3."Bölüm:ACIN OLACAĞIM"

90.3K 3.1K 312
                                    

Multideki murat ağa :))***

****************
Cemre ile Murat'ın hikayesi başlayacaktı artık. Başlığı 14 yıl önce atılan hikâyenin iki kahramanının sahneyi alma vakti gelmişti.

İkiside sahnedeydi....

Düğün bitmek üzereydi artık. kulağıma Yasemin abla eğilip" imam nikahı kıyılacak odaya çıkalım. " diyip kolumdan tutmuştu.
Yerimden kalkıp Yasemin ablayı takip etmeye başladım.

Yasemin abla:"merak etme herşey iyi olacak. zaman herşeyin ilacı olacak. "

Yasemin abla, umut dolu cümlelerini bana kurarken gözlerinin içi gülüyordu.
Bu sırada odaya gelmiştik. İçimde bir panik vardi kimseye belli edemediğim.

Odaya gelen Dilber anne, Kıymet babaanne yanıma geldiler. Herkesin tahmin ettiği o malum konuşmayı yapmak istedikleri çok belliydi.
Dilber anne: "Kızım çeyizin geldi ama henüz açmaya fısat bulamadık."
Hemen söze girip :" izniniz olursa kırmızı kargo etiketli kutuları ben yerleştirmek istiyorum bavullarımla birlikte ama diğerleri çeyiz istediğinizi yapabilirsiniz." Dedim
Tam lafa girecekti, Dilber hanım:
"Kızım birazdan Murat gelecek"

Hemen araya girip.

"Anlayışınız için teşekkür ederim. " babaanne diyip."
Kıymet hanıma gözlerimi diktim.

"Tamam çıkalım kızı utandırma. Dilber dedi. "

( tontonum ya çok tatlı)
Dilber anne göZlerini devirerek odadan cıktı.

Odadan çıkmalarıyla yatağa oturdum.
Çok geçmeden odanın açılan kapısında Murat'ı görmemle ayağa kalktım..

Ceketini çıkartıp, kıravatını çekistirerek
yanıma gelip karşımdaki koltuğa oturdu.
Ben hala ayakta bekliyordum.
Oturduğu koltukta bakışlarını bana dikmiş bir şekilde biraz daha oturduktan sonra ayağa kalkıp karşıma geçti. Tek eliyle duvağımı tutup açtı. (Tiksinir gibi)

Gözlerini gözlerime dikip :"dilsiz misin? konuşsana "

Diye söylendi.

"Hayır "

dedim zorlukla zaten panikteyim.. birde konuş diyor.
En iyisi rezil olmamak kısa kısa cevap ver diye kendi mi teskin ediyordum...

"Aaa konuşuyormuş hanım efendi"

dedi ve peçemi çekti.
Peçemi çekmesiyle eşarpda elinde kalmıştı. Lüle lüle olan uzun gece mavisi gibi koyu siyah saçlarım bembeyaz gelinligimden üzerime dökülmüştü.

Soyun!!!!!

Diyen sesle irkildim. Gözlerindeki nefreti görmüştüm.
Aniden bende öfke ile dolmuştum.
Birde deli cesareti gelmişti.
( ki sormayın)

"Alnı secdeye değmeyenden umudumuz olmaz ağam" diyerek namaz kılınması gerektiğini ima etmiştim.

Nasıl söyledim hala bilemiyorum.

Daha çok sinirlenip aradaki mesafeyi sıfıra indirip, elini belime atıp, beni kendine çekip.
Olmasın!!!!

Olmasın, zaten diyip gözlerini gözlerimi kitlemisti.

O an işte başlıyoruz dedim. Bundan sonra yılması, yorulması, bıkıp usanması olmayan mücadele ne hoşgeldin Cemre! dedim...
Ben kendi içinde kendime ders verirken.

"Seni hiç sevmeyeceğim"

Diyen sesle gerçekle bir kez daha yüzleştim. Ver kızım cevabını dedim yürü...

Geçikmiş berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin