Bölüm 14. Aşeka

20.2K 1.1K 130
                                    


Ben geldim... Uzatmadan yeni bölümle sizi baş başa bırakıyorum.:)

Keyifli Okumalar...


"Ben senin arkadaşın, dostun, kardeşin aynı zamanda da ailenim biliyorsun değil mi?"

Bu cümleden sonra Defne, Elif'e gözleri dolu öyle sıkıca sarılmıştı ki, cevabı arkadaşı anlamıştı.

Akşam Elif'in evinden buluşmuşlar iki gün içinde neler olup bittiğini konuşmuşlardı.

Elif arkadaşını çok iyi anlıyordu. O da babasını asla tahmin edemeyeceği bir tablonun içinde kendi gözleri ile görmüştü. Defne'nin babası Kenan Bey çok iyi bir baba olmasa bile arkadaşının babasıydı. Ve bu durum onun canını ne kadar acıtır biliyordu.

"Defne onlar bizim ölene kadar babamız olarak kalacak. Maalesef bunu değiştiremiyoruz."

"Sorun da orada işte. O benim babam Elif, ne olursa olsun babam. Hayatına karışmak gibi bir beklentim yok. Zaten yıllardır herkes kendi hayatını yaşıyor. Ama bana da saygı duyabilir."

"Büyüyoruz işte. Küçükken dizlerimiz kanaya kanaya büyürken, şimdide akan her gözyaşımızla, kalbimizi biraz daha kurutarak büyüyoruz."

"Ama ben çocukluğumu hiç yaşayamadım ki. Büyümek istemiyorum Elif."

Elif'in vermediği cevapla arkadaşını inceleyen Defne onun ne düşündüğü anlamıştı.

"Senin babanla aran çok iyiydi. Belki ona bir şans daha verebilirsin Elif."

"O benim kahramanımdı Defne. İnandığım her şeyin temeliydi. Ben şimdi o yıkılan enkazın altında kaldım. Bazen nefes alamıyorum. Nasıl her şey eskisi gibi olabilir ki?"

"Haklısın ama..."

Elif arkadaşının sözünü kesmişti.

"Aması yok Defne. Annemin girdiği sinir krizleri ve her şeyin benim suçummuş gibi benden uzaklaşması, babamın hiçbir şey olmamış gibi canım kızım demeleri bir anda yalnız kalmam, kimseye güvenememem, her erkeğe bu da aldatır diye bakmam bunlar unutulacak şeyler değil."

"Biliyorum canım benim. Aması şu ki ben hep yanındayım. Asla yalnız değilsin."

"Sende asla yalnız değilsin."

Yedikleri yemekten sonra ikisi de televizyona boş gözlerle bakıyorlardı. Düşündüğünü dile getiren ilk Defne oldu.

"Elif her erkek aldatır mı gerçekten?"

"Nerden çıktı şimdi bu?"

"Bir hafta önce aldatıldığımı düşünürsek" sorar gibi baktığı gözlerle konuşmuştu.

"O pislik iyi ki aldattı ve çıktı senin hayatından! Ben böyle bir genelleme yapmak istemiyorum Defne. Gerçekten istemiyorum. Ama baksana hayatımızda ki her erkek aldattı bizi. Bazıları yalanlarıyla, bazıları başka kadınlarla... Beni babam bile aldatmışken, aklıma başka ihtimal gelmiyor."

"Bir gün gerçekten mutlu olacağız ben inanıyorum. Sende lütfen ümidini kaybetme."

"Denerim."

Bir süre işlerden konuştuktan sonra konu hayatlarına yeni dâhil olan iki adama gelmişti.

Bu sabahtan itibaren aklını kurcalayan adam, o harika gülen adam, gözlerinin önünden gitmiyordu.

SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)Where stories live. Discover now