GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR

Pandalar öldü.

Bugün...
Çok karmaşık her şey. Her şey çok ilginçleşiyor ve önüme çıkan tüm kapıların kilitleri var. Artık tüm kapılar yavaş yavaş kapanıyor...
Belkide kendi kapılarımı kendim yapmalıyım...

***
Okulda şu sıralar çoğu anım Mina ile geçiyor. Mina'da öğrendi Berk'i sevdiğimi. Öğrenince şaşırmadı. Sadece yanlış kişiye kalbimi kaptırdığımı söyledi. Bilmiyorum. Haklı olabilir.
Mina, Berk ile konuşmuş. Mina ile Berk yakın arkadaşlar. Sonra Mina ona neden ben varken yanına gelmediğini sormuş. O da onun bilmediği şeyler olduğunu söylemiş. Atakan benle görüşmesini yasaklamış. Başka şeylerde demiş ama Mina o kadarını anlamamış. Berk yine hızlı ve anlaşılamaz konuşmuş. Ama bunları söylemiş. Pelinay diye bir kızı sevdiği iddiaları dolanıyordu. Sevmiyormuş. Sena'yı da sevip sevmediğini sormuş. Onuda sevmediğini, sevgilisi olduğunu ve sevgilisi olmasa bile öyle bir şey
OLAMAYACAĞINI söylemiş.
Eee o zaman ne Pelinayı ne Senayı ne de Çağlayı seviyor... Kimi? Kimi seviyor ki?
Arkadaşıma sarılıken o da başka bir arkadaşına sarılıyordu. Sürekli gözü üzerimde. O arkadaşına sarılırkende bana bakıyordu. Minaya söyledim ki onun her dediği çıkıyor. Bana demişti ki "Görürsün bak bir gün seninlede çıkacak." Bu olanı söyledim ona o da " Bence seni seviyor ama Atakan yüzünden böyle yapıyor." Dedi.
Şahsen artık Atakan'dan daha çok nefret ediyorum. O sadece benden nefret etmesin diye ona iyi davranıyordum ama yeter. YETER.
Bugün hoca onları bir şey için görevlendirmiş. Bende sürekli onların işini yaptıkları yere iniyordum. Her inişimde de bana bakıyordu ve göz göze geliyorduk. Bazen çok uzun süre bakıyorduk birbize. Ama ben korkup gözlerimi kaçırıyorum. Sonra orotoryodan çağırdılar. Yine indim aşağı ve iner inmez dönüp baktı Berk. Hemen gözlerini kaçırdı ve işine devam etti. Orotoryoda çok eğleniyorduk ancak boş derse denk gelmesini fazla sevmiyorum... Neyse oratoryodan sonra aşağı indim yine. Sudeler oradaydı. Onların yanına gittim. İşleri sonlanmak üzereydi. Berk, Deniz kağıtları keserken kızı sürekli rahatsız ediyor. Bende artık "Rahat dur Berk." Dedim. Ve artık o rahatsız edici tavırı yapmadı. Sonra her şey biterken biz tam çıkıyorduk. Berk hocaya "Hocam masayı yangın merdivenine mi götüreceğim?" Dedi. Hoca bu cevabı onayladı ve yanında birisini de almasını söyledi. Berk kimseye gerek olmadığını, kendi halledebileceğini söyledi. Masayı aldı ve giderken yangın merdiveninin kapısı kapalıydı. Tam masayı bıraktı ve oraya gidiyordu ki duyarlı ablanız fmlvlglglrvj yani ben gitim kapıyı açtım tuttum kapıyı. O anda ne düşünmüştü bilmiyorum çünkü ben kapıyı ona tutarken yüzündeki ifadeyi görmedim. Ve çok yavaştı. Kendi önden gitti ve olay bu şekilde sonlandı. Dediğim gibi o bir öküz. Her girdiği ortamda ÖKÜZLER kendi farklarını siyah içindeki beyaz nokta gibi apaçık gösteriyor kendilerini.

***
Okuldan sonra eve doğru yürümeden önce Atakan ile konuşmayı denedim. "Atakan" diye bağırdım. Çevremden uzak dur gibisinden şeyler söyledim ve o da bi git işine yaa dedi. Berk Atakan'ı benle konuşması için dürtüyordu. Bende Atakan'a kızıp gittim. Gözlerim dolmuştu. Ama üzüldüğümden değil sadece öneme alınmamak zoruma gidiyor sanırım... Yürürken Çağlada bizle beraberdi. Sonra buluştuk ve gezdik.
Ertesi gün Doruk diye biri "Mesaj" diye mesaj attı. Bende random attım. Konuştuk ve ben onunla kardeş olduğumu sanarken sanırım o bana aşık olmuş. Akşam beni seviyorsun gibi şeyler söylüyordu. Bende hani sevmediğimi biliyordur diye "Hemde çokk" diye dalgaya alıyordum. Sonra çıkma teklifi etti. Bir kaç arkadaşıma sordum ve gaza gelip çocuğun çıkma teklifini onayladım. Akşam yaptığım hataların acısını geceler çekiyordu. Gece saat 4'e kadar ağladım ve sonrada uyuyakalmışım zaten. Ağlama sebebim ise Berk'i hala seviyor olmamdı. Kendimi Berk'e ihanet ediyor gibi hissediyordum. Aslında bana kalacak olsa bence Berk için bir sorun olmaz. Ve hatta sevinenilir bile. Ertesi gün Dorukla tartışmak için bir neden buldum ve ayrıldım. Ertesi gün bir şey olmadı. Normal bir şekilde günüme devam ettim. Sonraki gün okul çıkışına geldi ve bende kaçıp saklanmak zorunda kaldım.