DRACULA VE BEN (1.BÖLÜM)

13K 365 16
                                    

Okuldan çıkıp evime gitmek için sabırsızlıktan ölüyordum.Çünkü biricik sevgilimin kollarında huzura kavuşmak istiyordum.Hele ki sevgililer gününde.Bugün tam birinci yılımızdı Vlad ile....Evet sanırım size çağırışım yapmıştır.Evet millet sevgilim  Vlad Tepesh Dracula...Kendisi  DRACULA soyunun ilk ve son üyesi.Ve benim ilk ve son aşkım.Tam bir yıl önce beni kaldığım yurttan alan ve kendine bir ayda aşık etmeyi başaran Vlad.....Beni hala vampir yapmasa da onu kışkırtmak için elimden geleni elbette yapacağım....Ben Fiona Sandres  18 yaşındayım ve 250 yaşındaki sevgilimi deliler gibi seviyorum....

Salaklarla dolu lisemden sonunda ayrılırken nasıl oluyor da hala katlanabildiğime inanamıyordum.Bu sene son senemdi ve okul ortalamam oldukça iyiydi.İstediğim üniversite  olacaktı.Tabi Vlad in kaç kere mezun olduğunu sormayın bile....Derslerde bana oldukça yardımcı oluyordu.O çok kibar ve çok akıllı.Ben de ne bulduğuna anlam veremiyorum bazen.Ama sonra  yeşil gözleriyle beni sanki değerli bir elmasmışım gibi süzdüğünde işte o zaman doğru kişi olduğumu anlıyordum.

Hiç bir erkek bana onun baktığı gibi bakmıyor,onun dokunduğu gibi dokunmuyordu.Dokunmak derken sadece öpüşme ve biraz da sevişme.Bizim için hiçbir zaman ilerisi olmuyordu.Çünkü o hala buna hazır olmadığımı düşünüyordu.Oysa ben onu sonsuz bir aşkla seviyordum.....

Okulumun çıkış kapısına doğru siyah ve uzun olan saçlarımı savurarak ilerlediğimde karşımda üzerinde her zaman ki gibi takım elbiseli ve siyah güneş gözlüklü  Vlad i görünce nefesim kesildi.Bana bakıp sırıttığında sanki dünyalar benim oluyor gibiydi.Okuldaki kötü bakışlar altında yanına gidip ona en içten şekilde sarıldığımda ve dudaklarımızı birleştirdiğimizde aklıma olmayan ailem beni böyle görse acaba ne yaparlardı sorusu geldi ister istemez.Netice de sevdiğim adamla aramda 232 yaş vardı.Neyse sanırım bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.Çünkü ben yetiştirme yurdunda büyüdüm.Liseye başladığımda ise Vlad ile tanıştım.Daha doğrusu beni zorla evlat edindi.İlk başta ne kadar ona kötü davransamda sonra her şey rayına oturdu.İlk önce yurttan ayrıldım.Sonra Vlad ile yakınlaştım.Aramızdaki ilişkiden korktum ve kaçtım.Çünkü yurt duysaydı beni ondan alır ve tekrar yapayalnız hayatıma geri gönderirdi.Ama işte işler böyle gitmedi ve Vlad beni saklandığım yerden bulup çıkardı ve yanına aldı. .Tam bir hafta boyunca ona küfürler edip durdum.İkinci hafta bana vampir olduğunu söyleyince onun Edward özentisi bir kaçık olduğunu sandım.Ama sonra benim küçük çaplı bir kanımı emdiğinde duyduğum haz ve şehvet bu dünya değerleriyle asla anlatılamayacak bir şeydi.Dediğine göre dişlerinde insanları orgazm yapacak kadar güçlü bir zehir vardı.Beni ısırdıktan iki saat sonra uyanmıştım.Ve karşımda gördüğüm ilk şey bana aşk ve korkuyla bakan gözlerdi.Ne yalan söyliyim ben de ilk başta ölümüne korkmuştum.Düşünsenize 17 yaşınızda biri gece vakti sizi kaçırıyor ve sizi sevdiğini söyliyeyip bundan sonra onunla beraber yaşamanızı istiyor.Bu adam ultra yakışıklı,seksi,karizmatik ve de kibar olsa da inanın altınıza ediyorsunuz korkudan.

Ama işte öyle olmadı benim için.Bana zaten gidecek bir yerim olmadığını söylemişti ondan korkup kaçmaya yeltendiğimde.Çünkü yurt müdiremiz Bayan Fox un aramızdaki olan biteni öğrendiğini ve artık oraya geri dönemeyeceğimi söylemişti  .Ben de çaresiz onunla kalmaya başlamıştım.Ve tam bir ayda ona aşık olmuştum.Düşünsenize yeryüzündeki sayılı vampirlerden biri,ki kendisi vampirlerin atası ve tabi Dracula soyunun son yaratıcısı.Bu arada vampirler hakkındaki o saçma alacakaranlık efsanesini boş verin.Hey sakin olun millet ben tam bir Jacob hayranıyım.Ama inanın Vlad in anlattığına göre vampirleri öyle haçla,sarımsakla öldürmek tamamen imkansızmış.Onları öldüren tek şey gümüş kurşunlarmış.Güneş ışığına maruz kaldıklarında da öyle cayır cayır yanmıyorlarmış.Sadece rahatsızlık veriyormuş.Gel gelelim kan sorununa gelince...İşte bu işin ilginç tarafı..Çünkü Vlad in evinin pardon şato demek daha doğru olur,bodrumun da yani , insanlar var ve bunlar Vlad ve Vlad in korumalarından haberdarlar millet.Vlad in dediğine göre insanların bir kısmı vampirlere inanıyormuş ve bu sebeple  de birer vampire dönüşmek için, vampirlerin yanında kalıp kanlarını içmelerine izin veriyorlarmış.

Ah bir de şu gizemli korumalar var ki onları hiç görmedim şimdiye kadar.Vlad onlara "gecenin çocukları" diyor.Tamam itiraf ediyorum ilk duyduğumda altıma kaçırana kadar gülmüştüm.Hey altıma kaçırmadım.O mecazi anlatım.Tamam sustum...Ama elbette şu vampirlerin en sevdiğim özellikleri ise izin almadan asla bir yere girememeleri olayı.

Anlamadınız mı?Durun size anlatayım.Mesela Vlad benim canımı sıktı diyelim yatak odamıza girmesini istemezsem eğer giremiyor.İşte bu benim favori özelliğim.İler ki zamanlar da daha iyi anlarsınız çünkü bizim ilişkide kavga top onda ilk üçte...

Her neyse ben nerede kalmıştım en son?

"Sadece 6 saattir yanımda yoksun ama seni çok özledim." Dedi kadife sesli sevgilim ve boynumun yakınına beni sarsacak kadar sıcak bir öpücük yolladı.Koyu kahve renkli saçlarından nazikçe tutup onu kendime çektim ve her zaman ki gibi bakışlara aldırmadan onu dudaklarından öptüm tekrardan ve hızlıca geri çekildim.Yeşil gözleri  gece karası olduğunda ister istemez güldüm.

"İnsanlar korkmadan gitsek iyi olacak Vlad.Senin gözler gene karaları bağladı." Dedim ve güldüm.Güneş gözlüklerini tekrar gözüne takıp nazikçe arabamın kapısını açtı.Şoföre birkaç bir şey mırıldandıktan sonra arka koltukta yerini yani benim yanımı aldı.Biner binmez ona sıkıca sarıldım.Başımı gövdesine yasladım.Kokusu beni deli ediyordu ve kaslı bedeni.

"Şu gençlerin hayran olduğu o vampir çocuk gibi akıl okuma yeteneğim olsun isterdim." Dedi birden.Aradaki alakayı çözememiştim açıkcası.

"Neden ki?" dedim ve kahve gözlerimi onun yeşil gözleriyle buluşturdum.

Tanrım neden beni sarışın yapmadın ki sen..?

"Bensiz olduğun anlarda neler düşündüğü bilmek için elbette"dedi usulca.Başımı gövdesinden kaldırdım ve ona doğru döndüm.

"Hakkında düşündüklerimi sana her gün diyorum zaten Vlad" dedim ve dudaklarına doğru yaklaştım ve dudaklarımızı birleştirdim konuşmasına fırsat vermeden.

Dudakları o kadar sıcaktı ki...Aynı bedeni gibi...Evet vampirler hakkında bir diğer bilgi daha veriyorum sizlere.Bedenleri ateş kadar yakıcı oluyor.

Dilini içeri soktuğunda beni aniden kucağına aldı.Öpüşmemiz daha da derinleşirken,bel kıvrımımdan kendine yaklaştırdı beni.Ben de saçlarından onu kendime doğru çektim.Dudaklarımdan boynuma doğru ilerlerken gömleğimin yakasını çekiştirdi

"İzim geçmiş." Dedi boynuma bakarak.Elini alıp kalp hizama getirdim ve

"Senin izin burada" dedim.Gözlerimin içine hayretle bakıp bana sarıldı

"Seni sonsuzluk kadar seviyorum" dedi....Kucağında ona sarıldım ve bir bebek edasıyla göğsüne başımı yasladım.İşte benim hayatımın aşkı olan adam VAMPİR VLAD TEPESH DRACULA VE BEN FiONA SANDRES ,BİZİM DÜNYAMIZA HOŞGELDİNİZ.BU DÜNYAYA GİREN BİR DAHA ASLA ÇIKAMAZ....

DRACULA VE BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin