu şimdi."

"Gel işte, eğlenirsin hem."

SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)Kde žijí příběhy. Začni objevovat