27 ~ Çocuk

1.6K 138 9
                                    

《27. BÖLÜM》

"Sen de kimsin?" Küçük bir kız çocuğu sesi kulağımı doldurdu.

"Neden burada uyuyakalmış acaba?" Diye bir başka ses daha duydum.

"Yoksa o da mı masal dinlemek istemiş."

"Yok bence o masal anlatmak için bizi beklemiş."

"Evet evet bize masal anlatmak istiyor."

Gözlerimi açmaya çalışıyor ama bir türlü beceremiyordum. Küçük çocukların seslerini duyuyordum ama çok da umursamadım. Uykuma devam etmek istiyordum. Ve edecektim de. Ama pek mümkün olmadı. Aniden yerimden sıçrayarak kalkmama neden olan şey insanların dokunuşuydu. Daha doğrusu küçük çocukların bir anda üzerime atlamasıydı. Hızla yerdeki minderlerden kalkarak doğruldum.

"Abla bize ne anlatacaksın?" Yüzlerine bakmaya devam ettiğimden olsa gerek, çocukların arasında ne yaptığımı anlamaya çalışıyordum, sıkılarak eteklerime yapıştılar.

Beni çekiştirerek minderlere oturtmaya kalktıklarında zar zor yürüyerek az önce uykudan kalktığım minderlerden birine oturdum. Onlar da etrafıma doluştular. Neler olduğunu hala çözememiştim ama belli ki çocukların gün içinde beraber oldukları alandaydım ve benden bir şey istiyorlardı.

"Bize hiç bilmediğimiz bir masal anlat." Kız çocuğundan biri bana hevesle bakarken bazı harfleri düzgün söyleyememişti. Masal anlatmamı istediklerini duyunca şaşırarak diğer çocuklara da baktım. Hepsi o kadar istekliydi ki onları kırmak istemiyordum.

"Uyuyan Güzel masalına ne dersiniz?" Sesim tereddüt doluydu.

Gözlerimi üstlerinde dolaştırdım. Yine aynı kız çocuğu burun kıvırarak bana laf attı. "Hepimiz o masalı biliyoruz ki."

"Ne anlatmamı istersiniz?"

Kız hevesle bana baktı. "Kızın kraliçe olduğu masalı anlat bize. Hani kralı bulmuş ya." Bir kaç oğlan çocuğu gözlerini devirip istemediklerini belirtirken masal anlatmanın hiç de benlik olmadığını düşünerek itiraz etmeme fırsat vermeden Antoni beni gördü.

Burada olmamı sorgulayan bakışlarına hitaben omuz silktiğimde bir kaç çocuğun ilgisini çekti. Böylece ne olduğunu anlamadan onun da bacaklarına sarılıp onu yanıma oturttular. Artık sadece beni değil onu da sıkıştırmışlardı.

Derken kasabaya ilk geldigimizde onu duyorduğum küçük çocuk dikkatimi çekti.

"Ben size bir hikaye anlatabilirim." Antoni'ye dönüp sorgularcasına baktım. Bana manalı bir şekilde gülümseyerek baktığında susup onu dinlemeye karar verdim. Beni bu durumdan kurtardığı için teşekkür bile etmeliydim esasen.

"Bir gün bir prenses ağabeyini kurtarmak isterken bir avcıyla tanışmış. Avcı, prensese ve arkadaşlarına yardım etmiş. Sonra onların yanında kaldığı süre boyunca prensese aşık olmuş. Çünkü prenses çok güzelmiş. Bir kere güneş sarısı saçları varmış. Gözleri de masmaviymiş, tıpkı gökyüzü gibiymiş."

"Neden prensesin ağabeyini kurtaracaklarmış ki?" Küçük kızın ne kadar meraklı olduğunu fark ettiğimde onu kendime benzetmeden edememiştim.

DOĞANIN ŞARKISI VE EFSANELERDEKİ DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin