ONUNCU BÖLÜM: SİYSÜV

8K 612 38
                                    

Okul koridoru herhangi bir günden daha fazla sesliydi. Nedeni ise, günlerden çarşamba olmasıydı. Ne yani, pazartesilerden herkes nefret ederdi. Fakat bu okulda her ay mevcut olan sınav yüzünden, bizim için en berbat gün ise elbette çarşamba olacaktı.

Tabiki de çalışmamıştık. Nedeni ise dün, gizemli siteyi hazırlamak ile geçmişti. Zaten o bile olmasa yinede çalışacağımız düşünülmemeliydi. Ama bugün koridor fazlası ile gürültülüydü. Koridorun baştan sona aydınlatan büyük camın kenarında öğrenciler ellerindeki telefonlar ile uğraşıyor ve yanındaki arkadaşlarına birkaç şey anlatıyorlardı. Özellikle camın pervazına oturan Samet, etrafındaki yaklaşık beş kişilik arkadaş grubuna hararetli bir şekilde bir şeylerden bahsediyordu.

"Giriş yaptıktan sonra ki masalı gördünüz mü? Kendilerini Robin Hood'a benzetiyorlar."dediği anda üzerime doğru gelen çocuk omzuyla bana çarparken sarsılarak iki adım geriledim. Gözlerini üzerime dikip:

"Önüne baksana sen."diyerek kükredi. Sonra ise yanındaki kız ise:"Kusura bakma Afra. O bugün iyi değil. Biliyorsun deneme sınavı falan."dediğinde nefesini verdi. Yanındaki Amerikan futbol takım oyuncusu ise ona doğru dönüp:"Özür mü diliyorsun?"dediğinde Serap onu çekiştirmeye başladı. Can'dan en son duyduğum ise:

"Onun sosyal statüsü bile yok. Neden özür diliyoruz ki?"dediğini duyduğumda gözlerimi devirip sağ tarafımdaki okul dolabımı açtım. İçerisine elimdeki kitapları yerleştirirken, sessizdim. Koridorun sesi inanılmaz dereceydi. Yanıma gelen Ömer gülümseyerek bana baktı. Sonra da:"Siyah Süvarilerin yeni açtığı siteyi duydun mu?"dediğinde omuz silkerek etrafı gösterdim. Ardından da:"Eh biraz."diyerek cevapladım. Elindeki tableti bana çevirdi ve:"Üç kız ve iki erkek."dediğinde gözlerimi devirerek gülümsedim.

"Harika görünüyor. Bazıları bu beş ayrı bölmenin sonradan bir sekme olacağını ve kişiliklerini ortaya koyacakları bir şeyler olacağını düşünüyorlar."dediğinde dolabımdaki defteri hızla çektim.

"Peki sen ne düşünüyorsun?"diye sorduğumda,

"Bu riske gireceklerini düşünmüyorum. İnsanlar, onların kim olduğunu merak ediyorlar fakat bilirsin işte peşlerinde olan insanlar olmalı. Bu da kişiliklerini yansıtırlarsa tehlikeli olacağı anlamına gelir."dedi ve tableti tekrar gösterdi.

"Bak en sağdaki bir fotoğraf makinesi ve askısının ucundaki dudak eklentisi, bunun kız olduğunu açıkca gösteriyor. Fakat ya fotoğraf çekinmeyi sevdiğini anlatmaya çalışıyor ya da fotoğraf çekmeyi sevdiğini."dediğinde gülerek:

"İyi tespit."dedim.

"Şu kuru kafayı görüyor musun? Bu karakterin, erkek olduğu açık ve eminim deri ceket giyiyordur."

"İyi de ülkedeki çoğu insan deri ceket giyiyor."dediğimde düz bir ifade ile bana baktı.

"Neyse, bu çocuktan korktum. Fakat bilemiyorum. En soldaki ise bir kız hatta kesinlikle bir sosyal ağ fenomeni olduğunu düşünüyorum ve kesinlikle pembeyi seviyordur. Onun yanındaki geyik boynuzu ise sanırım bir erkek."dediğinde bizimkiler yanımıza gelmişti.

"Sanırım erkek mi?"dedi Çınay. Gülmemi bastırırken, "Hem iyi incelememişsin bile o bir ren geyiği boynuzu."dediğinde Ömer kaşlarını çattı ve bana dönerek:"Ren geyiği mi? Kız da olabilir."dediğinde Çınay'ı durduran Beray'ın eliydi. Kardeşinin sağ omzunu sıkarak gülümsedi.

"Eh ortadaki ise kız olduğunu varsayıyorum."dedi Ömer ve ekledi.

"Geçen veri tabanını kopyaladıkları şirketin kameraların da üç kız ve iki erkek olduğu açıkça belliydi. Belki de bu ren geyiği o kıza aittir dedim fakat sonra ise vazgeçtim. Sanırım bu gümüş mermi bir kıza ait. Bunu yakında anlayacağız."dediğinde gülümsedim.

KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin