BAŞKA NE OLACAKTI Kİ?

6 1 0
                                    

Bugün sabah Sena'ya olanları anlatmak için tuvalete gittik. Onun dediği şey aslında gel camın önünde anlattı. Ama her an kendimi tutamayıp ağlayabileceğimi söyledim. Bu yüzden tuvalete gittik. Döndüğümüzde tam giderken orada Berk geldi falan diye konuşuyorlardı. Bende gerçekten kapının önünde olduğu için bir süre bakıp yönümü değiştirdim. Ona bakarken onunda bana baktığını gördüm. Benim olduğum tarafa doğru yöneldiği için ben yukarı çıkmak zorunda kaldım... Artık Senanın benden uzaklaştığını hissediyorum. Yani şöyle bir uzaklaşma; benle daha az konuşuyor, başkaları gezmek istediği zaman geziyor ama ben gezmek istediğim zaman bir sürü bahane buluyor.. Bizim bir aralar çok yakın olduğumuz o kızla çok yakın olmaya başladı Sena... Kız sürekli benim Berk'i sevmemem gerektiğini falan tekrarlıyor...

Hani demiştim ya yarın olsun bakalım hala seviyor muyum, sevmiyor muyum diye. İşte sanırım hala aptal gibi seviyorum. Ama artık hep onun olduğu yerde olmaya o kadar çok ihtiyacım olmuyor. Yani ihtiyacım hiç olmuyor demiyorum sadece eskisi kadar bağlı değilim... Bugün kantine yemek almak için indik ve garip olan bir şey var ki Berkle konuşmasak bile kantinde sıraya geçerken aramızda 1 kişi olmasına dikkat ederek yakın bir şekilde geçmeye çalışıyor. Yani bu sefer dikkatimi çekti çünkü bu olaydan öncesine (bu Berk'le olan konuşmadan da 1,2 gün öncesine) kadar gerçekten bu kadar yakın değildi. Ya gerçekten vicdan azabı çekiyor bana yaşattıkları için, ya beni şu an seviyor, yada bana yalan söylediği için gerçekten vicdan azabı çekiyor... Ona bir gün soracağım. Hani beni kullandın tamam onu anladım ama 6 ayımı harcadın be çocuk. Hani o kadar mı değersiz bir zamana sahipsin anlayamadım ki... Hani senin zamanın önemsiz olabilir de benim zamanımıda çiğneyip attın be kenara yavrum... Şu an kendimi masallardaki öğüt veren gözlüklü yaşlı teyzeler gibi hissettim.

Yemek almak için kantine inmiştik yine. Ve Berk'te yalnız başına geldi kantine. Sıradayken Sena benim önümdeydi. Bende arkasındaydım. Berk bir süre Senanın önüne geçmeye çalıştı. Daha sonra durdu bana baktı ben tam ona dönünce hemen gözlerini çevirdi. Daha sonra öbür sıraya birinin önüne geçti. Orada da ben gülüyordum. Berk'te biraz üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Ama ben ona demiştim "Yarın yine üzgün olup mutlu görünmeye çalışacağım." diye söylemiştim. O da bunu biliyordu. Bu yüzden sanırım öyle bakıyordu. Neyse yine ben ona bakınca gözlerini başka yere çevirdi. Okulda koridorda mesela göz göze geliyoruz hep ve benim verdiğim tepki "Iyy" olup yönümü çevirmek oluyor.

Derste yine dışardaydık. Dediğim gibi o bir aralar çok yakın olduğumuz kızda artık biliyordu benim Berk'i sevdiğimi... Sena ona imalarda bulunmuş. Kızda anladı doğal olarak. Daha sonra sanırım Sena'yı bana karşı dolduruyor ki böyle yapıyor böyle uzak Sena benden... Hatta bende yanındayken bir çenesini tutamadı gerizekalı... Hangi akla hizmet anlattık ki biz ona? Kızda doğal olarak sesini çıkarmadan dinliyor. Ya of hayat böyle olmak zorunda mı diye soruyorum içime???

Çıkışta Selin bir deodorantla geldi. Ne oldu diye sordum. Çağla göndermiş. Berk'e vermesini istiyormuş. Ama Selin utanıyor ve vermek istemiyordu. Bu yüzden İrem aldı elinden. Berk nerede dedi. Selinde orada dedi. Oraya giderken İrem beni yanına aldı. "Off ben nasıl vereceğim?" dedi. Bende "Ver ben vereyim istersen" dedim. Aslında ondan böyle çok hafif biraz ona koymasını istiyorum. Yani işime gelmedi değil... "Berk" dedim. Duymadı biraz daha yakınlaştım. Onlarda orada suyla uğraşıyorlarmış. Atılan suyun bir kısmı bana geldi. Ama zaten yağmur yağdığı için fazla sorun olmadı. Orada da o abi dediğim bir arkadaşım vardı ya o da bana baktı baktı "Aaa Meltem!!" dedi. Bende merhaba dedim. Sonra Berk'e deodorandı uzatarak;

-Bunu Çağla verilmesini istedi.

-Napcam ben bunu?

GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLARWhere stories live. Discover now