40."Bölüm"

51.7K 2.3K 101
                                    


Murat öksürerek tepki verince ister istemez tebessüm ettim. İçim buruk olsa da ikizlerim olacağını öğrendiğimden beri bunu nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Sonunda herkese bir anda söylemiştim. Zeynep hâlâ şaşkın şaşkın beni süzerken , Kiymet Sultan boynuma atlamış iki yanağımı öpüyor birde yüzüme yanaklarını bastırıyordu. Fırat ağa " ziyafet vermek için doğumu bekleyecektim ama cinsiyetleri belli olunca vereceğim o kadar dayanamayacağım demek iki bebek birden ağlayıp inletecek bu konağı" dedi keyifle gülüyordu. "Sultan herkese bir kadeh getir birer kadeh içeriz değil mi abi " diyerek mutluluğunu abisi ile paylaşıyordu. Bakışlarımı çevirdiğim de Murat öylece bana bakıyordu. Donmuş gibi insanlardan çekinip bakışlarımı çekerken Sultanın getirdiği ıslak bezi alarak üzerini temizlemeye çalışıyordu. Dilber hanım"oğlum o öyle çıkmaz kalk değiştir üstünü." Dedi.
Dilber hanımı onaylamayan bakışlarla baktı. Sert ,kas katı , nefes vererek ayağa kalktı. Zeynep'e dönüp " Neden annesine öyle baktı?" Dedim.

Kaynanasına bakarak dudakları oynattı " sonra! " dedi . Olumlu anlamda başımı salladım...

İkiz bebek haberi ile sonra seslenmiş. Fırat ağanın keyfi yerine gelmişti. Fırat ağa ve kadar keyifli ise Dilber hanım o kadar donuktu. Torunların oluyor kadın diyerek omuzlarından sirkelemek hissi getiriyordu insanın içine. Murat üzerini değiştirmek için yukarı çıkmış hala gelmemişti . Kiymet sultan elimden tutmuş iyice yemek yediğimden emin oluyordu arada ağzıma lokma bile veriyordu...

Murat merdivenlerden inerken Fırat ağa Sultan dan kahveleri salona getirmesini istedi. Masadan kalkarken "Ana torunlarım sana emanet ! Bilesin gözün üstünde olsun." Diyerek kalktı .

Kıymet sultan "meraklanma sen " diyerek zaten bırakmadığı elimin üzerine diğer elini getirip hafif hafif vuruyor bir yandan tebessüm ederek bana bakyordu. Ben gözümün ucu ile Murat'a bakmaya çalışıyordum. Kürşat Murat'ın omzuna elini vurarak birşeyler söylüyordu. Hasan'ın olmadığına şükür ediyordum. Ama keşke lara olsaydı diye içimden geçmiyor değil di (hadi itiraf edin sizde istediniz😂😂)

Murat babası ile erkeklerin oturduğu salona giderken ben kadınların oturduğu odaya Kıymet sultan tarafından elim hiç bırakılmadan götürüldüm. Beni yanına oturtup bakışları ve sözleri ile herşeyi kontrol ediyordu. Bizan ağalar kahvelerini de içip gidecekti . Ben bir fırsatını bulup Zeynep gitmeden neler olduğunu öğrenmek istiyordum buradan kalkmanın ve Zeynep'in nerede olduğunu bulmalıydım. Ben düşünürken zeynep kapıdan girdi . Onu da alıp çıkmalıydım." Zeynep hani benim çok sevdiğim kurabiye vardı ya onun tarifini gitmeden bana versene canım istedi yarın yaparım." Diyerek şaşkın bakışlar arasında Kıymet sultanın kolunun altından kalkrak Zeynep'ı tuttuğum gibi dışarı çıkardım.zavallı Zeynep " o tarifi sen verdin zaten bana" diye söyleniyordu.
" Kızım ne tarifi ya bir sus!" Diyerek. Onu sessiz bu yere götürdüm.

" anlat" dedim. Anlamaz bu şekilde bana bakaerken kafasını sallıyordu . Sallarken kulağında ki küpeler yanağına çarpıyor saf bir görüntü çiziyordu. Bu kızı çok seviyordum.

"Murat annesine neden kızdı?"

Sıkkın bir şekilde nefes verdikken sonra." Bak Cemre herşey geride kaldı. Üzülürsün bırak kalsın anlatmayayım" dedi.

Derin bir nefes vererek kendimi hazırladım. "Anlat Zeynep"dedim. Biliyordu birşeyi duymak istiyorsam duyardım . Beni iyi tanıyordu onun için anlatmaya başladı. "En iyisi tek seferde söylemek yoksa benim için çok zor olacak " dedi. Başını yere eğip bir fısıltı gibi konuştu . " o büyüyü yapan Dilber yangeymiş!"Dedi. Kalbime bu ok misali saplandı Zeynep'in dudağından çıkan sözler Dilber hanımın yapabileceğini az çok tahmin ediyordum ama cümlenin geri kalanının ağırlığı daha ağırdı.

Geçikmiş berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin