İKİNCİ SEZON |DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: YIKIMIN TAŞLARI

1.6K 134 30
                                    

İki saniyede bir yanıp sönen kırmızı neon ışıklar, kalp atışlarım ile uyum içerisindeydi. Ayaklarım koridoru düz bir şekilde adımlıyordu. Kulağımdaki cihazı çıkarırken ellerim ile başımdaki şapkayı yavaşça eğdim. Fakat olduğum yerde aniden durmamın sebebi aşikardı. Çünkü benden dört beş adım geride bir adamın elindeki silahın horoz kısmı çekilmişti.

"KIMILDAMA!"

Kırmızı acil durum ışığı tekrar yanıp söndü. Başımı hareket ettireceğim sırada havalandırmalardan yayılan gaz etrafı çevrelemeye başladı. Yüzümdeki kumaş parçası bunu engellemekte güçlük çekiyordu ve zehri içime çektikçe akciğerlerime uygulanan baskı artıyordu.

"KIMILDAMA VE YERE YAT!

Bu ana nasıl gelmiştik? Hadi geri saralım!

Suyun soğukluğu vücuduma yayılmış ve çıplak omuzlarıma düşen ıslak saçlarım beni rahatsız ediyordu.

"Al bunu, ısınırsın." diyerek uzatılan plastik bardağı tutan elin sahibine baktım. Tankut Zorlu içten bir gülümseme sunuyordu.

"Teşekkür ederim." dediğimde yanıma oturup konuşmaya başladı. Sanki tüm içindekileri dökmek ister gibi bir hali vardı.
"Sizin peşinize düşmek için yirmi altı yaşındaki bir adamı liseye gitmesi," dedi ve durakladı. Yüzünü iğrenir bir ifadeye bürürken konuşmasına devam etti.

"Absürt değil mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Absürt değil mi?"

"Süvariler adlı grup baştan sona saçmalık." diyerek gülümsedim. "Bizleri zorla birleştirip üç ay sonra dağılmamızı istediler." diyerek konuştum. Ümit arabadan inerken anahtarları cebine yerleştirdi ve sohbetimize bir balta vuracak şekilde arabanın arkasındaki çift kapıyı açtı.

Aracın arka kısmında uyuyan Çınay kıpırdandı ve ren geyikliği yastığına iyice sarıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aracın arka kısmında uyuyan Çınay kıpırdandı ve ren geyikliği yastığına iyice sarıldı. Umut boynunu bir sağa bir sola eğerken parmaklarını kütletti.

"Hiç bir işe yaramayacak." diye yanında belirdi Meyra. Umut'un omzuna anca yetişiyordu. "Onu uyandırmak istiyorsan," dedi ve yavaş bir şekilde Çınay'a yaklaştı. Parmaklarını nazik bir şekilde yastığın üzerine koydu ve yavaş bir şekilde çekmeye başladı. Ren geyikli yastık Meyra'nın elleri arasına tam geçeceği sırada Çınay'ın gözleri birden açıldı ve mavi gözlerinden öfke yaymaya başladı.

KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin