Bölüm 19.Sevdiğim Kadın

14.1K 1.2K 58
                                    




Herkese kocaman gülücüklü merhaba.:)

Size kısada olsa Demir ve Defne ile geldim. Bölümün çok kısa bir kısmı bu, diğer çiftlerimiz ve bölümün devamında Defne ve Demir'in gelişmeleri bir iki gün içinde gelecek. Ama sizi bekletmek istemedim.

İnanın çok yoğun bir haftaydı. Anlayışla karşılarsınız umarım.

Ayrıca çok yakın arkadaşım olan Emre Özgünsür'ün, sözü müziği kendisine ait olan bir şarkı paylaşmak istiyorum sizle... sen diye hitap ettiklerimizin sizli hali geçince kalbinizi daha az acıtması dileğiyle...

Beğeni ve yorumlarınızı yine gözlerimden kalpler çıkarak bekliyorum.:)

Keyifli okumalar..:)

...

Arabaya bindikten sonra kendine gelmeye çalışan Defne, derin nefesler alıyordu. Hiç olmadığı kadar kendini kaybetmişti. Hayatında ona söylenen yalanlar kalbinde derin yer edinmişti. Ailesinden her gün daha da uzaklaşması, çevresinde ki samimiyetsiz gülüşler, aldatılması, babasından yediği tokat, annesinin aşağılamaları hepsi ama hepsi, hiç bu kadar canını yakmamıştı.

İnsan birine koşulsuz güvenince ve bu güven yerle bir olunca can kırıkları batıyordu amansızca...

Kendini ilk defa bu kadar açıkça anlattığı biri hakkında aslında hiç bir şey bilmediği ile yüz yüze gelmek çok ağırdı.

"Demir lütfen inmek istiyorum." Diye sessizce fısıldadı.

Neredeydi o az önce atıp tutan kadın?

Her insanın içinde binlerce karakter saklı değil midir? Ve içimizde ki bu insanları, başkalarına kendimizi tanıtmak istediğimiz haliyle anlatırız. Bazen çok mutluymuş gibi. Bazen şımarık biri gibi. Bazen bize acısınlar isteriz, abartırız yaralarımızı. Ama Defne içinde ki gerçek kadını anlatmıştı adama.

Ve şimdi çırılçıplak hissediyordu.

Hayatında hiçbir zaman bağırıp çağıran biri olmamıştı o. Belki de çocukluktan kalan bir yönüydü bu. Ailem beni belki uysal olursam, daha da çok sever derdi.

Ama gazete de gördüğü o haber, bu hayata karşı bazen de içinden geldiği gibi haykırması gerektiğini öğretmişti ona. Ve kandırılmanın verdiği karışık duygularla hesap sormuştu Demir'den.

"İnemezsin Defne. Bugün susma sırası sende. Sen beni dinleyeceksin!"

"Konuştuk ya işte, daha neyi dinleyeceğim."

"Benim ailemi tanıyacaksın, seninleyken gerçek Demir olduğumu anlayacaksın."

Utanıyordu kadın. Çok süre geçmemişti belki aralarında ama onlar kendilerince bir bağ kurarak anlaşıyorlardı.

Bu mucizevi bir duyguydu.

Biriyle konuşmadan da anlaşabilmek mucizevi bir şeydi.

Ama bu duygunun arkasında saklı olanları okuyamamış ve karşısında ki adamı hiç tanıyamamış olmakta, kabul edemediği bir duyguydu.

Yeni tanıştığı bu hisler, içinde ki isyan eden Defne'yi ayağa kaldırmıştı.

Her insanın hayatının bir döneminde kendini tanıyamadığı ama zaman geçtikçe vay be neler yapmışım dediği anlar olur ya. İşte tam o andaydı Defne.

"Kafam çok karışık Demir."

"Biliyorum Defne."

"E o zaman lütfen dur ve bana biraz zaman tanı."

SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)Where stories live. Discover now