n

2.2K 338 26
                                    

"Yoongi, dayanamıyorum! Neden böyle yapıyorsun? Tanrı'm benim hayatım umurumda bile değil, istersen kullan beni senin için gururumu çiğnerim.. Ama kendine bunu yapma!"

Taehyung ellerini saçlarına geçirmiş şekilde çekiştiriyordu sertçe. Ellerinde kahverengi tutamları kalacaktı neredeyse.

Patlama noktasına gelmişti sonunda. Dayanamıyordu. Bu halleri görmeye, mimik görmemeye dayanamıyordu. Delirecek miydi o da?

Aralarında bulunan beş metreye yakın mesafeyi kapattı yavaş adımlarla Yoongi. Henüz başlamış olmasına rağmen perdeleri kapatılmış gözlerden delicesine akan gözyaşlarını izledi birkaç saniye.

Ellerini önce esmer tenlinin yanaklarına yerleştirdi. Gözlerinden süzülen tuzlu sıvının süzüldüğü her bir noktayı yavaş yavaş öptü.

Yanaklardaki beyaz eller boynuna doğru inerken bu defa tuzlu sıvının ıslatamadığı yerleri de öptü. Yavaş yavaş... Taehyung'a can veren, can alıcı bir şekilde...

Öpücükleri Taehyung'a iyi geliyordu, hem de fazlasıyla. Gözyaşlarının dindiğini hissediyordu. Fakat yanıldığının farkında değildi. Gözyaşları hâlâ aynı şiddetle akıyordu; sadece kalbinin hıçkırıkları dinmiş, gözyaşları kesilmişti.

Ezberlemiş olduğu yüzün her bir noktasını tekrar ezberleyen öpücüklerin sonu hafif dolgun dudaklarda son buldu.

Dudaklarına saniye bile sürmeyen bir öpücük bıraktığında Taehyung'un saçlarındaki ellerin hâlâ gevşememiş olduğunu fark etti.

Boynundaki elleri diğerinin elleri üzerine sürükledi. Taehyung'un elleri buz gibi olan elleri hissettiği an gevşedi zaten. Hâlâ tutuyordu saçlarını ama gevşek biçimde.

Yoongi kavradığı elleri can yakmamaya özen gösterek sıktı. Esmerin elleri Yoongi'nin boynunda yerlerini bulduğunda diğerinin kolları da Taehyung'un beline sarılmıştı.

Taehyung kendinden kısa olan bedene sıkıca sarılırken hıçkırıklarını sessizleştirmeyi denedi.

Acıyı ona getiren kişi, aynı şekilde uzaklaştırıyordu. Su sebebiyle öksürmeye başladığınızda, öksürüğü su içerek dindirmeye çalışmak gibiydi bu.

"Seni seviyorum ay meleğim."

Taehyung vücuduna yayılan titreşimi hissetti. Aşkı hissediyordu, tanımlayamıyordu.

"Dayanamıyorum..."

who lives in morgue | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin