►1.Bölüm◄ Pembe Panjurlu Ev~~♥

1.1K 94 7
                                    

♦ Shut UP! ♦
Yazar: XYZ~~♥

►1.Bölüm◄ Pembe Panjurlu Ev~~♥

[Şarkı eşliğinde okumayı sevenler için: http://www.dailymotion.com/video/x10keov_3-6-5-kiss-ver-turkce-altyazili_music. Hikaye bittikten sonra altyazısını okuyabilirsiniz. ♫Güne her sabah seni uyandırarak başlıyorum.♫]

Xiumin koca bir sırıtışla çantasına son birkaç parça eşyasını koydu. Bugün Başkan Joohyun’un o ve oğlu için hazırladığı eve taşınıyordu. Babasına sarıldı ‘’Dikkat et oğlum, sana güveniyorum. Derslerini ihmal etme ve yeni ev arkadaşınla iyi anlaşmaya çalış. Joohyun ne kadar arkadaşım olsa da sonuçta patronum ve o patronumun oğlu.’’ Diye tembihlendi. Xiumin onaylar bir şekilde kafa salladı. Kapıyı açtığında babası gülümsedi ‘’Mümkünse evi yakmayın.’’ Dedi. Bu Xiumin’in ilk kez yapacağı bir şey değildi daha önce de evi yakmıştı. Sırıtıp ‘’Merak etme baba, ocakları özellikle kontrol edeceğim.’’ Deyip otobüs durağına ulaştı.

Ev arkadaşını merak ediyordu. Başkan Joohyun ve karısı yıllar önce boşanmıştı ve oğlu karısıyla birlikte Çin’de yaşıyordu. Lise bittikten sonra oğlu üniversite okumak için Kore’ye dönmüştü. Xiumin iyi anlaşacaklarını umuyordu. Çünkü onun annesi Çinliydi. Böylece en az bir ortak noktaları oluyordu.

Otobüsten inip yeni evini aramaya başlamıştı. Dün gece yağmur yağdığı için her yer ıslaktı. Burası lüks bir muhitti. Zenginler yaşıyordu. Xiumin şimdiden burada yaşamanın ne kadar zor olacağını düşünmeye başlamıştı. İç çekti ve adımlarını hızlandırdı, tam bu sırada yanından geçen kırmızı bir lamborghini onu sırılsıklam etmişti. Arkasından bağırmasına rağmen onu takmamış yoluna devam etmişti. Ona lanet okuduktan sonra cebinden adresi çıkartıp pembe binayı aramaya başladı. Bulması zor olmamıştı. Bembeyaz güzel binaların içinde kendi pembenin en dikkat çekici tonuna boyanmış evi sırıtıyordu. Buraya asla arkadaşlarını davet etmemeliydi. Büyük ihtimalle onun ‘’pembe panjurlu’’ eviyle dalga geçerlerdi.

Kendine üzülmemesini yeni ev arkadaşıyla kesinlikle çok iyi anlaşacaklarını ve evleriyle dalga geçip güleceklerini söyledi. Ancak tek katlı bu şirin evin önünde duran kırmızı lamborghini hayallerini yıktı. Bu onu ıslatan arabaydı. Kapıyı çaldı ve ıslak saçlarını karıştırdı. Karşısında duran çocuk gerçekten bebek yüzlüydü ve masum duruyordu. Ona bir şans vermeliydi.

İyi bir ilk izlenim için gülümsedi ‘’Merhaba ben yeni ev arkadaşın.’’ Dedi. Çocuk tepkisiz bir şekilde kapının önünden çekildi. Xiumin omuz silkti ve içeri girdi. Elini uzattı ‘’Ben Minseok ama Xiumin demeni tercih ederim. Gerçek adım Minseok ancak annem Çinliydi ve Xiumin ismini koymak istemiş. Ben de bunu kullanıyorum sahne adı gibi heheh.’’ Çocuğun yüzündeki ifadenin sonucunda çok ve boş konuştuğuna kanaat getirdi öksürüp ‘’Her neyse senin adın neydi?’’ çocuk elini sıktı ‘’Luhan.’’ Sesi çok tatlıydı. Xiumin kafa salladı. Luhan ilk defa Xiumin bir şey demeden konuştu ‘’ Sanırım odaları belirlemeliyiz. Aynı odada kalmamız sorun olur mu? Burada salon dışında iki tane oda var biri giysi odası diğeri yatak odası.’’ Bu Xiumin’in pek hoşuna gitmemişti ancak şikayet edemezdi. ‘’Sorun değil her yerde uyuyabilirim. Ancak şu anki halimi görüyor musun?’’ Luhan safça baktı ‘’Sırılsıklam olmamadan bahsediyorum?’’ diye üsteledi Xiumin.

Luhan omuz silkti ‘’Üstünü değiştirmelisin.’’ Gayet umursamazdı. ‘’Bu senin eserin bayım! Araba sürerken dikkatli olmalısın!’’ Xiumin sinirlenmeye başlamıştı. Luhan tavrını bozmadan ‘’Ne yani üstünü benim mi değiştirmemi istiyorsun?’’ dedi. Xiumin biraz kızardı artık sinirlenmişti. ‘’Ufak bir özür yeterli.’’ Dedi sıktığı dişlerinin arasından. Luhan gülümsedi ‘’Ben özür dilemem.’’ Ve kulağına yaklaştı ‘’Ama istersen üzerini değiştirebilirim.’’ Xiumin donup kalmıştı. Bu çocuk dalga geçmeyi bile beceremiyordu. Gözlerini kısıp Luhan’ın omzuna yanlışlıkla(!) çarpıp banyoya gitti.

Soğuk suyu açtı ve kısa bir duş aldı. O sinirle çantasını almayı unutmuştu. Beline bir havlu bağladı ve kapıyı hafifçe aralayıp kafasını çıkardı. Ortalık sakin görünüyordu. Sessiz adımlarla salona yöneldi. Luhan telefonla konuşuyordu.

‘’Evet sevgilim. Ben de seni özledim.’’ Dediğini duydu. Yani sevgilisi vardı? Ah, o salakça şeyleri söylediğinde onun sapık olduğunu düşünmüştü. Sadece şakaymış. Rahatlayıp düzgünce yürüyüp çantasına uzattı. Luhan onu görür görmez telefonu kapamıştı. Xiumin buna güldü. ‘’Ne işin var burada?!’’ dedi Luhan. ‘’Salonda ne işim olduğunu mu soruyorsun Luhan?’’ cevap alamadı. Odaya gidip hızlıca giyindi. Oda gerçekten büyüktü. Çift kişilik bir tane yatak vardı. O uyuzla yatmak zorunda kalacaktı. Ayrıca bir tane çalışma masası vardı, bunun sayısını ikiye çıkartmaları gerekecekti.

Salona geri gittiğinde buzdolabının başında duran Luhan’ı gördü. ‘’Evde hiçbir şey yok. Yiyecek bir şeyler almaya gideceğim.’’ Dedi. Xiumin kafa salladı. O gittiğinde kendini salondaki puf koltuğa attı ama poposuna gelen sert şey canını acıtmıştı. Bu Luhan’ın telefonuydu. ‘Kendisi yokken bile telefonu beni sinir ediyor.’ Diye geçirdi içinden. Aniden telefon çalmaya başladı. ‘’Arayan=Sehunnie’’ açmamalıydı. Birazdan susardı telefon değil mi? Ama susmadı.

Bu ‘’Sehunnie’’ gerçekten telefonun sahibine benziyor olmalıydı. Açmıyor işte telefonu daha neden arıyordu ki? Xiumin bir dahaki aramaya dayanamayıp açtı. Karşıdakinin sesi endişeliydi ‘’Alo?! Sevgilim ne oldu? Geri arayacağımı söylemiştim. Neden açmadın? Bir şey mi oldu?’’ diye konuşmaya başladı. Sevgilim? Karşıdaki sesin bir erkeğe ait olduğuna yemin edebilirdi ayrıca daha önce Sehun adında bir kızla hiç tanışmamıştı. Zor da olsa cevap verdi ‘’Luhan şu an burada değil.’’ Karşı tarafta en az Xiumin kadar afallamıştı ‘’Siz.. siz de kimsiniz?’’ dedi. ‘’Ben onun ev arkadaşıyım, kendisi yiyecek bir şeyler almaya gitti. Gelince sizi aramasını söylerim.’’ Xiumin telefonu tam kapatıyordu ki karşı taraf bağırmaya başladı ‘’Dur.. dur bir dakika! Ev arkadaşı mı? Bana yalnız kalacağını söylemişti. Bir erkekle aynı evde mi kalacak? Adi herif.’’ Dedi. Xiumin korkarak sordu ‘’Onun bir erkek arkadaşı mı var?’’ Karşıdaki ses gerçekten korkunç olmaya başlamıştı ‘’birkaç dakika öncesine kadar bir erkek arkadaşı vardı. Onu öldüreceğim.’’ Diyerek telefonu kapadı.
Xiumin şaşkınca telefona baktı. Korkarak fotoğrafları açtığında anında geri kapadı. Fotoğrafların çoğunda Luhan biriyle öpüşüyordu ve bu biri kesinlikle kız değildi. Belki de Sehunnie’ydi.Tanrım! O bir gay ile aynı evde yaşıyordu. Ve o gay onun giyinmesine yardım etmek istemiş ayrıca yarı çıplak bir halde görmüştü onu. En kötüsü onunla aynı yatakta uyumak zorundaydı. Hayır.. kesinlikle bu yapamazdı. O bir günahkardı ve onunla uyuyamazdı. Telefonu iğrenmiş bir şekilde koltuğa bıraktı.
Tam bu sırada kapı açıldığı gelen Luhan’dı. Xiumin hızlı ayağa kalktı. ‘’Sen.. gay misin?!!’’

SHUT UPWhere stories live. Discover now