Yaramazlık bir kızın her hareketine bu kadar yakışır mıydı?
Eltiler bir olmuş akşam yemeği hazırlarken Zeynep gece giyeceği geceliği hazır ediyordu. senesi dolmuştu artık bir çocuk doğurup anne olmak istiyordu. Kürşat ağa bir türlü ikna olmuyordu. Zeynep'i her seferinde bertaraf ediyor, "geceleri koynumdan kalkıp gitmene hazır değilim."diyerek Zeynep'i yeniyordu.
Ama Zeynep kafaya takmıştı bu akşam aşkının meyvesini alacaktı. yani alması gerekti! değil? diye düşündü.
Duşa girip önce beden temizliği sonrada duşunu aldıktan sonra kocasının sevdiği vücud kremini sürerek Kaynanasının yanında uygun düşecek kıyafetler giyerek aynanın karşısına geçti. başına örtüğü beyaz yemeninin etrafına sıkarak büktüğü diğer yemeniyi alnını ortalayarak başına sararken;
"evet Zeynep, Urfalı Zeyno kimmiş neymiş göstereceksin o iş aşığı uyku meraklısı Kürşat efendiye bu gece de seni gebe bırakmazsa sana yazıklar olsun Urfa tükürsün suratına!" diyerek kendine baktı. Bütün sertliği yerleşmişti yüzüne. O kadar çok istiyordu ki bir bebeği olsun Kürşat'in olmadığı zamanları doldursun. Ama o rahatına düşkün Kürşat yok mu ? Düşündükçe sinir oldu. Neredeyse silah zoruyla üzerine yürütecekti.
O İstanbul'da okumuş natin kız havaları tek bir çember ile yok olmuştu. yüzüne çektiği kara sürmeler yeşil gözlerini ortaya çıkarmış yemeninin altından gözüken sarı saçları alev alev yanıyordu.
Sonunda mor elbisesinin eteklerini tutarak odasından çıkarak mutfağa koşar adım inan Zeynep , Lara ile göz göze geldi. Lara gözlerini devirerek Laf sokmak için hazırlanırken Zeynep "geç kaldım kusura bakma Birgül abla söz bulaşıklar bende ."diyerek . yemeğe yardım edemediği için telafi etmek istiyordu.
Birgül gülümseyerek "bulaşığı yıkarsan hazırlığın boşa gider zeyno!"dediğinde songül ve birgül seslice gülünce Zeynep utanarak bakışlarını kaçırdı.
Lara , "hem yapıyor hem utanıyor !" diye cıklayarak ekmekleri kesmeye başladı.
Zeynep "Laracım canım görümcem sen daha bilmezsin yani bekarlar bilmez. Bu hem ağlarım hem giderim gibi birşey sonuçta ben senin ağabeyinin karısı oluyorum." diyerek Lara'nin kestiği ekmeklerden bir dilim alarak kenarını kopardı.Lara sinir olmuş şekilde "koca meraklısı "diyerek omzunu sallayarak ekmekleri koyduğu sepetide alarak Zeynep'in yanından bir sürat geçti.
Zeynep ,birgül ve songül kıkırdarken, Birgül "fazla uğraşma ağrısız başın ağrır." diyerek Zeynep'i bütün samimiyeti ile uyardı.
Zeynep omuz silkerek " o dediğin normal kendi halindeki görümceler için geçerli . yılanın başını küçükken ezeceksin ,ezeceksin ki büyüyüp arsızlaşmayacak."diyerek kenarını kopardığı ekmeği salatanın suyuna batırdı. "mmmm eline sağlık songül abla senin yaptığın salatayı kimse yapamıyor ." diyerek bir dilim ekmeği yemişti. Birgül ve songül Zeynep'i sevmiş kardeşleri gibi benimsemişti. Zeynep'in doğal içten tavrı onları iyice birbirine bağlamıştı. Birgül "gören de 3 gündür yemek yemiyor sanır seni zeyno." Songül'e baktı.
Songül "evet ya baksana yediği domates sanki etli dolma yiyor ."diyerek kıkırdayınca "songül abla valla etli dolmadan güzel el sende ye !"diyerek bir ekmek lokması da ona uzattı.
"al al valla ye bak !" diye ekmeği uzatırken kapıdan giren Lara "gitte ağabeyim olan kocanı doyur, seni soruyor ."diyerek tezgahta duran tencereye kontrol etti. "bu çorba soğumuş anam şimdi kızacak." diyerek kendini işe verdi..
Lara , zeynep'in lafının altında kalacak değildi. Ama Cemre'den hâlâ çekiniyordu . Zeynep'in başı ağrısa senden bilirim diyerek onu tehdit etmişti. Lara elbet bir fırsatı bulacaktı ama şimdi siyasi değildi.Elbet hesap dönecek diye düşünüyordu.
