Şantaj

1.2K 71 6
                                    

2014

Telefonumun ekranını kilitleyip onu cebime koydum. Damon dün akşam arayıp günün ilk ışıklarıyla beraber malikhaneye gelmemi söylemişti. Gün yeni yeni aydınlanıyordu. Kampüsten buraya gelmek için çok erken kalkmış ve uykumu alamamıştım. Gözlerimi zar zor açıyor, ayık durmak için kirpiklerimi sürekli kırpıştırıyordum. Malikhanenin bahçesinde ilerlerken gözlerimi ovdum ve yüzüme gelen saçlarımı el yordamıyla arkaya attım. Kapıya ulaşınca iki kere yumruğumla vurdum. Çok geçmeden Damon kapıyı açtı ve beni içeri aldı. Elindeki boş bardakla içkilerin yanına gitti ve bardağına biraz içki koydu.
Bu sırada ben şöminenin karşısındaki koltuğa oturdum. "İster misin?" Onu başımla onayladım. Biraz viski belki uyanmama ve ısınmama yardım edebilirdi. Bana bardağı uzatıp tekli koltuğa oturdu.
İçkimden ilk yudumumu aldım. "Beni neden çağırdın?" dedim bir an önce konuşmasını isteyerek. Kampüse hemen dönmem gerekiyordu, Elena ve Bonnie uyanmadan. Bonnie'nin uykusu çok derindi ve bir türlü uyanmak nedir bilmezdi ama Elena bir vampir olduğu için uyuması gerekmiyordu. Canı sıkılınca ya da en ufak bir sesi duyunca uyanabilirdi. Bana nerede olduğumu sorunca ona burada olduğumu söyleyemezdim. Oraya neden gittiğimi merak edince Damon'la bir işim olduğunu aklının ucundan bile geçmez hatta onun yüzüne bile bakmadığımı düşünürdü. Eğer Stefan için orada olduğumu söylesem başına bir şey gelip gelmediğinden endişelenir, onun iyi olduğunu öğrenince de Stefan'la aramda bir şey geçtiğini tahmin ederdi.
"Stefan seni bir baloya götürmeyi planlıyor." Nasıl yani? Ne için? Ne yapacaktık ki baloda? Elimi elinin içine alıp bana yaklaşıp benimle herkesin ortasında dans mı edecekti? Damon'a devam etmesi için başımı hafifçe yana eğerek baktım. "Bu baloyu onun eski dostlarından biri düzenliyor. Adı Nicholas filan olmalı. Eski ve güçlü bir vampir." İçkisinden büyük bir yudum aldı. "Amacı Mystic Falls'a geri döndüğünü göstermek ve ailesinin bir araya gelişini kutlamak."
"Yani," diyerek bacak bacak üstüne attım ve ellerimi birleştirdim. "Bana niye bunları anlatıyorsun? Eminim Stefan gelip bana bu balodan bahsedebilir."
"Bunu sana söylüyorum çünkü senden bir şey isteyeceğim." Soru sorarcasına kaşlarımı kaldırdım. "Lexi 'nin de anlattığına göre-"
"Lexi ile mi konuştun?" diye sözünü kestim heyecanla. Bu nasıl olurdu? O ölmemiş miydi? Eğer Lexi şu an burada olsaydı her şey daha kolay ve daha güzel olabilirdi.
"Hayır. Sözümü kesmezssn anlatacağım." İçkisinden bir yudum daha aldı. "Sorumsuz bir abi olduğum zamanlarda söylemişti, ben bunu yeni hatırladım. Stefan ne zaman onunla takılsa deşici kimliğine dönüyor ve adam onu resmen bir kukla gibi kullanıyor. "
Bir dakika, doğru mu anladım? "S-Stefan şu an..." Yutkundum. "Deşici mi?" Sesim korktuğumu ele veriyordu.
"Evet. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama sana zarar vermek istemiyor. Onu uyarmıştım." İçkimi tek seferde bitirdim. "Senden balo boyunca bu adamı izlemeni istiyorum, Caroline. Analiz yeteneğin iyi. Bana bu adamla ilgili öğrenebildiğin her şeyi anlatmanı istiyorum. Sadece bir geceliğine."
Sırtımı dikleştirdim. "Madem o güçlü ve yaşlı bir vampir, niye kendimi tehlikeye atayım? Sonuçta Stefan'ın deşici olmasını sağlayan bu adammış. Bu onun normal bir kan içici olduğunu göstermez. Stefan'ın aksine kontrol yeteneği olmayabilir. Eğer onu gözetlediğimi anlarsa bana zarar verir. Risk alamam." Ayağa kalktım.
Tam gidecektim ki "Caroline?" diye üsteledi.
"Yapmayacağım."
Hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Beni durduran şey Hain Damon'un sözleri oldu. "Caroline, eğer yapmazsan bir karga Elena'ya senin hakkında bir şeyler ötebilir. Mesela Stefan'ı da ilgilendiren şeyler. Karganın bunu yapamayacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Bu haberlerin üstüne Elena hepinizden uzak durmak isteyecek ve bir süreliğine rahatça ağlayabileceği bir omuza ve kafa dağıtabileceği bir sevgileye ihtiyaç duyacak. Bir düşün derim."

Hiding My Heart (Klaroline)Where stories live. Discover now