g

1.9K 305 18
                                    

"Seni yolda gördüğüm gün sıradan hayatımın renklendiğini hissettim. Sadece seni gördüm ve bunu hissettim sevgilim.

Senin buz gibi olan ellerini ellerim arasına almak ve ısıtmak, kimsenin seninle temas kurmasına izin vermemek istiyorum. Gözlerin sadece benim gözlerime baksın ve başka hiçbir şeyi görmesin istiyorum. Minik burnun, ince dudakların, bu mükemmel tenin sahibi olan beden tümüyle her zaman bana ait olsun istiyorum. Benim olanı kimseyle paylaşmamak istiyorum Yoongi. İstediklerimi dile getiremediğimin farkındayım. Seni ne kadar sevdiğimi dile getiremediğimin... Özür dilerim sevgilim. Ama benim seni ne kadar sevdiğimi sen ve ben biliyoruz sadece. Kelimeler öğrenmeye çalışırken saçmalıyor, karışıyorlar. Özür dilerim sevgilim... Seni çok seviyorum. İyi ki doğdun."

Duydukları, kendisi gibi duygusuz birini ağlatmaya yetebilecek cinstendi. Sevdiği, aşık olduğu adamdan bu sözleri duyuyor olmak ağlamasına yetmişti. Gerçekten de soğuk gözyaşları akıyordu gözlerinden, süzülüyordu yanaklarından.

Esmer genç dudaklarını beyaz yanaklardan süzülen damlacıklara bastırdı teker teker. Ağlamasını görmek şaşırtmıştı ve her ne kadar gözyaşları mutluluktan da olsa üzülmüştü bir miktar. Kıyamıyordu sevgilisinin neredeyse ilk defa gördüğü incilerine.

"Ağlama sevgilim. Kıyamıyorum paha biçilmez incilerine."

Sözleri fazla güzeldi. Olacak olanlar için gerçekten öyleydi. O istemişti..

Yoongi hiçbir şey söylemeden gözyaşları ile süslenmiş dudaklarını esmerinkilere bastırdı.

Fazla söze gerek yoktu. Onların beden dili yeterliydi her şey için. Birbirlerini anlamaya yeterliydi.

Birbirleri için yaratılmış dudaklar ayrılığında alnını diğerinin alnına yasladı Taehyung.

Derin bakışmaları devam ederken solgun dudaklar aralanmış ve Taehyung'un tapabileceği sesten o özel cümle duyulmuştu.

"Seni seviyorum..."

Herkesten duyabilirdiniz bu sözleri. Ama asla aynı hissettirmezdi. Özel yanı da buydu ya.

Güzel bir gün geçirdiler. Ertesi gün olacakları düşünmeden muhteşem bir gün geçirdiler. Bol temas, bol kahkaha, bol eğlence belki. Bol temas, bol hüzün, bol gözyaşı belki.





who lives in morgue | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin